• BIST 9639.77
  • Altın 2948.428
  • Dolar 34.6482
  • Euro 36.4157
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara -2 °C
  • Tunceli -4 °C

Dersimli kadınlardan 25 Kasım çağrısı: Şiddete karşı birlikte mücadele etmeliyiz!

Dersimli kadınlardan 25 Kasım çağrısı: Şiddete karşı birlikte mücadele etmeliyiz!
25 Kasım öncesi konuştuğumuz Dersim Kadın Platformu bileşenleri, Dersim’de kadına yönelik şiddetin arttığını vurgulayarak; "Şiddete, eşitsizliğe ve yoksulluğa karşı birlikte mücadele etmeliyiz" dedi.

Dersim Kadın platformu 25 Kasım öncesi Seyit Rıza Meydanı’nda katledilen kadınların fotoğraflarının yer aldığı bir fotoğraf sergisi gerçekleştirdi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne sayılı günler kala Dersim Kadın Platformu bileşenleriyle Dersim’de kadının durumunu, çözüm önerilerini ve taleplerini konuştuk. Gazetemize konuşan EMEP, HDP, KESK ve Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneğinden temsilciler Dersim’de kadına yönelik şiddetin arttığına dikkat çekti.

 

‘UĞRADIĞI ŞİDDETİN HESABINI SORMUYOR’

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Çağla Yolaşan, Dersim’de kadına yönelik şiddet verilerini düzenli ölçen bir mekanizmanın olmadığına dikkat çekerek; “Ancak Dersim Barosunun geçtiğimiz yıl açıkladığı veriler, adliyeye yansıyan çeşitli şiddet vakaları, derneğimize başvuran kadınlardan elde ettiğimiz verilere göre, kadınlar bilhassa cinsel şiddete uğramadıkça, kendisi veya bir yakını cinsel saldırı, taciz, çocuk istismarı mağduru olmadıkça uğradığı şiddetten kamusal mekanizmaları harekete geçirerek hesap sormuyor. Örneğin fiziksel şiddet, psikolojik şiddet her ne kadar yaygın da olsa, bilinir olmuyor” dedi.

 

‘EŞİTLİK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’

Kadınların şiddetin her türlüsüne uğradığını anlatan Yolaşan şunları söyledi; “Bunun dışında Kürt kadınlar, son günlerde basına da çokça yansıyan fuhuş çetelerinde, Gülistan Doku’nun kaybolmasındaki şaibelerde olduğu gibi şiddetin çok katmanlı başka hallerini de derinden hissediyor. Taleplerimiz ise şiddet sorununun gerçekten ve kökeninden çözülebilmesi için devletin bir an önce eşitsizliği kışkırtan söylemleri terk edip sorumluluk alması. Kadınların yaşam hakkının güvenceye alınması için İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek yerine, sözleşmenin en etkin biçimde uygulanması başat taleplerimizden. Eşitlik olmadan kadına yönelik şiddet sorununun temelden çözülemeyeceğini biliyoruz ve eşitlik talep ediyoruz, eşitlik için mücadele ediyoruz.”

 

‘DERSİM’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE ARTIŞ VAR’

Eğitim Sen Şube Sekreteri Raife Yılmaz ise kadınların her gün evde, sokakta, işte eril şiddete maruz kaldığını ya da şiddet tehdidi altında ölümle burun buruna kaldığını ifade ederek; “İktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadınların kazanımlarını geliştirmek yerine kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam etmektedir. Dersim ülkenin geriye kalan kısmına nazaran, inancı, felsefesi, politik tavrı ve kadının özgürlük mücadelesindeki yeri açısından ciddi bir farklılık göstermektedir. Ancak burada da kadına yönelik şiddet yaşanmaya devam etmekte ve artış göstermektedir. Eril zihniyet bu durumu geleneksel hale getirmiş ve uygulamasını da artırmaktadır  ne yazık ki. Bunun yanı sıra kadın dayanışmasında ve hakkını arama yönündeki davranışlarda da belirgin olan bir durum söz konusu. Ancak şiddet faillerinin cezasız kalması, iyi hal indirimleri varlığını şiddetle sürdürmeye devam ediyor. KESK olarak İstanbul Sözleşmesi’nden, yaşamlarımızdan, haklarımızdan, eşit ve özgür yaşam mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Eşit ve özgür bir yaşamın adımı olarak eğitimde acilen eril zihniyet terk edilmeli, ilkokuldan itibaren felsefe dersi ve çocuk hakları, insan hakları, hayvan hakları ve cinsiyet eşitliği dersleri verilmelidir” önerilerini dile getirdi.

 

‘DAHA FAZLA BİR ARADA DURMALIYIZ’

HDP İl Eş Başkanı Nurşat Yeşil, yılın 365 günü kadın cinayetlerinin konuşulduğunu anlatarak, “Çünkü her gün kadınlar en yakınları tarafından ya da Başak Cengiz gibi hiç tanımadığı erkekler tarafından “Öldürmek kolay” diye sokak ortasında katledilebiliyorlar.

Son yıllarda sayı o kadar arttı ki artık bizler dahi takip edemiyoruz. Dersim’de de kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Kadına yönelik tacizde de ciddi artış var. (Özellikle üniversiteli genç kadınlara) işyerlerinde çalışan kadınlara işveren ve diğer erkek çalışanlar tarafından taciz uygulanıyor. Bu ve benzeri olaylar Dersim’de son zamanlarda sıkça yaşanıyor. Ev içi şiddet aynı şekilde artıyor. Kadınlar ekonomik bağımsızlıkları olmadığı için ya da çevre ne der diye düşündüklerinden dolayı şiddet ve taciz olayları maalesef fazla duyulmuyor” dedi.

Kadın cinayetlerindeki artışın en önemli nedeninin cezasızlık ve devlet yetkililerinin kadınlar hakkında söyledikleri olumsuz ve ötekileştirici sözler olduğunun altını çizen Yeşil şu ifadeleri kullandı; “Kadınlar olarak örgütlenip, bir arada durursak başarabiliriz. Önceleri erkekler iyi hal indirimleri ile hafif cezalar alıyordu. Ne zaman ki kadınlar birlikte hareket etmeye, davaları takip etmeye, medyada sesini yükseltmeye başladı cezalar da aynı oranda arttı. Elbetteki bu oran yeterli değil. Daha fazla örgütlenme ve bir arada durarak bunun önüne geçebiliriz. 25 Kasım’da kadınlar olarak sokağa çıkıp kadın cinayetlerine birlikte ‘dur’ demeliyiz. ‘Gülistan Doku nerede?’ diye tekrar tekrar sormalıyız.”

 

‘KADINLAR ARTIK ŞİDDETE SESSİZ KALMIYOR’

Emek Partisinden (EMEP) Fatoş Argın, Dersim’de kadına yönelik şiddetin Türkiye’deki kadına yönelik şiddet politikalarından bağımsız ele alınamayacağına vurgu yaparak; “İlimizde de artan bir şiddet söz konusu. Çünkü ülkedeki politikalar erkek şiddetine sesiz kalan, aklayan kimi zaman da koruyan bir durumda, kentimiz de bundan bağımsız değil. Dersim’de kadınlar kendisine dayatılan şiddete çoğu zaman sesiz kalmak zorunda bırakıldı. Ülkemizde ve ilimizdeki kadın mücadelesi sayesinde kadınlar şiddete karşısında artık sesiz kalmıyorlar, kadın kurumlarına, baroya, kadın platformlarına başvurarak sorunu çözmeye çalışıyorlar ve bu şiddeti ve şiddete karşı dayanışmayı da görünür kılıyor. Kadınların artık düne göre daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Bu kabul etmeme hali yasal yollarla çözmeye kadar gidiyor. Kentte boşanma oranının yüksek olmasının nedenlerinden biri de bu. Yaşanan şiddetin en temel nedenlerinden biri ekonomik, çoğu kadın gideceği yeri, geliri olmadığı için, aile baskısı vb. bazı etkenler yüzünden de şiddeti yaşamaya devam ediyor” dedi.

 

‘ŞİDDETSİZ YAŞAMI MÜCADELEYLE KURABİLİRİZ’

25 Kasım’a giderken iktidarın bugüne kadar kadınlara verdiği tek bir şey olmadığının altını çizen Argın şunları söyledi; “Kadınların şiddetle mücadele hakkı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak elinden alındı. Kadınlar daha çok katledildi, daha çok şiddete maruz kaldı, daha çok yoksullaştı. Haklarımızı ve hayatlarımızı daha çok yan yana gelerek daha güçlü dayanışmalar örerek kazanabileceğimizi biliyoruz. Şiddetsiz, eşit, yoksulluğa mahkum olmadığımız bir yaşamı ancak biz kadınlar mücadele ederek kazanabiliriz.”

Dersim Kadın platformu 25 Kasım’a giderken Seyit Rıza Meydanı’nda 3 gün süren ve katledilen kadınların fotoğraflarının yer aldığı bir fotoğraf sergisi gerçekleştirdi.

25 Kasım günü Seyit Rıza Meydanı’nda açıklama yapılacak.

Serpil BERK

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim