DUYDUK, DUYMADIK DEMEYİN.
DERSİMDE AVLANMAK YASAKLANDI.
DERSİM Av Komisyonu, komisyon üyeleri ile Valilikte, Vali Muavinin Başkanlığında, toplanarak DERSİM Coğrafyasında yaban avının yapılmasını yasaklamıştır.
DERSİM, tarihine geçecek bu kararı, Valilik Makamının başkanlığında, Orman İşletme Müdürlüğü, Doğa çevre koruma Müdürlüğü, yeni kurulan DOĞA DERNEĞİ, ortaklaşa almışlar.
Uzun görüşmelerin, konuşmaların, ardından alınmış bu tarihi örnek kararı, yeni kurulan, benimde üye olduğum DOĞA DERNEĞİ, Başkanı Haydar ÇETİNKAYA, sabahın erken saatlerinde, gazete yerime gelerek duyurdu. O kadar çok sevindim ki, kendilerini sarılıp öptüm. Bütün komisyon üyelerine de teşekkür ettim. Aldıkları kararı, kendilerini, övdüm.
Günümüzde yaşamın can damarı, yorganı, olan doğayı, doğayı süsleyen zenginleştiren, değerleri, korumak, insan olmanın, insanlığın görevidir.
Eskilerde, doğanın zenginliği, o günün ilkel silahları ile, bugünkü kadar yaşanmayan doğa afetleriyle, avlanmakla, büyük ölçüde zarar görmüyordu. Bugün giderek daralan dünyada, yaşanan afetler, iklim değişiklikleri, doğayı, büyük ölçüde tahrip etmiş, Doğayı zenginleştiren değerler giderek azalmış. Bazı türler yok olmuştur.
Dersim Doğasında var olan türler, değerler, bir başka doğada bulunmayan veya çok az, ender bulunan endemik türlerdir. Bu türler, bizim için, DERSİM için, büyük bir hazinedir.
Bu hazineyi korumak her DERSİMLİNİN milli görevi olmalıdır. Ne var ki hala ,’DERSİMLİYİM’ deyip DERSİM Doğasını, acımasızca katletmek isteyen yarattıklar vardır. Para pul için, katletmeye destek verenler, silah verenler, onlar gibi yarattıklar vardır.
Doğayı sevmeyen doğanın kolu kanadı olan değerleri katledenler insan değillerdir. Hele, hele DERSİMLİ hiç değillerdir. DERSİM Halkı, doğaya kıyamayacak kadar kültürlü, aydın, bir halktır.
Avcılığın bir tutku bir spor olduğu iddia edilir. Ben bir canlıyı zevk için öldürmenin spor olacağını ilkellik vahşet, bilirim. Başka spor yapacakları alan, dal, yokmuş ta, bir canlıyı öldürerek, yok ederek spor yapacaklarmış. Bu vahşettir.
Bir dağ keçi sininin bir kınalı kekliğin, bir başka kuşun katledildikten sonra ki ölü halini gözlerinizin önüne getirin, bir vahşeti görürsünüz. Katledilen bir dağ keçisi ağlayarak, gözlerinden yaşlar akarak can verir. Bu manzaraya insan olan dayanır mı?
DAYANMAZ.
Geçmiş yıllarda, geç saatlerde, köyden gelirken, yolda kurt u,uzun kuyrukluyu, yılanları, sincapları, kaplumbağaları, görürdük. Torunlarımızla, onları, tanıştırırken, onların, doğanın çocukları olduğunu, korunmaları gerektiğini söyler, sevmelerini öğütlerdik.
Şimdilerde, yolda dağda bile onları görmek zorlaştı. Giderek azaldılar. Yarattıkların dışında, doğa afetleri de onları azalttı. Nerdeyse kınalı kekliğin sesini duymaz olduk. Orman Müdürümüz, Özcan beyin satın alıp doğaya saldığı kınalı keklikler de olmasa, Doğamız bu güzellikten mahrum kalacaktır.
İlimiz av komisyonu, örnek, tarihi bir karar aldı. Bu kararın Ankara, merkez av komisyonu tarafından onaylanması için herkes üstüne düşeni yapmalı, imzayla, başvurularla, bu kararı desteklemelidirler.
Bu tarihi, örnek kararı alan komisyon üyelerini, tebrik ediyorum. En büyük hayırlı, insanca bir karara imza attılar.
BRAVO.
FİKRİ TAŞ