Doğu ve Güneydoğu'daki illerin baro başkanları, Tunceli'de bir araya geldi. Toplantıda çözüm sürecine ilişkin atılan adımların önemli ama eksik olduğu belirtildi.
Tunceli Barosu'nda yapılan değerlendirme toplantısının ardından baroların mutabık kaldığı sonuç bildirgesi, Seyit Rıza Meydanı'nda yapılan açıklamayla duyuruldu. Bölge baroları adına sonuç bildirgesini Tunceli Baro Başkanı Uğur Yeşiltepe okudu. Çözüm sürecinde gelinen aşamaya vurgu yapan Yeşiltepe, "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı TBMM'ye sunulmuştur. Gelinen noktada görüşmelerin yasal güvenceye kavuşturulması ve çözüm süreci aktörlerinin daha cesur ve etkili çalışma yapmasını sağlayacak tasarının önemli olduğu açıktır. Görevlendirilecek kamu görevlilerinin cezai, hukuki ve idari soruşturma baskısı hissetmeden çalışma yapacak olmasının düzenlenmesi önemli bir adım olmakla birlikte, kamu görevlisi olmayıp sürece katılacak sivil toplum temsilcisi ve diğer siyasi kesimler için de yasal bir güvence oluşturulması yönüyle eksik kalmıştır" dedi.
Çok yönlü boyutu olan sürecin salt terör sorunu olarak algılanmasına tepki gösteren Yeşiltepe, "Hukuki, siyasi, ekonomik ve toplumsal yönleri gibi birçok boyutu da olan bir sorunu salt terör sorunu olarak isimlendirmenin yasanın ve sürecin ruhuna aykırı olduğunun altını çizmek isteriz" diye konuştu.
Suriye ve Irak'ta yaşananlara da değinen Tunceli Barosu Başkanı Uğur Yeşiltepe, "Mezhebi taassup ve siyasi karşıtlıkla toplumsal sorunları daha da derinleştiren IŞİD ve benzeri bu akımlar karşısında insani ve demokratik değerleri savunmak gerektiği tartışmasızdır. Irak ve Suriye'de yaşayan hemen her etnik, dini ve mezhepsel grubun Türkiye'de de olduğu unutulmamalıdır" şeklinde konuştu.
HASTA TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLER
Cezaevlerinde bulunan hasta tutuklu ve hükümlüler konusunda düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizen Yeşiltepe, "Cezaevlerinde hasta tutuklu ve hükümlülerin salıverilmesi konusunda ciddi bir toplumsal hassasiyet ve beklenti oluşmuştur. Hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliyesi konusunda ağır bürokratik ve idari prosedürlerin esnetilmesi konusundaki çağrı ve çabalar maalesef bu güne kadar karşılık bulmamıştır. Bu nedenle bu konuda acil bir şekilde bağımsız ve tarafsız adli tıp uzmanları ve tabip odalarından müteşekkil heyetler aracılığı ile rapor hazırlanmasına imkan verecek düzenleme yapılması gerektiği konusunda fikir birliğine varılmıştır" dedi.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER
Özel Yetkili Mahkemeler tarafından verilen kararların tamamında yeniden yargılama yolunun açılması gerektiğine vurgu yapan Yeşiltepe, "Özel yetkili ağır ceza mahkemelerince verilen kararlar konusunda Anayasa Mahkemesi'nce hak ihlaline ilişkin kararlar, sadece somut yargılamalara değil aynı zamanda bu mahkemelerin yapısal sorunlarına ve yargılama usullerinin bir bütün olarak sorunlu olduğuna işaret etmektedir. Özel yetkili mahkemelerce verilen kararların toplumsal hiçbir meşruiyeti kalmadığı ortadadır. Bu nedenle bu mahkemeler eliyle verilmiş mahkumiyet kararlarının tamamında yeniden yargılama yolunun açılması gerekmektedir" diye konuştu.
BARAJ VE KALEKOLLAR
Bölgede yapılması planlanan baraj ve Hes'lerin hem sosyal hem de doğal dokuyu bozacağını savunan Yeşiltepe, kalekolların yapılmasının da tepki çektiğini söyledi. Yeşiltepe, "Barış ve çatışmasızlık süreci devam ederken kalekolların yapılması toplumda yeniden çatışmalı döneme dönüleceği konusunda tedirginliğe sebebiyet vermektedir. Bölge halkının hassasiyetleri de gözetilerek bu projelerden derhal vazgeçilmesi çağrısını yapıyoruz" dedi.