Garanti Bankası ile, Dünya Gazetesinin, ortaklaşa düzenledikleri ANADOLU SOHBETLERİ, programı çerçevesinde, Kültür Müdürlüğü salonlarında geniş katılımlı bir organizasyonla ANADOLU SOHBETLERİNE DERSİMDE devam edildi.
Toplantı için hazırlıklar, günler öncesinden yapılmıştı. Dünya gazetesinden, AYNUR Hanımla, İstanbul, Güzel Sanatlar Fakültesinden Profesör KENAN MORTAN, toplantı öncesi Dersime gelerek, ön çalışma yapmışlardı DERSİM Halkı ile tanışmışlardı. Toplantı öncesi sohbet etmişlerdi, DERSİM Halkının sorunlarını yerinde, DERSİMLİLERDEN,, dinlemişlerdi.
Garanti Bankası Tunceli şube Müdürümüzle birlikte beni de ziyaret etmişlerdi, Dersimin, sorunlarını, doğasını, kültürünü, inançlarını, ayrıntılı konuşmuştuk.
MUNZUR, Vadisini, gözelerini görmek için OVACIĞA gitmişlerdi. Gördükleri harika güzellikler, onları şaşırttığı gibi böyle bir güzelliklerle, buluştukları, tanıştıkları içinde çok sevinmişlerdi.
Toplantıya katılım, salon bütünüyle dolmamış ta olsa, ilgi büyüktü. Bayanların, erkekler kadar ilgi duymuş olmaları, toplantıyı düzenleyenlerin ayrıca ilgisini çekmişti.
İlk konuşmayı yapan, GARANTİ Bankası Genel Müdürü Nafiz KARADERE, Garanti Bankasının çalışmaları hakkında ayrıntılı rakamlarla bilgi verirken, Tunceli Özgülünde de başarılı olduklarını, Tunceli Şubelerinin, ihtiyacı olan Tuncelilere, 83 Milyon, TL, eski parayla Tiril iyon kredi, 8 bin kişiye de kredi kartı verdiklerini açıkladı.
TİRE, Süt kooperatifleri Başkanı Mahmut ESKİYÖRK, kooperatifçilikle ilgili, ayrıntılı, bilgi verdi. Kooperatif kurmanın önemini, Kooperatifçiliğinin, üreticiler için ne kadar yararlı olduğunu, Pazarlamada kolaylıklar sağladığını, köyden kente göçü önlediğini, toplumsal barışı sağladığını, tekeleşmeyi önlediğini, paylaşımcı olduğunu anlattı.
70 li yıllarda kooperatifçiliği teşvik eden ECEVİT Hükümetleri zamanında kurdukları süt kooperatifinin dünyada örnek gösterilen bir kooperatif olduğunu söyledi.
Uygar ülkelerde üretilen tarım ve hayvancılık ürünlerinin kooperatifler eliyle pazarlandığını, kooperatifleşme oranın bizde %13 olurken onlarda, uygar ülkelerde %70’le, %100 arası oranında olduğunu anlattı.
Ekolojik tarım uzmanı Küçük GÜZELDİR’DE, Ekolojik tarımın önemini anlattı. DERSİM için Tarım, toplayıcılık, turizmin, kalkınmada belirleyici, önemli olduğunu, bunların geliştirilmesi için gerekli projelerin hayata geçirilmesini gerektiğini anlattı
MUNZUR Vadisinin M.LÜTER KİNG,’Bir hayalim var.’Demişti. Benimde hayalim, MUNZUR Vadisinde hayal ettiklerimi görebilmektir. Şehir merkezinde bulamadığımız Ovacık fasulyesini, Dağ sarımsağını, Çarçur mantarını, bulabilmektir. Diyerek, DERSİMİN, geleceği, ekonomisi için başka yerlerde bulunmayan DERSİM’E Özgü bu ürünlerin, MUNZUR Vadisindeki ekolojik zenginliğin, DERSİMİN tanıtımında, kalkınmasında ne kadar önemli olduğunu anlattı
Toplantıya Almanya, BERLİNDEN, gelip katılan Hemşerimiz, DERSİMLİ, Aynur BOLDAZÖZDEMİR’DE, Almanya serüvenini, Almanya’ da nasıl iş kadını, nasıl şirket sahibi olduğunu anlattı. Memleketi DERSİMİ sevdiğini, Dersim için üstüne düşeni yapacağını söyledi.
Katılımcılara teşekkür eden Ticaret Sanayi Odası Başkanımız Yusuf CENGİZ’DE, yaptığı konuşmasında, Tunceli’nin, kalkınmada 6 tıncı bölge kapsamına alınması için hükümet düzeyinde girişimlerde bulunduklarını, bulunmaya devam ettiklerini söyleyerek, kalkınmayı sağlayacak projelerin hayata geçirilmesinde, yaklaşık 30 yıl süren çatışmalı ortamın sona ermesinin öncelikli, belirleyici olduğunu, söyleyerek,’ ilimizin kalkınması için hazırlanacak projelerin hayata geçirilmesi için barış sürecinin başarıya ulaşmasının, önemli olduğunu, bunun için, bölgenin sivil toplum örgütleriyle birlikte girişimlerini sürdürdüklerini, sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti.
Toplantıda söz alan Kazım KORKMAZDA,’70 li yıllarda kooperatifçiliği ülkede ilk olarak, biz DERSİMLİLER, başlattık. Sol düşüncemizden dolayı bizlere, Komünist, denildi. Kurduğumuz kooperatifleri de, RUSYADAKİ kolhozlara benzeterek, varlıklarını devam ettirmelerine izin vermediler.Biz DERSİMLİLER,başarmak istiyorsak,bir araya gelerek başaracağız.. Dert yanarak değil.’Dedi.
Türkiye’nin ikinci özel büyük bankasının, davetlilerine ikramda bulunduğu sofrası da kendisine yakışacak zenginlikteydi. Yalnız kuş sütü eksikti. Her şey vardı.
Umarız, büyük bir banka olan GARANTİ Bankası ile, Dünya unvanını taşıyan DÜNYA gazetesinin, DERSİMLİLERLE, yaptığı sohbet, DERSİMİN, tanıtımına büyük katkıda bulunur. Yeni büyük bankaların, kuruluşların, DERSİME sohbet için gelmelerine vesile olur.
DERSİMDE gerçekleştirilen bu tarihi ve yararlı toplantının, yapılmasında büyük payı olan, Profesör KENAN MORTAN Hocama, çok, çok teşekkür ediyorum.
DERSİMİN İYİLİĞİNE
Dersimin iyiliğine yapılan bu sohbetlerden, toplantılardan haberdar olan Üniversitemizin öğretim üyelerinde TAHSİN Hocamla konuştuk. Dersimin kalkınmasını, DERSİMLİLER kadar çok isteyen önerilerde bulunan bir DERSİM, dostu.
‘Hocam, DERSİMİN kalkınması için fabrika, sanayi, kurmak, işletmesini sağlayabilmek, DERSİMİN koşullarında,zordur. Fabrikanın ham maddesiyle, pazarlanması, büyük maliyettir. Çarkını döndürmek zordur. Tarım alanlarının çok olduğu ülkemizde dar boğazda olan hayvancılıktır. Dersim gibi havyacılığa elverişli bir coğrafyada, Hayvancılığın Dersim köylüsüne, Dersim ekonomisine getirisi büyük olacaktır. HAYVANCILIK ORGANİZE SANAYİNİN kurulması, beraberinde komple organize kooperatifçiliği de getireceğinden örgütlü katılımcı bir organizasyonla projeler hayata geçirilecektir, Kurulacak yeni donanımlı tesislerde, soğuk hava depoları, toptan satış yapacağından üreticinin malının ucuza alınmasını engellenecek hayvancılıkta ekonomik yükü büyük olan yemi kendisi üretecek, ucuza mal olmasını sağlanacaktır. Hayvanların etinin yanında derisi, sakatatı, tırnakları hemen hepsi değerlendirilmiş olacaktır. Komple organizasyon, olacağından, yanında sucuk, pasta tesisleri de kurulacaktır.
Bu projelerin hayata geçirilmesinde, üniversitelerin desteği öncülüğü çok önemlidir. Ne yazık ki bizim üniversitelerimiz, uygar ülke üniversitelerin yetiştirdiği, gibi, hayatın içinden uygulama yaptırarak örgenci yetiştirmiyor. Mezun ettiği mühendis, mühendis olarak mezun olmuyor. Büro memuru olarak mezun oluyor. Dalında mesleğinde, uygulamayla, yaşamın gerçeği ile yüzleşmiyor. Okuduğu kitaplardan aklında kalanlarla mühendislik yapmaya çalışıyorlar. Bu acı gerçek maalesef ülkemiz bütün üniversitelerinde yaşanmaktadır. Onun için yetişkin elaman bulmak zorlaşıyor. YÖK’ün, üniversitelerin, bu eksiklikteki suçu payı çok büyüktür.’Diye ayrıca dert yandı.
Hocam haklıydı. Üniversiteler, üniversitelere yakışmayan uygulamasız eğitim yapmaktadırlar. Eğitimli kaliteli elaman yetiştirilmediğinden, ülkede her türlü sıkıntı çekilmektedir.
Bütün bu güzel öneriler, projeler, sözde değil, tatbikatta, uygulamada kalsa, hayata geçirilse. Özlenen güzellikler bir, bir gelecektir.
Emin olun.