Toplumsal Barış İçin Gençlik Girişimi, "Dilimiz, kültürümüz, inancımız, özgürlüğümüz için barış istiyoruz" şiarıyla Ticaret ve Sanayi Odası’na çalıştay gerçekleştirdi. Çalıştayın ardından okunan sonuç bildirgesinde, Dersim isminin iade edilmesi, Dersim’de yapımı devam eden ve planlanan baraj ve HES projelerinin iptal edilmesi, yapımı devam eden karakol ve kalekolların iptal edilmesi, Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, Dersim soykırımının tanınması, Kürt ve Alevi açılımında pratik adımlar atılması gerektiği yer aldı.
Toplumsal Barış İçin Gençlik Girişimi, "Dilimiz, kültürümüz, inancımız, özgürlüğümüz için barış istiyoruz" şiarıyla Ticaret ve Sanayi Odası’na çalıştay gerçekleştirdi. "Dilimiz, kültürümüz, inancımız, özgürlüğümüz için barıştan yanayız” pankartının asıldığı çalıştayda, Dersim Belediye Eş Başkanı Mehmet Ali Bul, DBP Dersim İl eş başkanları Ergin Doğru ve Leyla Akyıldız, HDP Dersim İl Eş Başkanı Fatma Kalsen, Bawer Kortik Gençlik Merkezi üyeleri, Eğitim-Sen Dersim Şube yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş bulundu. açılış konuşmasını yapan Toplumsal Barış için Gençlik Girişimi Eş Sözcüsü Eylem Çelik, barışın gitgide yükselerek boy gösterdiğini ifade ederek, barışın geçmişin nasihatı olduğunu geleceğe ise emanet olacağını belirtti.
‘Gençlerin ortak paydası gelecektir’
Bugün gençleri ortak noktada buluşturan noktanın gelecek olduğuna dikkat çeken Çelik, “Bir Dersimli genç ile Edirneli bir gencin ortak paydası gelecektir. Bu doğrultuda geleceğimizin özgürlük umuduyla yeşermesi için her rengin, dilin, inancın, kültürün, kimliğin özgürce kendini ifade edeceği ve aynı zamanda birlik, beraberlik ve dayanışma üçgenini sahipleneceği geleceğin inşası için bu yola çıktık” dedi.
Çelik’in açılış konuşmasının ardından Sosyolog Özlem Uç Çiçek tarafından hazırlanıp sunulan “Toplum Nedir? Toplumsal Barış Nedir?” konulu sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
‘Genç başladık genç bitireceğiz’
Daha sonra DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna’nın gönderildiği mektup okundu. Mektupta şunlara yer verildi: “Rojavaszı, Kobanêsiz bir çözüm çözüm değil aksine tarih boyunca gerici zihniyetin yaptığı gibi Kürt halkını tekrar tekrar yok sayma girişimidir. Bugün Kürdistan’da ve Türkiye’de bir barış olacaksa eğer bu barışın adı onurlu ve eşit koşullarda olmalıdır. Toplumsal bir barışın inşası için bir araya gelen tüm gençleri selamlıyoruz. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın da dediği gibi ‘Genç başladık genç bitireceğiz’”
Ayna’nın mektubunun ardından konuşan Toplumsal Barış için Gençlik Girişimi Eş Sözcüsü Ferhat Güven, “Bugün burada bir arada olurken şunu belirtmek istiyoruz; eğer çözüm süreci devam ediyorsa bizler çözüm sürecinde artık pratik adımlar atılması istiyoruz” diye ifade etti.Bawer Kortik Gençlik ve Kültür Merkezi Eş Başkanı Makbule Songer ise, Kürdistan coğrafyasının yüzyıllardır barışa ve direnişe hakim olduğunu, bundan sonraki zamanlarda da hakim olmaya devam edeceğini belirtti. Gençlerin her zaman geleceği haykırdığını söyleyen Songer, “Devam eden çözüm süreciyle birlikte kendi kültürümüzü ve öz değerlerimizi yaşamak istiyoruz” dedi.
‘Barışın savaşı verilmelidir’
Kısa bir konuşma yapan Dersim Belediye Eş Başkanı Mehmet Ali Bul’un ardından konuşan DBP Dersim İl Eş Başkanı Ergin Doğru ise, barışın savaşını vermeden barışın gelmesinin çok mümkün olmadığını dile getirerek, Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerde barışın emperyalistlerin politikasının bir gereği olduğunu ve kavuşulmasının basit olmadığını aktardı. Türkiye’de barışı savunmanın çok daha anlamlı ve değerli olduğuna dikkat çeken Doğru, “Türkiye Kürdistan bölgesi üzerinden baktığınız zaman genel olarak politikaların birebir uygulanma ve pratik alanıdır. Türkiye’de ciddi anlamda değişim dönüşüm sağlanabilirse bütün bölgelerin kaderlerini de değiştirebilir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından sonuç bildirgesini okuyan Barış için Gençlik Girişimi Eş Sözcüsü Ferhat Güven, Dersim isminin iade edilmesi, Dersim’de yapımı devam eden ve planlanan baraj ve HES projelerinin iptal edilmesi, yapımı devam eden karakol ve kalekolların iptal edilmesi, Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, Dersim soykırımının tanınması, Kürt ve Alevi açılımında pratik adımlar atılması gerektiğini belirtti.