Elimizde; Harbiye’den Dersim’e adını taşıyan bir kitap var. Tuğgeneral Ziya Yergök’ün anılarını içeriyor. Kitapta, Dersim ile ilgili olarak anlatılanlar; Osmanlı-Dersim ilişkisinin sonuncusudur. Çünkü, yıl 1908’dir ve İkinci Meşrutiyet ilan edilmiştir. Yani anılarda,
Son Harekât anlatılıyor…Birliklerin ilerlemelerini okuyoruz… Gerilemelerini okuyoruz… Tarafların verdikleri ölü saylarını okuyoruz…. Köy yangınlarını okuyoruz… Dersimliler bir de, bir yabancı asker tipi görmüş oluyorlar…
Birlikler hareket halindedir. Seyit Rıza’nın konağına yaklaşmışlardır. Şunlar deniliyor:
“… Topçu ateşe başlar başlamaz, Seyit Rıza’nın evinin bir köşesi yıkıldı. Babasının mezarı olan kubbeli türbenin içi dışı allak bullak oldu.”
Ama Seyit Rıza saklanmıyor. Yetkililerle görüşüyor. Her şeye rağmen, itibar görüyor… En azgın eşkıya olarak nitelendirilen İdare de ilişki kurulan kişilerdendir…
Anı sahibinin anlatımıyla; Kör Alişan Ağa da cezalandırılmıştır.
“Bir aşiret ağası olan Kör Alişan’ın konağı ve darı ambarının tutuştuğu, kendisinin kaçtığı anlaşıldı…” diyor.
Harekât için söyleyeceklerimiz bu kadar… Yukarıda sözünü ettiğimiz yabancı tip askeri tanıtacağız. Daha doğrusu; Tuğgeneral Ziya Yergök’ün anlatımlarını aktaracağız:
“…Birgün öğleye doğru, bir atlı kolunun ziyaret boğazından çıktığını ve Ovacık’a indiğini gördük. Yaklaştıkça heybetlerinden biz bile ürkmeye başladık. Başlarındaki iki karış uzunluğunda, tiftik külahları göze çarpıyordu. Bıyıklı, gösterişli, levent yapılı insanlardan seçilmişlerdi. Martin tüfek, kılıç ve mızraklarla donanmışlardı…”
“…Aşiret alayı, mezhep farklılığını bahane ederek ova köylerine çok zarar veriyordu…”
“…Ovacık alay mensuplarına atlarını otlatma ve diri tutma yeri olmuştu…”
Generalin sözünü ettiği alay; Abdülhamid’in oluşturduğu sivil alaylardan biridir. O alayların komutanları, ağalar ve beylerdi…
İkinci Meşrutiyetin ilanı, harekatın kısa kesilmesinin nedeni oluyor. Askeri birlikler dört ay, Hamidiye alayları bir buçuk ay sonra Ovacık’ı terk ediyorlar…
Rıza CAN