Zazaca Ders Kitabı’nın hazırlayıcısı Haydar Şahin ile söyleşi
Haydar Şahin ömrünü Zazaca dilinin gelişimine vermiş bir gönüldaş, yıllardır Zazaca dilinin sorunları ile uğraşan Şahin, 1985 yılında Eskişehir’de bir arkadaşının, „sizin dilde ‚arkadaş’ nasıl söylenirle başladığı yolculuğu, yıllar içinde biriktirerek, Türkçe açıklamalı Zazaca dil öğrenme kitabı olarak FAM yayınlarından çıkardı.
Şahin’e Zazaca dilinin sorunlarının yanı sıra, bu yolculukta edindiği deneyimi, Kürtçe ile Zazaca arasındaki geçişkenlikleri sorduk. Şahin’in sorulara verdiği cevaplardan da anlaşılacağı gibi Şahin, Zazaca’nın ayrı dil olarak kendini ifade etmesinin yanında Zazaca konuşanları, „Zaza milli“ kalıbı içinde de tanımlamaktadır. İlgiyle okuyacağınız bir ders kitabı serüveni ve Zazaca dilinin sorunları ile ilgili keyifli bir söyleşi yaptık…
Haydar bey, Türkçe açıklamalı Zazaca öğrenme kitabınız Fam Yayınları’ndan çıktı. Dil öğrenme ders kitapları hazırlamak zahmetli bir çalışma. Zazaca öğrenmek isteyenler nasıl bir kitapla karşı karşıyalar?
Oldukça uzun sürdü ve biraz zahmetli bir çalışma oldu. Bu kitap 18 dersten oluşmaktadır ve toplam 20 dersliktir. 3. ve 4. derslerine tekrar yer verdim. Bununla amaç kitabın içinde gramerin ilk bölümlerin hafızada da daha iyi yer alması için gerekli gördüm.
Zazaca anlayan ve kısmende konuşabilen, yine kısmen anlayan ve konuşamayan az eğitimliden yüksek eğitimli kesime göre hazırlanmış ama herkesi gramer öğrenmye boğmadan hazırlanmış bir kitap olarak anlamalı ve çok rahat Zazaca’yı öğrenilecek şekilde hazırlanmış bir kitaptır.
Ders kitabını hazırlarken ne tür kaynaklardan faydalandınız?
Zazacayı çocukken iyi öğrenmiştim ve yıllar içinde unutmuş, hatırlayıp konuşamıyordum. 1986 yılında Eskişehirli bir arkadaşım „dilinizde Türkçe ‚arkadaş‘ sözcüğüne kaşılık ne dersiniz“ sorusu tekrar Zazaca öğrenmeme sebep oldu. Bu arayışlar sonucu Türkiye’de gençlerin Zazacayı okumayı, yazmayı öğrenmesi gerektiğini düşündüm ve bu kitap bu düşünce üzerine hazırlandı. Çıkan yayınların hepsinin faydası oldu, ancak çok eğitimli olmayan, Zazaca anlayan ve kısmen konuşan büyük kitleyi düşünerek kendimce çok rahat anlaşılacak ve hızlı şekilde dili öğrenecek, okuyacak öğrenciler ve ilgilenenler için hazırladım.
Piyasada sizin kitabınız dışında Zazaca öğrenme ders kitapları var mı?
C.M. Jacobson’ların „Zazaca Okuma-Yazma El Kitabı“ vardır. Dr.Zülfü Selcan’ın „Grammatik der Zaza Sprache“ Zaza Dili Gramer Kitabı var. Mesut Keskin’in çıkardığı „Zonê Ma Zanena“ adlı Almanca açıklamalı ders kitapları var.
Sanırım siz uzun yıllardır Zazaca ile uğraşıyorsunuz, Zaza diline ilgi nasıl?
1986 yılında Zazacaya yönelik öğrenme ve çalışma sürecini düşündüğümde oldukça ilerleme var ve hergün biraz daha okuyan ve yazan kesim genişliyor. Günden güne ilgi artıyor.
Size Zazaca dilini tanımlayın diye bir soru sorulsa; nasıl ifade etmek istersiniz dilinizi?
Dilbilimciler, Zazacayı sırasıyla, bu dil grupların aşamalarınından sonra ve tasnifinde başlayarak en alt sırada İrani diller bölümündeki yeri ile belirtiliyor. Bunlar sırasıyla şunlardır: Hint-Avrupa dil ailesi, Hint – İrani dil grubu ve İrani diller içinde de Kuzeybatı kolu şeklinde belirtilmiştir. Coğrafik olarak Erzincan’dan Urfa’nın Siverek ilçesine, Sıvas-Zara’dan Muş Varto kazasına kadar alanda Zazaca konuşan topluluğun kimi yerlerde Dımılki, Kırmancki, Zonê Ma diyenlere Türkçe ve diğer yabanci dillerdeki tümünün karşılığı konuştuğumuz bu dile Zazaca tanımlamasına denk gelmekdedir.
Zazaca bağımsız bir dildir
Kürtçe ile Zazaca binlerce yıldır iç içe ve komşu, hatta aynı kökenden diller, ancak buna rağmen pek çok dil bilimci, (özellikle son zamanlarda bunların sayısı daha da artı,) bu dilin ayrı bir dil olarak ifade edilmesi gerektiğini söylüyor, siz ne düşünüyorsunuz?
Tabii ki Zazaca kendi başına bir dil ve akraba dil olması sebebiyle var olan ortak sözcükler doğaldır. Sadece Kürtçe ile değil, Zazaca’nın diğer Hint-Avrupa dilleriyle de ortak sözcükler bulunmaktdır. Zazacanın İngilizce, Almanca, Yunanca, Farsça ve daha bir sürü Hint-Avrupa veya İrani dil grubunda olan diğer dillerle ortak sözcükler bulunmaktadır. Zazacanın bu diğer dillerle olan ortak sözcüklerine bakarak bu dillerin lehçesi olarak mı görelim? Bu kesim örgütlü olmayan Zazaların durumundan faydalanarak ve bilerek Zazaları ve Zazacayı suistmal etme girişimlerinde bulundu ve kısmen de olsa halen devam etmektedir bu.
Bu söylediklerinizde milli bir hissiyat da var, böyle düşündüğünüz için hayatınızda sıkıntılar yaşadınız mı?
4-5 yıl öncesine kadar sadece sıkıntıyla geçmedi. Benim gibi Zazaca’yı ayrı bir dil olarak görenlerin ömrü, tehditler, hakaretler ve saldırlarla geçti. Artık o sert günler aşıldı ve o sertlik yerini daha ılımlı bir havaya bıraktı.
Bu söylediklerinizden Zazacayı lehçe olarak gören siyasi grupların bakış açılarının değiştiğini söylemek mümkün mü?
En azından kürt aydınlarının bir kesiminde bu yönde bir değişiklik görülüyor ve amacım siyasi Kürt hareketleri bu yönde Zazaların ve Zazaca’nın varlığını kabül ettmeleri, bu da iki halkın dostlukları ve Zaza aydınları ile Kürt kesimi arasında yeniden bir güven meydana getirecektir.
Devlet Zazaca’ya Kürtçe’ye gösterdiği hassasiyeti göstermedi
Türkiye’deki devletin size bakış açısı nasıl, pek çok Kürt aydını Zazacayı ayrı bir dil olarak düşünenleri devletin uzantısı görüyor, siz kendinizi nerede görüyorsunuz, Zazacayı ayrı dil olarak düşünenler devletin uzantısı mı?
Devlet; Zazacaya ayrı dil diyenlere hiç bir zaman iyi bir bakışıyla bakmadı, desteği de olmadı. Bilakis bizi devlet uzantısı olarak görenlere devlet daha çok destek veriyor ve hizmet sunuyor. TRT 6, 24 saat Kürtçe yayın yapıyor.
Kürt diline bakış açınız nasıl, benzer sıkıntılar mı var, yoksa Kürtçenin sıkıntıları Zazacadan daha mı farklı?
UNESCO raporlarında, dil atlasında Kürtçe yok olma tehlikesinden bahs etmiyor. Ne yazık ki 2009 yılından beri UNESCO raporlarında ve dil atlasında Zazaca’nın tehdit altında olduğu sürekli belirtiliyor. Kürtçe ile Zazacanın konumu arasında kıyaslanmıyacak derece açık fark vardır. Kürtçenin avantajı, yüzlerce televizyon kanalı, radyoları, yazılı basını, üniverisiteleri, binlerce kitabı ve Irak Kürdistanı’ında eğitim dili olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti de Zazalara böyle bir şans tanınmadı. Halen o zor günler devam etmektedir.
Zazaca konuşanlar Türkiye’de Kürt hareketinin çok önemli yerlerinde yer aldılar, Kürtlerin ulusal mücadelesinin Zazacanın gelişimine nasıl bir etkisi oldu?
Bağımsız Zaza hareketinden önce Zazaca gelişimine bir etkisi veya katkısı olmadı.
Bizim çıkışımızı durdurmak için Kürt siyasi örgütlerinden olan kimi Zazalar bir araya gelerek „Vate grubu“nu kurdular. Yine önümüzü kesmek için ilkin Medya, Roj TV gibi kanallarda haftada 2 saat Zazacaya yer veriliyordu. Zaza kimliğine, Zazacaya önem ve değer veren bizler sayesinde Kürt siyasi harektlerinde olan Zazaları, Zazacaya daha çok zaman vermeye ve bu yönde Zazaca için olumlu şekilde katkılarını vermış oldular.
Zazacayı Kürtçenin bir lehçesi olarak görmenin sizin için sakıncası nedir?
Başta Zazaca lehçe değil, lehçe olmayan bir dili lehçe demekle onu ve ona ait olan toplumu yok etmektir. Bu tabirde „inkar“ var ve asimilasyon yok etmeyi getirir.
Zazacanın lehçeleri var mı, mesela Dersim’deki Kırmançki ile Palu’daki Zazaki’yi ayrı lehçeler olarak düşünmek mümkün müdür?
Dr Zülfü Selcan’a göre iki ana lehçe, Prof.Dr.Ludwig Paul ve Mesut Keskin’e göre Zazacanın üç diyalekti var ve bu bir dildir. Çeşitli yerlerde söylenen farklı isimler konuşulan aynı dili kast etmektedir. Nitekim ben kendim de bu ağızları anlıyorum.
Zazaca öğrenmenin zorlukları nedir, öğrenenler nasıl bir sıkıntı yaşıyor?
Zazaca öğrenmenin zorlukları, anne ve baba, büyükbaba, büyükanneler çocukluktan itibaren Zazaca kouşamamalarıdır. Diğer önemli neden ise çocuk ve büyükler için Zazaca öğrenme kitapları, Zazaca yaygın şekilde filmlerin olmamasıdır. Diğer bir husus çocuk ders kitapları ve Zazaca çocuk ders filmleri olmalıdır.
Bu dili gelecek kuşaklara taşımak için size göre yapılması gereken nedir?
Aile; doğan çocukla Zazaca dışında başka bir dil konuşmamalıdır. Diğer diller zaten eğitim yoluyla mecbur tutuluyor ve öğretiliyor. Zazacanın tek alanı aile ve Zazaların kendi aralarındaki mevkiidir. Zazalar evde ve kendi aralarında Zazaca dışında bir dil konuşmazlarsa Zazacaya biraz daha yer açmış olacaklar. Ama Zazaca zorunlu eğitim dili olmalıdır ki Zazaca’nın yok olma tehlikesi ortadan kalksın. Yine Türkiye’de Zazaca seçmeli ders hakkı vardır ve Zazaca konuşanlar mutlaka çocuklarını bu seçmeli derslere göndermeleri gerekiyor. Zazacanın zorunlu hale gelmesi içinde örgütlenmelidir ve yoğun şekilde talep etmelidirler.
Anne-baba çocuğuyla anadilini konuşsun
Zazaca çalışması yapanlar ile Kürt aydınları arasında büyük bir gerginlik var ve bu gittikçe bir düşmanlaşmaya doğru gidiyor, bunu önlemenin ve düşmanlık kavmarları dışında konuşmanın zemini size göre nasıl sağlanmalıdır?
Aslında Kürtler Türk devletine karşı verdikleri uğraş ve mücadeleden dolayı bizi en çok rahat anlayan kesim olması gerekirken ne yazık ki bizi anlamayan bir kesim olarak karşımıza çıkmaları bir şanssızlıktır. Ama bunun için genel bir Zaza örgüt çatısı (Almanya ve Türkiye’de) oluşmadan var olan parçalı yöresel dernekler ile aydın çalışmalarıyla var olan bu sıkıntıyı aşmak zaman alacaktır. Eğer Zazaları (yöresel üstü) temsil eden güçlü bir kurum veya örgütlü bir legal siyasi parti olursa diyaloglarla sorunun rahat aşılacağını düşünüyorum.
Siz bu durumda Zazaca konuşanların, Kürtçe konuşan topluluktan tamamen ayrı örgütlenmesini mi savunuyorsunuz?
Mutlaka Türk ve Kürt siyasi hareketlerden bağımzıs ve Zaza kimliğine özgü bir siyasi yapılanma olması zorunludur. Bu olmazsa sorunlarımızı muhataplarımızla görüşmelerizi yapamıyacağız.
Kürtlerin özgürlük davasını her zaman haklı bir dava gördük ve Kürt Sorunu’nun çözümü, Anadolu’daki diğer yerli halklara ve inanç gruplarına da kapı açacaktır. Her zaman Zazaların desteğini alan Kürt aydınları ve örgütleri, yine Alevi örgütlenmeleri, demokratik kitle örgütleri ve sosyalistler maalesef Zazalar ve Zazaca konusunda oldukça duyarsız kalmaktadır. Bu kesimler hepsi Zazaları „Kürt“ ve „Alevi“ başlıkları altında değerlendirip ihmal etmektedir.
Türkçe Açıklamalı Zazaca Ders kitabı
yazar: Haydar Şahin
yayınevi: FAM yayıncılık, İstanbul
isteme adresi:
Büyükparmakkapı sokak No: 22 D: 10 Taksim-Beyoğlu / İstanbulTel: 0212 243 13 63 Yayın Koordinatörü: Devrim Tekinoğlu GSM: 0507 431 35 62 Dağıtım Koordinatörü: Serkan Sariataş 0536 284 60 23 |