Canlar,
Dersim’de, derman için yardım için adalet için Hak ve Hakikat için, sevdiklerimizi Erenlerin himaye etmeleri için milyonlarca ve bizler başta Düzgün Baba mekânı olmak üzere Ulularımıza gider, onlara başvurur ve “teslim” oluruz.
Özümüz dara çekmeden hem de varsa noksanımız, onu dahi giderip, arınmayı dahi yapmadan, kısa yoldan Erenlere gidip, sorun ve dertlerimizin giderilmesini "halletmek isteriz." Tüm bunları kendimiz için uygun görürüz.
Alevi yol Erkanına, canların binlerce yıldır ahulardan süzerek bugüne kadar getirdikleri Yol VİCCDANIMIZA, süreklerimiz, öğretimiz, erkanımız, kalplerimiz ve en nihayetinde cümle alemlerde varlık sebebimiz olan İKRAR’ımız; tüm bunları baktığımızda, yolumuzun SİVAS ŞEHİTLERİ pürü paktır, mekanları, Hakk’ın mekanıdır. Düzgün Baba da HAKK mekânıdır. Bahçesinde sevgi gülleri açan Düzgün Baba dağ eteklerinde, 2 Temmuz Sivas Şehitlerimiz de birer goncagül olarak yerlerini almışlardır.
Bazı "bizleri aşan" karanlık merkezler, bugün iste tam da bunu yapmak istiyorlar: YOL şehitlerimiz, YOL sahiplerimizle kendi "müsaade ve rızalıkları dışında" buluşmasının doğru olmadığı beyan etmektedirler. Halbuki Rızalık gönül işidir, gönül ise Hakk yeridir. Kızılbaş süreğinde, Rızalık, gönlü ve Hakkı olanların işidir, başkasının değildir.
YOL’a ikrar vermiş canlar,
Bu “bizleri aşan” ve gecenin karanlığında şehitlerimizi balyoz darbeleriyle Pir Düzgün’den ayıranları, bugüne dek bizler YOL’da gürmedik, bilmedik, bizden ve sürekten de saymadık.
Canlar,
Zalimler Ulu Pir Mekânı'nda eline balyozu almış, ağır ve sert darbelerle Şehitlerimizin Anıtını zorbalıkla yıkarak, heykel kaidesini dahi öksüz bırakmışlardır. Ancak gönüllerimize o ağır balyozları etki yapamamıştır.
25.07.2020, yani bugün Düzgün Baba‘da Cem olacak canlar, inanıyorum ve biliyorum ki gönülleri birleyip, Şehitlerimizi, Pirimizle buluşturacaklardır.
Gecen 15 Temmuz gecesi karanlığında eline balyoz alıp, değerlerimizi tarumar edip, toplumumuzu ayrıştırmak isteyenler, bugün canların ceminde, birleşmiş gönüllerde ve Hakk’ın meydanında geri püskürtülüp, balyozlu ve karanlık emelleri boşa çıkarılacaktır.
Biz Kızılbaş Alevileri, zahiri olarak sahipsiz olabiliriz - Hoyratlıklarına ve balyozlarına da sebep budur.
Ama "Mana" bizdedir.
Bağlamamız, deyişlerimiz ve klamlarımız dayanak ve hafıza kaynağımızdır. Gece karanlığında "33 Pir Sultan-Hasret Gültekin" yıkan, "karanlık balyozlar" klamlarımızda, Nahakk’ın yanında yerini almaya başlamışlardır bile.
Bilirim ve inanırım ki, beyhude bir şekilde Dersim‘e bu karanlık lekeyi sürmek isteyenler ve bu Amelleri, bugün Dersim‘in vicdanında mahkum olacaktır.
Gayret artık Pir Düzgün'dedir.
Yol Erenlerine ve Canlara Aşk olsun.
SİNAN SAMAT
Dersim, 25.07.2020