İstanbul’da yaşayan Dersimli gençlerin buluşması, kaynaşması, uyuşturucudan uzak durması ve artan intihar olaylarının engellenmesi için gençleri kendi emek ve çabaları ile yeşil sahalarda biraraya getirmeye çalışan Avşeker Çevre Köyleri Yardımlaşma Grubu’ndan Erdoğan Yılmaz, gençlerin daha çok biraraya gelmesi için dernek ve kurumların desteğini bekliyor.
İki yıldır halı sahada biraraya gelen Dersimli gençler, her hafta Pazar günü farklı takım ve arkadaşlarıyla ile maç yapıyorlar. Genelde Erenler Cemevi, Garip Dede Dergahı ve benzeri kurumların gençlik takımı ile maç yapan Dersimli gençler bu etkinlikten oldukça memnunlar. Her köyden 2-3 gencin yer aldığı maçta genelde 1990 ve 90 sonrası yaş grubu top oynuyor.
Halı sahada bir araya gelen gençlerin tanışıp kaynaşmalarını sağlamak istediklerini belirten Yılmaz, bu fikrin nasıl oluştuğunu ise şöyle aktarıyor:
“Tramvayda inen iki genci polis rutin kontrole tabi tutuyor. Kimlik kontrolü yapan polis bu iki gence ‘Sizler birbirinizi tanıyor musunuz?’ diye soruyor. Gençlerde ‘Hayır tanımıyoruz’ diyorlar. ‘Polis aynı köylüsünüz nasıl tanımıyorsunuz?’ diyor. Gençler babalarının isimlerinden de birbirlerini tanımıyorlar. Ancak aralarında konuşan çocuklar, Dersim’deki köylerinde insanlar birbirine lakap takarlar ve o lakaplar sayesinde gençler birbirini tanıyorlar.”
“GENÇLER DERNEKLERE GELMEDİKLERİ İÇİN BİZ GENÇLERE GİDELİM DEDİK”
Yılmaz, “Gençlerimiz polis GBT’lerinde, cenazeler ve düğünlerde değil halı sahalarda, pikniklerde ve derneklerde gelip birbirlerini tanımalılar. Ancak gençlerimiz derneklere gelmedikleri için biz gençlere gidelim dedik. Gençleri uyuşturucudan uzak tutmak ve son dönemlerde intihar oranın artmasından dolayı bu tür şeylere daha çok önem vermemiz gerekiyor. Dernek ve kurumların gençlere yönelik bu tür faaliyetlere katkı sunması lazım” ifadelerini kullandı.
Gönüllü 3-5 kişiyle başladıklarını şimdi ise 20-30 kişiye ulaştıklarını belirten Yılmaz şöyle devam etti:
“Ancak daha fazla kişinin katılmasını istiyoruz. Bizlerin yanında olmalarını ve gelip top oynamalarını istiyoruz. Forma almakta ve halı sahayı kiralamakta sıkıntılarımız oluyor. Duyarlı vatandaşlarımızın gelip sponsor olmalarını ve gençlerimizin ne gibi ihtiyaçlarının olduğunu sorup yardımcı olmalarını istiyoruz. Çevremizdeki insanların bize yardımcı olmalarına seviniriz. Her köyden 2-3 kişi oynatıyoruz. Daha fazla katılım olursa bunu değişebiliriz. Ayrıca maç dışında biraraya gelip piknik yapabilir, türkü söyleyebiliriz. Yani bir yerlerde birlikte çeşitli etkinlikler yapmamız lazım.”
“YEŞİL SAHALARDA BİRARAYA GELELİM”
İki yıldır gençlerle halı saha maçı yaptıklarını dile getiren Yılmaz şunları ifade etti:
“Geçen yıl 10 maç bu yıl iki maç yaptık. Erenler Cemevi ve Garip Dede Dergahı Gençliği ile de maç yaptık. Elimizden geldiği kadar da hep birlikte maç yapmaya devam edeceğiz. Ve gençlerimizin istediği alanlarda buluşalım. Kısacası bonzaiye, uyuşturucuya, alkole ve son dönemlerde yaşanan intiharlara dur demek için gençleri yeşil sahalara çağırıyoruz. Gençlik topluma yarayacak ne isterse biz onu yaparız. Yeter ki yanımızda olup bize destek versinler. Biz her türlü etkinliği yapmaya hazırız.”
“İLKİN DOSTLUK SONRA GENÇLİK KAZANSIN”
Kadınların da bu etkinliğe katılarak gelip maç yapmalarını ve destek olmalarını istediklerini belirten Yılmaz son olarak şunları kaydetti:
“Kadınlar bir işe el atarsa en iyisini yapar. Kadınlar bilinçlenirse çocuklar da bilinçlenir, eşi de bilinçlenir. Kadın nereye giderse eşini de, çocuğunu da götürür. Hiç kimseyi bulamazsa bir kadın arkadaşını götürür. Gençler geleceğimizdir, ışığımızdır, bu işi desteklerse hiçbir güç gençlerin önünde duramaz. Biz burada yeri geldi 14-15 yaşındaki gençleri oynattık, yeri geldi 34-35 yaşındaki inşaları oynattık. Ama bizim amacımız 1990 ve 90 sonrası gençleri bir araya getirmek. İlkin dostluk sonra gençler kazansın.”
“GENÇLERİMİZ KAHVE KÖŞELERİNDE OTURACAĞINA SPOR YAPSINLAR”
Gençlerle dayanışmaya gelen Sanatçı Vedat Baran ise, “Dersimli gençlerimizin böyle bir aktive içinde olması en güzeli. Böyle bir durumda da gençlerimizi desteklememiz lazım. Gençlerimiz kahve köşelerinde oturacağına bu gibi spor aktivitelerinde bulunmaları en güzeli. Gençlerimizi böyle alanlara çekebilmemiz için kurumların öncülük etmesi gerekiyor. Buraya gelen arkadaşlarımızı bir saatte olsa gelip desteklerlerse performansları artar. Benim alanım olmamasına rağmen çağırdılar ve gelip arkadaşlara destek oldum. Önemli olan bu” diye konuştu.
“GENÇLERİN SORUMLULUK TAŞIMASI GEREKİYOR”
“Bir sanatçı olarak ben ve arkadaşlarım bu alanda üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz” diyen Baran şöyle devam etti:
“Her ne kadar bu ülkede sanat yapmak ve sanatçı olmak zor olsa da biz bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Çünkü biz sanatçılar bu ülkenin diliyiz, kulağıyız, yüreğiyiz ve yol göstereniyiz. Onun için bu alanda biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Gençlerimizi de bu alana çekmeye çalışıyoruz. Benim de kendi öğrencilerim var ve bağlama dersi veriyorum. Kahve köşelerinde şuradan buradan gezmektense en azından kültürel, sosyal aktivitelerde bulunmaları en güzeli. Bu nedenle biz bu alanda her türlü çalışmayı yapıyoruz. Ancak gençlerin de biraz sorumluluk taşımaları gerekiyor. Ben gelipte ne yapayım demektense, ben gideyim de belki bir şeyler yaparım. En azından bir enstrüman kullanabilirim ve bu alanda bir şeyler öğrenebilirim diyebilirler. Bunu da gençlerimize önerebiliriz.”
“ÇEVREMİZİ GENİŞLETMİŞ, DAYANIŞMAYI ARTIRMIŞ OLUYORUZ”
Maça gelen ve yedeklerde bekleyen genç öğretmen Soner Konak da, “İki yıldır İstanbul’da oturduğum halde çevremdeki gençleri tanımıyorum. Çevre köylerde kim var, kendi köylülerimden kimler burada tam olarak bunu öğrenmek ve gençlerimizi tanımak için buradayız. Öğretmenim, 5-6 gün çalışıyoruz ve izinli günümüzde bu aktiviteleri yapmaya çalışıyoruz. Çevre köylerimizde kimler var onları tanımak için geliyoruz. Belki babalarını biliyoruz ama çocuklarını da tanıma fırsatımız oluyor en azından. Böylelikle çevremizi genişletmiş oluyoruz. Hem de birbirimize yardım edip dayanışmamızı artırmış oluyoruz” şeklinde konuştu.
“AMAÇ BİRLİKTELİĞİ SAĞLAMAK”
Bir sıkıntı olduğunda grup üzerinde haberleştiklerini kaydeden Konak şunları ifade etti:
“Maddi, manevi birçok sıkıntıdan dolayı biraraya gelmemiz için belli aktivitelerin olması gerekiyor. Çünkü metropollerin yaşam şartlarından dolayı biraraya gelmek pekte kolay olmuyor. Kalınan semtler, şehrin büyüklüğü gibi zorlukların yanı sıra değişen yaşam tarzları sonucu gençler farklı noktalara kayabiliyorlar. Böylece bireysellik ve bencillik başını alıp gidiyor. Amaç birlikteliği sağlamak. Çünkü paylaşımı sağlayabilirsek beraberinde çok şeyi getirebilir. Birlikte daha güzel işler, etkinlikler, organizasyonlar yapılabilinir. Gerek Dersim için gerek ise burada yaşayan Dersimliler için bir şeyler yapılabilir. Böyle bir duyarlılık ve birliktelik sağlamaya çalıştık. O yüzden buradayım.”
“ŞEHİRLEŞME İNSANLARI BİRBİRLERİNDEN UZAKLAŞTIRDI”
Takımda her hafta maçlara gelip oynayan Serdar isimli genç ise, “Bugün buradaki arkadaşlarla daha sık görüşebilmek sosyal aktiviteleri genişletmek için biraraya geldik. Bu gibi aktiviteleri sık sık yapmaya başladık. Şehirleşme insanları birbirinden çok uzaklaştırdı. İnsanlar cenazeler ve düğünlerden başka birbirini göremiyorlar. Biz de buraya gelip farklı rakipler ve farklı arkadaşlar ile top oynuyoruz” dedi.
“HERKES BİR YERLERE SAVRULMUŞ”
Son olarak söz alan Erenler Cemevi Gençlik kollarından Ali Ekber Doğan, “Buradaki amaç gençleri bir arada tutmak, kaynaştırmak ve etkinlikler düzenlemek. Gençlerimiz hep sağda, solda, kahve köşelerinde, meyhanelerde zaman geçirmesin diye bu tür etkinlikler düşündük. Gençlerimiz duyarlı bu tür etkinliklere katılım sağlıyorlar. Dersimliyim ancak burada birçok genci tanımıyorum. Bu da bizim dağılışımıza yol açıyor ve kültürümüzün ortak bir noktasının olmadığını düşünüyorum. Çünkü ortak bir noktamız olduğunda birlik beraberlik olur mutlaka. Ancak gördüğüm kadarı ile herkes bir yerlere savrulmuş. Toplamak biraz zor oluyor ama inşallah bunu başaracağız” ifadelerini kullandı.
PİRHA