John Steinbeck, Amerika’nın ünlü yazarlarındandı. Hatta Dünya’nın ünlü yazarlarındandır. Edebiyatta Nobel sahibiydi. Eserlerinin çoğu Türkçe’ye de çevrildi. “Yukarı Mahalle” bunlardan biri.
Anlatıya göre; bu mahalle, deniz kıyısındaki ilçenin tepelik ve çamlık bir yerindedir. Fakirdir ve ayrı milletten insanların barındıkları bir yerdir…
Eserde, bu mahalleli, üç-beş arkadaşın; günü paylaşımları anlatılıyor. Şarap içmek birliktelik bağlarından biridir… Bazen keyifleniyorlar… Bazen hüzünleniyorlar… Bazen birbirleriyle kavga ediyorlar…
Layihaların içeriği, nedense, bana Yukarı Mahalleyi anımsattı… “nedense” dedim ama; bazı benzerlikler var. Fakirlik, horlanmışlık ve yerin konumu gibi…
Layihalarda, hemşerilerimi keyiflendirecek ifadeler de var. İşte birkaç alıntı:
(…) Dersim’in bir çok mevaki’i gayet sarp dağ ve taşlık ve pek cesim ve sık ağaçlarla mestur olup, ahalisi de o gibi yerlerde keçi gibi yürür. Açlığa, susuzluğa mütehammil nişancılıkta pek mahir(…)
Bir başka layihada da şunlar söyleniyor: (…) Geşt ü güzarım esnasında (dolaşmam sırasında) refakatimde yalnız on nefer süvari askeri bulundurduğum halde her aşiretin nezdinde pek güzel hüsn-ü kabule mazhar oldum. (…)
Mikdâd Midhat Bedirhan; Dersim’lileri Dünya’ya pek yakıştırmamış ama, şu keskin nitelendirmeleri yapmaktan da kendini alıkoyamamış: (…) Tab’an cesur ve hilkaten pek zeki ve silahşor olan Dersim aşâiri (…)
Cihangir Gündoğdu ile Vural Genç’in eseri, Dersim’deki aşiretlerin “Şecereleridir.” Çok değerli bir çalışma. Kutluyorum…
Rıza CAN