Cevahir, “Bizde dağ keçisi kutsaldır, vurulmaz. Bırakın dağ keçisini kümes hayvanlarına zarar vermesine rağmen biz tilkiyi de öldürmeyiz” dedi.
Baba Mansur Ocağı mensubu Gürbüz Cevahir, Aleviliğin doğayla olan ilişkisini ve rızalık alınmasını şöyle anlattı:
“Bizde dağ keçisi kutsaldır, vurulmaz. Bırakın dağ keçisini, kümes hayvanlarına zarar vermesine rağmen biz tilkiyi de öldürmeyiz. Kızılderililerin inanç sistemleri hakkında pek bilgim yok ama onlar bir ormana gidip ağacı kesecekse ormana yalvarıyorlar; geldim sana, ihtiyacım var bunu kesmek zorundayım diye. Ondan dahi bir rızalık alıyor. Aleviliğin de özü rızalıktır aslında. Rızasız her şey haramdır. Rızası olacak şeyin büyüklüğü, küçüklüğü önemli değildir.”
“İNSANLAR KENDİ ÖZÜNÜ KİRLETİYOR”
Çevreyi kirleterek kendi geleceğimizi yok ediyoruz diyen Cevahir, “İnsanlar toprağı, suyu kirlettiği zaman kendi özünü kirletiyor. Kimi fazla zarar vermeden, kimi ise evreni kirletiyor. Mesela fabrikaların dumanını, onun asidini kirletmeden süzerek havaya bırakmak ayrıdır. Direkt süzmeden rafine etmeden bırakmak ayrıdır. Bu, hırsın insanlara verdiği zarar, kendi geleceğini yok etmedir” dedi.
“DOĞANIN TAHRİP EDİLMESİ ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİN TAHRİP EDİLMESİDİR”
Geleceğimizi, doğamızı korumamız gerektiğini söyleyen Cevahir şöyle devam etti:
“Biz doğaya ne kadar sahip çıkarsak ne kadar fazla korursak kendi geleceğimizi, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini, insanlığın geleceğini korumuş oluruz. Ama biz onu ne kadar tahrip edersek geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini tahrip etmiş oluruz.”
Öte yandan Cevahir, toprak, hava, su ve güneşin kutsal olduğunu ancak onların tek başına bir şey ifade etmediğini, somut bir bütün olduğunu vurguladı.
Haber:Hüseyin Yaşar SEZGİN