Açıklamaya sendikalar, siyasi parti ve kurum temsilcileri, Peri Belediye Eş Başkanı Orhan Çelebi, Dersim Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu, HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü ve çok sayıda vatandaş katıldı.
‘Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan, AKP’ye teslim olmayacağız’ sloganlarının atıldığı eylemde, yaşamını yitiren emekçiler için saygı duruşunda bulunuldu.
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu adına ortak basın metnini okuyan KESK Dönem Sözcüsü Hüseyin Kasun, “Bizler bu ülkenin işçileri, emekçileri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, köylüleri, emeklileri… Bizler bu dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini, alın terimizle, aklımızla, bilgimizle, kısacası emeğimizle üretenler. 2020 yılının 1 Mayısında her yıl olduğu gibi umutlarımızla, bilincimizle ve dayanışmamızla bir aradayız” ifadelerini kullandı.
"2020 1 MAYIS’I, YENİ TOPLUMSAL DÜZENİN HAYKIRILDIĞI BİR KIRILMA ANI OLACAK"
“İşte 2020 1 Mayıs’ı bu gerçekliğin en çıplak haliyle görüldüğü ve bunun karşısında işçi sınıfının başka bir dünya, yeni bir toplumsal düzen iradesinin dünya çapında haykırıldığı bir kırılma anı olarak tarihe geçecek” diye konuşan Kasun, talepleri şöyle sıraladı:
"Temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde salgın süresince çalışma acilen durdurulmalı, işçiler ücretli izne çıkarılmalıdır. Çünkü yaşamaktan, insandan daha önemli hiçbir şey olmaz.
Salgın süresince herkesin işi ve geçimi devletin güvencesinde olmalı.
İnsanlar yaşam savaşı verirken elektrik, su, doğalgaz faturalarından KDV, kredilerden faiz toplamak asla akla gelmemeli, temel ihtiyaçlar salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanmalıdır.
Tümüyle kamu kontrolündeki sağlık kuruluşları, yurttaşların tamamına, istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız sağlık hizmeti sunmalı.
Salgına karşı önlemler üç beş patron örgütü ile değil, işçilerle, kamu emekçileriyle, hekimlerle, mühendislerle, akademisyenlerle beraber belirlenmeli. Ölçü patronların karları değil aklın ve bilimin ışığında toplumun korunması olmalı.
Sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere tüm zorunlu işlerde çalışanlar haftalarca koruyucu ekipman beklememeli.
Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalı, evde kalınan dönemlerde ev içi şiddetin önlenmesi için devlet etkin önlemler almalı. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak istiyoruz Gülistan Doku’nun bulunması için çabalar artırılmalı ve bu konudaki soruşturma birilerini korumak adına değil tarafsızca yapılmalı.
Tek kişinin dediği ferman olmaz, muhtarından belediyesine tüm kamu kurumları ile işbirliği içinde bir mücadele yürütülmeli, maskesinden ekmeğine tüm ihtiyaçlar beraber karşılanmalı.
Covid-19 sürecinde bir karşılık beklemeden çalışmak isteyen KHK’larla ihraç edilmiş sağlık emekçilerimizin talepleri kabul edilmeli. Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmelidir.
Maden ocaklarında, fabrikalarda, tarlalarda, atölyelerde çalıştırılan işçiler ciddi bir tehdit altındadır. Özellikle maden ocaklarında covid-19 yayılmaktadır. Soma kömür havzasında 200 maden işçisinin testinin pozitif çıkmasına rağmen patronların ve egemenlerin para hırsı baskın gelmekte maden ocakları kapatılmamaktadır. Bu sisteme acilen son verilmelidir.
Covid-19’u gerekçe göstererek çete liderlerini, kadına şiddet uygulayanları, istismarcıları infaz yasası ile serbest bırakan iktidar siyasi ve hasta tutsaklara dönük bir düzenleme yapmadığı gibi gelen talepleri görmezden gelip önlem almamakta ısrar etmektedir. Siyasi tutsakların, açlık grevindeki ve ölüm orucundaki tutsakların talepleri acilen karşılanmalı."
"YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZENİ EMEK VE BİLİMLE KURACAĞIZ"
Biz emekçiler sermaye değil halk egemenliğini esas alan, sömürüye karşı emeğin haklarını koruyan, toplumsal zenginliğe el koyan yüzde 1’in değil toplumun yararını esas alan yeni bir toplumsal düzeni kurmak için seferber olacağız.
1.İnsan onuruna yaraşır bir iş ve ücret, kamusal sosyal güvenlik ve sendikal hakların eksiksiz güvence altına alındığı yeni bir toplumsal düzen kuracağız.
2.Demokrasinin ve ifade özgürlüğünün tahrip edilmediği yeni bir toplumsal düzen kuracağız.
3.Her türlü ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe ve ötekileştirmeye karşı eşit yurttaşlığın, yurtta, bölgede ve dünyada barışın benimsendiği yeni bir toplumsal düzen kuracağız.
2020 1 Mayıs’ında tarihin bu kırılma anında ilan ediyoruz:
Birliğimizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı böylesi bir toplumsal düzeni kurmak için güçlendireceğiz.
Yeni bir toplumsal düzeni emek ile bilim ile kuracağız.”
Etkinlik, 1977 1 Mayıs’ı ve 10 Ekim 2015’te Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler için alana karanfiller bırakılarak sona erdi.