14. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, sergi açılışının ardından "Dersim'de Alevilik Kültürü, inancı ve Kadının yeri" adlı panel ile devam etti.
Panel, Hasan Ölgün'ün moderatörlüğünde Dilşa Deniz, Kadir Bulut, Erdoğan Aydın, ve İsmail Aslan'ın panelistliğinde Sanat Sokağı'nda gerçekleştirildi. Panele DBP Dersim İl Eş Başkanı Ergün Doğru, STK temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Panelde ilk olarak konuşan Yazar Kadir Bulut, Kerbela'dan Dersim'e Maraş'a, Roboski'ye selamlar yollayarak başladığı konuşmasında, kendilerine Kurmanç dediklerini ifade etti. Dersim Aleviliği inancında pirlerin dedelerin olmadığı yerde Ana Fatma denilen kutsallığın yer aldığını belirten Bulut, Ana Fatma'nın Dersim'de önemli bir yerinin olduğunu ifade etti. Alevilik inancına Dersim boyutu ile bakıldığında merkezinde doğanın ve insanın olduğunu dile getiren Bulut, "Doğa insani süreçte yer alıyor. Bu yüzden dedelerimiz, nenelerimiz hala kutsal bulduğumuz dağlara, taşlara gider ve oralarda çıralar yakar, dualar okur. Aslında Alevilik doğa ile iç içe olan bir inançtır" dedi.
'Dersim'de Alevilik doğa inancı üzerine kurulu'
Yazar Dilşa Deniz ise, Alevilik inancında kadının o kadar da bahsedildiği gibi pozitif yerinin olmadığını belirterek, kültürlerin bir niteliklerinin olduğunu ve erkek egemen bir kültürde olunca bunun inanca da yansıdığını ifade etti. Dersim toplumunun da diğer toplumlar gibi erkek egemen zihniyete sahip olduğunu kaydeden Deniz, bu yüzden kadınların hala şiddete maruz kaldığını belirtti. Deniz, "Dersim'deki Alevilik inancı daha çok doğa üzerine kurulu bir inançtır. Biz kadınlar doğa tapınaklarımızda, Düzgün Baba'da, Ana Fatma'da, Buyer Baba'da, Munzur Baba'da kendimize yer bulabiliyoruz" dedi.
'Asimilasyon politikalarının bir parçasıyız'
Yazar İsmail Aslan, Alevi inancında kadın erkek ayrımının olmadığını belirterek, Cemevleri'nde kadınların ve erkeklerin birlikte cem tuttuklarını ifade etti. Aslan, Alevilik inancında kadının ayrı bir yerinin olduğunu ifade etti. Devletin kendi Alevisini yarattığını belirten Aslan, "Biz Aleviler hiç farkında olmadan asimilasyon politikasının bir parçası haline geliyoruz. Türk İslam sentezi içerisinde yok edilmiş, asimile edilmiş bir Alevilik inancı ile baş başa kalıyoruz. Geleneksel inancımız içersinde başka inancımız yoktur. Yeni Êzidilere karşı bir duruş göstermeliyiz. Alevi örgütlerinin bir duruş göstermesi gerekiyor" dedi.