Kemal Tahir; İstanbullu. Galatasaray Lisesini terk öğrenimli. Biraz Çerkez. Nazım Hikmet’le birlikte yargılanıp, “on beş” yıla mahkûm edilir. Bir hayli cezaevi dolaşır. Çankırı beraberliğinden sonra da; büyük şaire olan yakınlığını sürdürür…
Kemal Tahir’i, biraz daha, bilmek gerekiyor:
Önce Roman yazarıdır. En çok; “Devlet Ana” ve “Yorgun Savaşçı”nın okunduğunu düşünüyoruz. Çünkü o ikisinin konuları merak edildiği gibi; kullanılan dil de rahattır…
Yazar, öteki önemli romanlarında, İç Anadolu insanını anlatır. Ama kendisi bir şey demez. Hep oralılar vardır. Düşünceleriyle, duygularıyla, beğenileriyle, kıskançlıklarıyla ve ikram severlikleriyle…
Ve yukarıda, “önce” dedik… Sonrası için fazla bir şey söylemeyeceğiz.
Kemal Tahir’in yazdıklarından ötürü olacak: Cumhuriyet öncesi kültürümüz konusundaki düşünceleri merak edilmiştir. O nedenle, özellikle aydınlardan, oluşan ziyaretçileri olmuştur. Konuşmuş ve tartışmıştır…
Kemal Tahir’in romanlarında, mizah tadına da rastlarız. Büyük Mal adlı romanının; bir- iki yerinde, Dersim’liler için söylediklerinde bu tadı buluruz. İşte bazı söyledikleri:
Yediçınar Yaylası Padişahı’yla evin yardımcı kızı Elif konuşuyorlar:
(…) – Atımız eğerlendi mi bizim?
- Çoktan…
- Çoktansa… Tımarı n’aptılar? Tımarı sordum!
- Tımarladı Dersimli Kara Kürt. Tımarladı ki yaylamızı ırgaladı kaşağı şakırtısı… Bunlar nasıl bi herifler, bunlar ademoğluna benzemez bir herifler…
- Höoost! Duymesiyle n’apar Dersimli?
- “Dersimli’ye kötü söylemek yok.” diye sizi tembihledi mi Emey ananız? Dersimli’nin öfkesi nasıl basılır bildirmedi mi? (…)
Az yukarıda adı geçen romanın, başka bir sayfasında Sülük Bey, kendi kendine şöyle mırıldanıyor.
(…) “ Kılıkları da birbirinin tıpkısıydı. Hangisinin Cuma, hangisinin Haso olduğunu (…) anaları bile ayırt edemez. (…) Peki, neyin nesidir bu benzerlik böylece… Fıkara Gazi Paşamız ne etsin yahu? Bunlar birbirinin yarım elması iken, nasıl ayıracak da suçlusunu bulup asacak?.. (…) Edebini bilsin yeni hükümatımızın Başıbozuk Celal Bayar Paşası… Bakalım bunca yıl, İsmet Paşamız kolayına mı boğuştu, dağın kürdü, denizin lazı, Urumeli göçmeni ve de Anadolumuzun avanak Türk’üyle… (…)”
Söylediklerimiz ve alıntılar bize yetti… Sadece, Kemal Tahir’in, sosyolojik hizmetler de yapmış olduğunu söyleyeceğiz…
Rıza CAN