Son yıllarda Dersim'de artan madencilik projeleri, hem Dersim'in doğal yaşam alanlarını hem de meracılık faaliyetlerini olumsuz yönde etkiledi. Bir yandan doğal yaşamı tehdit eden madenler diğer yandan ise içme suyu kaynaklarını olumsuz yönde etkiliyor. Mera ve otlaklarda yürütülen madencilik faaliyetleri ise aynı zamanda tarım ve hayvancılık açısından tahribata yol açıyor.
DERSİM'DE 145 MADENE RUHSAT VERİLMİŞ
Dersim'de yaklaşık 145 maden projesine ruhsat verildiğini altını çizen Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Av. Barış Yıldırım, "İlimizde çok zengin bir ekosistem ağı var. Aynı anda 5 ekosistemin bölgemizde habitat bulduğunu biliyoruz. Bu ekosistemlerin bileşiminden mütevellit olarak çok zengin bir flora ve habitatı söz konusu" dedi.
MADENLER ÖZEL KORUMA ALANLARINDA OLMAMALI
Madenlerin özel koruma alanlarında olmaması gerektiğini ifade eden Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Dersim İKK Sekreteri Uğur Beycan, "Madenlerin meraların, otlak alanları içerisinde bulunmaması gerekiyor. Yine aynı şekilde içme suyu kaynaklarını besleyen köy, ilçe, kasaba gibi alanların içerisinde bulunmaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
DERSİM'İN HER İLÇESİNDE MADEN PROJESİ VAR
Dersim'in neredeyse bütün ilçelerinde madencilik projeleri olduğunu belirten Barış Yıldırım, "Munzur havzasına dönük çok ciddi madencilik projeleri söz konusu. 43.350.87 hektar. Bu sayıyı ben hiç unutamıyorum. Çok vahim bir büyüklük bu. Milli parkın toplam büyüklüğünden daha fazla" dedi.
MADENLER RANTA YÖNELİK YAPILIYOR
Uğur Beycan, "Bizde işleyiş denetlemek noktasında çok eksik olduğu için hep tahribata ve ranta yönelik yapılıyor. TMMOB olarak hem rantın öne geçme hem rantın önünde durma hem de doğal alanların önündeki bu baskıyı durdurma yönünde bir duruşumuz var" diye konuştu.
Yarın devam edecek...
DOSYA HABER-2 Dersim'de Çevre Tahribatı: TAŞ VE KUM OCAKLARI