Anneleri babaları yaşıyordu.
Zorla koparıldılar ailelerinden.
Ya bir öksüz yurduna verildiler, ya da bir asker ailesinin yanına sürgün gönderildiler.
Onlar Dersim’in kayıp kızlarıydı.
Dersim'in kayıp kızları kendi kültüründen tamamen koparılarak bir ulus devlet projesine dahil edilen çocuklardı. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Bey şöyle diyordu; “Ulus birliğini yaratmak aileden geçer, ailede de kadın çok önemlidir, kadını dönüştürdüğün, Türk kültürüne dahil ettiğiniz sürece yeni kuşakları da dahil ederek ulus birliğimizi yaratırız.” Dersim’de kadınlar ve çocuklar üzerine uygulanan özel bir politikaydı bu…
***
Dersim’in kayıp kızlarına dair birçok hikâye var bilinen, bilinmeyen…
Bunlardan biri de Sevim Örs’ün hikâyesidir.
Yakınları, 1938’de Dersim’den Bolu’ya sürgün edilen Dersim’in kayıp kızlarından Sevim Örs’ün çocuklarını aramaya başladı. Sevim Örs, 1938 yılında Elazığ Tren istasyonundan sürgün edilen Dersimli bir ailenin çocuğuydu.
Yazar Cemal Taş’ın araştırmaları ve edindiği bilgilere göre;
Dersim’in kayıp kızlarından Sevim Örs, 1938 yılında Dersim’den Bolu’ya sürgün edilir. Sevim Örs’ün ağabeyi Ali Sayman İzmir Bornova’da askerlik yaptığı dönemde kız kardeşine ulaşmak için araştırma yapmaya başlar. 1953-1955 yılları arasında askerlik yapan Ali Sayman, kız kardeşi Sevim Örs’ü Ödemiş’te bulur.
Sevim Örs, evlenmiş ve 2 çocuk sahibi olmuştur. Ağabey Ali Sayman, birkaç gün kardeşinin evinde kalır, hasret giderirler… Sayman, bir daha kız kardeşini bırakmayacağına söz verir… Askerlik bitimi ise "Gelip seni alacağım" der. Ali Sayman, askerliğini tamamlamasının ardından Ödemiş’te bulunan kız kardeşi Sevim Örs’ün yanına döner ancak bu sefer kardeşini bulamaz. Sevim Örs, oturduğu evden taşınmıştır. Ne bir iz, ne bir mektup ne de bir duyan. Ali Sayman, kardeşini yıllarca arar ancak bir türlü izine rastlayamaz.
***
Yıllar geçer, Ali Sayman Dersim’e döner…
Yine Cemal Taş’ın araştırmalarına göre; Bir gün, Haydaran bölgesinde Roşnage'ye yakın bir mezrada ikamet eden Ali Kaya isimli kişiden telefon gelir… Telefondaki ses Ali Sayman’ı ister… Ali Sayman kalkıp köye gider… Ölüm döşeğinde olan Ali Kaya, yıllar önce kendisine bir telefon geldiğini, Sevim Örs’ün hayatta olduğunu ve bu durumu kendisinden sakladığını Ali Sayman’a iletir. Ali Sayman bu duruma biraz öfkelenir, ancak öfkesini bir kenara bırakarak yeşeren umutların peşinden gitmeyi tercih eder.
***
İlk işi kız kardeşini en son gördüğü yer olan Ödemiş’teki bir muhtarı aramak olur. Muhtar, Ali Sayman’a yardımcı olacağını söyler, olumlu konuşur… Ali Sayman, Ödemiş’e doğru yola çıkacağı sırada kalp krizi geçirir. Bu heyecana dayanamayan Ali Sayman, kalbine yenik düşüp kardeşi Sevim'in hasretiyle bu dünyadan göçer. Ve o günden sonra Sevim Örs’ün nerede olduğuna dair hiçbir iz bulunamaz.
***
Sevim Örs’ün hayatta olup olmadığına dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, 2 çocuğu olduğu bilgisi nettir. İşte şimdi, tam da bugünlerde Ali Sayman’ın çocuklarından Ahmet Sayman, Sevim Örs’ün çocuklarına ulaşmaya çalışıyor.
Ali, Sevim’in izini kaybetti, bir daha onu bulamadı ama umuyoruz ki Ali ve Sevim’in çocukları birbirilerini bulur.
Gören, bilen, duyan varsa ses versin...