Demokratik Haklar Federasyonu(DHF) İŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklama metni ise şöyle: “Söylenecek Şey Sokaklarda Barikatlarda Kürt Ulusuyla Mücadele Siperlerinde Söylenmelidir. Bilindiği üzere ortadoğuda emperyalist kapitalist sistemin ezilen ulus ve kimliklere yönelik ilhak işgal durumu gün geçtikçe boyutlanıyor. DAİŞ çetelerinin bir fiil ezilen kürt ulusuna ve ezidilere yönelik çok yönlü saldırıları devam ederken buna paralel olarak kürt halkının fiili meşru mücadeleside direnişle örülüyor. Bu direniş tek başına ezilen bir ulusun direnişi değildir. Bu ezilen ulusların on yıllardan bu yanadır biriktirmiş olduğu öfkenin kuşanılmışlığıdır. Daiş çetelerinin bu saldırısı insanlık değerlerine yapılmış olan bir saldırı durumudur.. Her meselenin bir arka planı olduğu gibi Ortadoğuda yaşanan gelişmelerin arkasında da yatan bir olgu söz konusudur. Emperyalist kapitalist sistemin insanlığa reva görmüş olduğu zulüm sömürü düzeni her süreçte tekrardan ezilenlerin kanını emmeye devam ediyor. Özgürlük barış huzur ve demokrasi perdesiyle örülmüş olan yüzleri her tarihsel süreç içerisinde kendi barbar yönelimlerin açığa çıkması sonucu maskelerin arkasında ki kan emici yüzlerinin açığa çıkmasıyla sonuçlanıyor.
Emperyalist güçlerin ırak işgali sırasın da sıkça kullanmış olduğu ''demokrasi'' olgusu ezilenlerin katledilip ezenlere çokça demokrasi sunulduğunun kanıtı durumunda. Bu örneğin bir benzeri bugün farklı versiyonlarla karşımıza çıkmıştır. Orta doğuda yaşanan bu gelişmeler emperyalist haydutların kendi modern diktatörlüğünü yaratma çabasıdır. Kanla beslenen Emperyalizm her bölgeye farklı yöntemlerle girmek durumundadır. Kendi oluşturmuş olduğu yerel ayakları sayesinde o bölgeyi içten kemirerek çözmeye çalışır. Bu bugün ki örneği de Daiş çeteleridir. Bu gerici zihniyetin bugünkü ismi olan Daiş orta çağ döneminin gerici zihniyetinin cilalanmış olanıdır. Unutulmamalıdır ki ileriyi temsil etmeyenler her daim geriyi temsil eder onu güçlendirir. Daiş ve onun özgülünde anlam bulan katliamlar esasta Emperyalizmle bütünleştiğinden dolayıdır ki geriyi her daim temsil etmekle mükelleftir. Buna karşı her daim ileriyi temsil edenler olmuştur olacaktır. Bügün ileriyi temsil eden ve kan ve can pahasına çoçuğuyla yaşlısıyla ileriyi güçlendirmeye çabalayan Ezilen kürt ulusunun mücadelesini sahiplenmek ve bir fiil öznesi olmak elzemdir.
Türkiye Kuzey Kürdistanda ezilen Kürt Ulusunu barış aldatmacasıyla kendine entegre etmeye çalışan emperyalizmin sadık uşağı faşist Tc devleti bu gelişmelerle bir kez daha vahşi yüzünü açığa çıkarmıştır. Bir yandan Kuzey Kürdistanda Barıştan bahsederken diğer bir yandan ise kürdistanın diğer bölgesinde savaşı körükleyen ve bundan nemalanmak için ABD’nin önüne sunmuş olduğu görevleri sadık bir şekilde hayata geçirme çabası gütmüş pozisyonda. Daiş çetelerini sınırdan geçiren çetecilerin güvenliğini sağlayan onları besleyen ve kollayan durumu tam anlamıyla özüne uygundur. Kürt ulusal hareketini tasviye edip sistemin sınırlarına koyarak pasifize etmeye çalışan AKP iktidarının yalanlarıyla örülmüş olan ipi şimdi açılmış durumdadır. Suruçta ki kürt köylerini ve orada ki direnişçileri sindirmek amacıyla tüm gücünü seferber etmiş olan TC askeri Daişin yolunu açmak için hummalı bir çaba vermektedir. Emperyalizme son derece sadık Faşist TC devleti tezkere yolu ilede bir kez daha ne kadar sadık olduğunu göstermiştir. Ezilen halkları savaşa çekme yönelimi olan tezkere orta doğuda değişen dengelere göre şekillenmiştir.
Tüm bu kapsamlı ve çok yönlü gelişen Emperyalist saldırılar karşısında Kürt ulusunun meşru militan mücadelesi güçlendirilmelidir. Ezilen ulusların kurtuluş yolu radikal devrimci mücadele çizgisiyle olacaktır. Emperyalizmin ve onun sadık uşakları ezilen uluslar azınlıklara barış ve demokrasi getirmeyeceği getiremeyeceği bugün yine ayyuka çıkmıştır. Bundan dolayıdır ki söylenecek tek şey sokaklarda barikatlarda kürt ulusuyla mücadele siperlerinde söylenmelidir. Başkan Mao'nun on yıllar önce ifade etmiş olduğu ''insanın bilinçli dinamik rolü'' bugün yaşamsallaştırılmalı ve iradenin gücü gösterilmelidir.
Bu vesileyle tekrardan çağrımızı yineliyor ve tüm üye ve taraftarlarımızı direnişi büyütmeye çağırıyoruz. DHF Dersim örgütlülüğü olarak 10 EKİM Cuma günü tekrardan direniş alanlarında olacağımızı kalbi Kobani'de atan tüm dostlarımızı'da seyirci değil öznesi olmaya çağırıyoruz.”