Gündoğan, 1895 kırımı, 1915 Ermeni Tertelesi’nde, Dersim'de Ermeni halkının hem mülkiyetinin el değiştirmesi hem de dilini, dinini ve kültürel bütünlüğünü yitirmesi, yaşadıkları topraklardan sürülmesi gerçeğini verdiği örnekler üzerinden anlatı.
Dersimli Ermenilerin önemli bir kısmı 1915’de yaşamlarını kurtarmalarına karşın mülkiyetlerini, inançlarını ve sosyal statülerini koruyamadığına dikkat çeken Gündoğan, “Geri döndüklerinde daha önce yanında maraba olarak çalışanlar mülklerine el koymuş. Bu kez sahip oldukları mülklerde çalışmaya başlıyorlar” dedi.
Kitapta, 1937-38 Dersim Tertelesi’nden sağ çıkan Vanklı ve Zımekli Hıristiyan Ermenilerin öykülerini de anlatan Gündoğan, 1915 Tertelesi’nden sonra Dersim’de kurumsal varlığı korunabilen tek ibadet yeri olan Halvori Surp Garabed manastırı bombalanarak yıkıldığını ifade etti. Aynı köyde Kızılbaş ve Ermeniler’in askerler tarafından götürüldükten bir süre sonra askerlerin Ermenileri Kızılbaşlardan ayırdığını anlatan Gündoğan devamını şöyle dile getirdi: “Kızılbaş köylü, ‘Paşam onları neden bizden ayırıyorsunuz’ diyor. Askeri komutanda, ‘Gavur kanıyla Müslüman kanı karışmasın’ diyor. Kızılbaş köylü artık anlıyor katledileceklerini. “Alevilerle birlikte katledilen Keşişin sülalesinden tesadüfen kurtulan az sayıdaki aile fertlerinin izlerini süren Gündoğan, Türkiye'nin değişik yerlerine sürgüne gönderilen aile fertlerinin öykülerine dairde kesitler sundu.
‘HAY WAY ZAMAN’
“Dersim’in Kayıp Kızları-Tertele Çeneku” kitabını Nezahat Gündoğan ile birlikte yazan Kazım Gündoğan, “İki Tutam Saç- Dersim’in Kayıp Kızları” ve “Hay Way Zaman” belgesel filmlerinin yapımcısı. Hay Way Zaman belgeseli 2013’te yapılan 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Belgesel Film dalında jüri özel ödülünü almıştı.
(İstanbulEVRENSEL)