Gağan’ın yeni yıla girmeden 3 gün önce başladığını söyleyen Arslan, Gağan’ın eskiden köylerinde nasıl yaşandığını, neler yapıldığını şöyle anlattı:
“Perşembe gecesi gömbe yapılır, o gömbenin içine eskiden tuluk yayılan ağaçlardan koyulurdu. Yerken o gömbenin içerisinde ağaçları bulmaya çalışırdık, bulmak bizi çok sevindirirdi. Dede cem bağlardı, herkes evinden lokma getirirdi. O cemde ateş yakardık. Pir evimizde kalırdı. Sabah kalkıp duasını ederdi. Gağan zamanı 3 gün eve su dökmezdik, çeşmeye giderdik; ilk gün çeşmeye tarhana götürürdük. Bir gece buğday götürürdük, 3. gece de ekmek götürüyorduk. Son sabah ise çeşmeden suyu getirir evde uyuyan herkesin üstüne atardık. Niyazımızı dağıtıyorduk.”
ORUÇ YENİ YILI KARŞILAMAK İÇİN TUTULUR
Arslan, “Bazı bölgelerde insanlar 3 gün oruç tutar ama hiç tutmayanlar da vardır. Oruç yeni bir yılı karşılamadır ve yapılan kutlamalarda yaşamın sürekliliği ve bereketli geçmesi için dualar edilir, niyazlar dağıtılır” diyerek Gağand toplamayla ilgili şunları söyledi:
“Gağand gezilir, herkesin evinden lokma toplanır birisinin evinde hep beraber yenilir. Herkes evinde ne lokma varsa onu verir. Lokmalar tek birisi için değil herkes için toplanır. İhtiyacı olanlara verilir. Kalık- Fatık oyunu oynanır. Fatık’ı kaçırmak isteyenler oluyor Kalık buna izin vermeyip çubukla insanları kovalıyor.”
İNANCIMIZI KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMALIYIZ
Eski geleneklerin devam etmediğini belirten Arslan, “Köylerden göçler yaşandı, köy hayatı bitince şehirde aynı kültürü yaşatmak zor oldu. Aynı kültürü yaşatmaya çalışan gençlerin sayısı azaldı. Eskisi gibi bu kültürümüzü, geleneklerimizi, inancımızı yaşamak istiyoruz. Aleviliği yaşatmak için, inancımızı yaşamak için çaba göstermeliyiz. Ben şehirde yaşıyorum, lokmamı yapacağım, yılın son günü ölmüşlerimiz için lokma pişireceğim. Yeni yıla girdikten sonra yine pişireceğim. Benim gibi yapan birçok insan var bunu da biliyorum” dedi.
JARA GOLA ÇETU’DA LOKMALAR VERİLDİ ÇIRALAR YAKILDI
Öte yandan sabah saatlerinde niyazını yapan insanlar Jara Gola Çetu ziyaretinde çıralarını yakıp lokmalarını dağıttılar.
Hüseyin Yaşar SEZGİN