Cemevlerine resmi olarak ‘ibadethane’ statüsü tartışmalarının halen sürdüğü bir dönemde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın nüfusunun büyük bölümünün Alevi olduğu Dersim’de “Hz Fatıma Gençlik Merkezi, Hz .Ali Gençlik Merkezi, Ehlibeyt Kuran Kursu, Hafızlık İcazet Merkezi gibi dini merkezlerinin açılışını yapması ve cemevi ziyareti tepkiyle karşılandı.
Dersim Cemevi’nde bir araya gelerek basın açıklaması yapan Dersim Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, cemevlerini inanç merkezi olarak kabul etmeyen ve İslamiyet’i kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanan bu anlayışı reddettiklerini ifade etti.
Platform adına açıklamayı okuyan Ali Ekber Kaya, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın cemevi çıkışında cemevlerinin statüsü meselesine dair kaçamak cevap verdiğini söyledi:
“Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş, Dersim’e geldi. Hz Fatma Gençlik Merkezi, Hz Ali Gençlik Merkezi, Ehlibeyt Kuran Kursu, Hafızlık icazet merkezi adı altında asimilasyon merkezlerinin açılışını yaptı.
Ayrıca cemevini ve oradaki yetkilerini ‘gelene gidene kılıç dağıtmak’ olarak kullanan Tunceli Cemevi yönetimini de ziyaret etti. 4 yıl önceki ziyaretinde ‘Sizin talebiniz bizim talebimizdir’ diyen Erbaş bu sefer cemevleri ‘iyidir, güzeldir’den öte cümle kurmadı! Erbaş cemevlerinin statüsü meselesine dair bu sefer kaçamak cevap vererek ‘Bizimle alakalı konular değil’ diyerek geçiştirdi!”
“ALEVİLERİ SÜNNİLEŞTİRME YÖNTEMLERİ SÜRÜYOR”
Alevileri Sünnileştirme yöntemlerinin sürdürüldüğünü belirten Kaya, “Uzun süredir, Dersim’e ve Aleviliğe dair bir değeri olmayan, yerel halkın inanç değerleriyle oynayan, Alevilerin kutsallarını kendi inkarcı ve asimilasyoncu emellerine alet eden bir yaklaşımla karşı karşıyayız! Bu gelenek de yüz yıllardır sürmektedir. Geçmişten bugüne Alevi halkını Sünnileştirme, olmadıysa Şiileştirme çabaları aralıksız çeşitli yol ve yöntemlerle sürdürüldü. Bugün de bu çabalar yoğunlaştırılmış bir şekilde, devşirmelerle, parayla, mal ve makamla, gri pasaportlularla sürdürülmektedir” diye konuştu.
“DİYANET İŞLER BAŞKANLIĞINI REDDEDİYORUZ”
Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alevilerin vergisinden maaş alıp, Alevileri yok sayan, cemevlerini inanç merkezi olarak kabul etmeyen, İslam’ı, İslamiyet’i kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanan bu anlayışı reddediyoruz. Dersim’in ve genelde Alevi halkının Sünnilerle bir sorunu yoktur.
Yapay sorunlar yaratan, karşıtlıklar yaratarak planlarını hayata geçiren, bu noktada kirli karanlık birimleriyle Alevileri katleden, yakan anlayışları ve sürdürücülerini reddediyoruz. İktidarlarını korumak, güvencelemek, sürdürmek uğruna; barış içinde bir arada özgürce yaşaması gereken tüm inançlar önündeki engelleri reddediyoruz. Bütün bunları amaç edinmiş Diyanet İşler Başkanlığını reddediyoruz. Dersim halkının hassasiyetlerini dikkate almayan kurum ve kuruluşları reddediyoruz.”
Kaya, konuşmasının sonunda taleplerini şöyle sıraladı:
Her şeyden önce laiklik ilkesi gereği Diyanet İşleri Başkanlığı derhal kaldırılmalıdır.
Ezidi, Süryani, Hıristiyan, Yahudi, Alevi, Sünni tüm inanç ve ibadet merkezlerine eşit statü, söylemlerle kararname ile değil bu inanç kurumlarının katılımlarıyla Anayasal güvence altına alınmalıdır.
Devletin; her türlü işlem ve eylemde din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin tüm yurttaşlara eşit mesafe de olması gerekmektedir.
Hıristiyan, Yahudi, Alevi, Sünni tüm inanç ve ibadet merkezlerine eşit statü verilmelidir.
Anayasal ve laiklikle çelişen idari, bilim, sanat ve eğitim dinsel referanslardan arındırılmalıdır.
Bu talepler karşılanmadan kimin geldiğinin, neden geldiğinin bir önemi yoktur. Söyledikleri de Dersimli için laf û güzaftır.”
Caner Aktan