Av. Alişer Ölmez tarafından darp edildiğini iddia eden yaşlı çift basın açıklaması yaptı, Alişer Ölmez de açıklama yaptı.
İddiaya göre olay 17 Ekim tarihinde Yeşilkaya Köyü’nde (Gevrek) meydana geldi. Av. Alişer Ölmez’in ailesi ile Arzu Söylemez (76) ve Hasan Söylemez (78) arasında tartışma çıktı. Yaşanan tartışma kavgayla sonuçlandı. Arzu Söylemez, eline basılarak parmaklarının kırıldığını ve eşinin sol gözüne yumruk atılarak %50 görme kaybı yaşadığını belirtti. Darp raporu alan Arzu Söylemez ve Hasan Söylemez Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığına giderek suç duyurusunda bulundu. Söylemez çifti, bugün ise Av. Alişer Ölmez’ün avukatlık bürosu önünde açıklama yaptı.
Arzu Söylemez, Av. Alişer Ölmez’in öz teyzesi olduğunu ifade erek, “Alişer Ölmez’in babası tarafından daha önce de darp edildik. Mahkemeyi kazandık. Ancak dosya üst mahkemeye gitti. Alişer Ölmez bizden dosyayı geri çekmemizi istedi. Ancak kabul etmediğimiz için sürekli sözlü tacizlere maruz kaldık” dedi.
Ülkede kadına yönelik şiddet olaylarının arttığına dikkat çeken Arzu Söylemez, “Neredeyse her gün bir kadın kadın cinayetinin yaşandığı ülkede yaşıyoruz. Av. Alişer Ölmez, akrabası olan öz teyzesine şiddet uygulamıştır. Kadın başta olmak üzere herkes potansiyel şiddet mağduru olabiliyor. Tüm basının ve kamuoyun takdirine sunuyoruz” dedi.
Basın açıklamasının yapıldığı sırada Av. Alişer Ölmez’in yakınlarıyla Söylemez ailesi arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
Hakkındaki iddiaları reddeden Av. Alişer Ölmez, yaşananlara ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“25 Ekim 2024 yani bugün teyzem olduğuna utandığım Arzu Söylemez ve Hasan Söylemez hakkımda asılsız ve iftiralar dolu beyanlarla basın açıklaması yapmıştır.
Benim bu kişileri darp ettiğim kesinlikle doğru değildir. Bu kişiler 17 Ekim günü babam ve Orman Müdürlüğü arasındaki yapılacak keşif mahalline, keşifte taraf olmamalarına rağmen 5 kişiyle anne babama saldırmışlardır. Ben yaşanan bu arbede sırasında yaptığım tek şey annemi babamı o kargaşadan çıkartarak korumaktır.
Olay günü de annemin araması üzerine keşif mahalline giderek bekledim, keşifle hiçbir alakası olmayan ve evi keşif mahallinden 50 metre uzakta olan kişi sırf bizi tahrik etmek ve olay çıkarmak için yanımıza gelmesi üzerine ben de neden babam ve annemle uğraşcağını neden akıllı durmadığını söylemem üzerine kendisi bana bağırarak hakaret etti.
Daha sonra yine olay yerine gelen Ahmet Ölmez ve Hasan Söylemez‘le tartışmaya başladım.
Biz bu tartışmayı yaşarken teyzenin beni kameraya aldığını görmem üzerine beni izinsiz çekemeyeceğini derhal kaydın silmesini söyleyerek üzerine doğru gittim bu esnada babam teyzemin eline yapışarak telefon almaya çalıştı, ben de araya girip ayırmak isterken arkamda duran eniştemin defalarca kafama sopayla vurduğunu hissettim. Dönüp bunu engellemeye çalışırken Arzu Söylemez bana avuç kadar taşları sırtıma vurdu, annem bunu engellemek için teyzemi tuttu bu esnada annemi yere düşürdü ben de annemi kaldırıp teyzemden kurtarmaya çalıştım.
Tekrar eniştem arkadan bana saldırınca annem de bu sefer eniştemi iterek çeperin üzerine düşürdü. Bu sırada Ahmet Ölmez de babama saldırıyordu onu da iterek uzaklaştırdım. Babamın da beni korumak için Hasan Söylemez’e vurduğunu gördüm. Olay daha fazla büyümesin diye anne ve babamı zar zor olaydan çekerek eve doğru götürdüm.
Yaşanan bu kavga esnasında benim Arzu Söylemez ve Hasan Söylemez’e herhangi bir hakaret veya darbım olmamıştır, kendileri beni sopayla ve taşla darp ederek ağza alınmayacak hakaretlerlerde bulunmuşlardır.
Yaşanan bu olay nedeniyle her iki tarafta da darp izleri mevcuttur
Ancak bu kişiler benim toplumda konumumu bilerek beni toplumda itibarsızlaştırmak küçük düşürmek ve linç etmek için bu yalanı ortaya atarak benim üzerimden anne babamı cezalandırmak istemektedirler.
Bu kişiler 7gün 24 saat boyunca benim anne ve babama nasıl zarar veririz nasıl huzursuz ederiz hesabı peşindedirler.
Yaşanan bu üzücü olay nedeniyle ben sakinliğimi korumaktayım ancak bu kişiler sürekli olarak demokratik kurum ve meslek odalarını dernekleri gezerek hakkında bu asılsız iftirayı arsızca ve hayasızca devam ettirmektedirler.
Benim bu toplumun her bireyine, doğasına kültürüne doğrudan veya dolaylı olarak emeğimin geçtiğini nasıl bir kişiliğe sahip olduğumu toplumdaki yerimi, davranışlarımı herkes bilmektedir
Bu durumu Dersim kamuoyunun vicdanına ve takdirine bırakıyorum.
Haber: Ali Haydar Gözlü
