• BIST 9878.16
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 4 °C
  • Tunceli 1 °C

DUYGU TURU

RIZA CAN

AY

Bazen kendimle baş başa kalırım. Sıkılmam. Çünkü bir yerlerdeyimdir. O yerler Dersim’de. O nedenle yazmaya değer.

Mevsim yaz akşamüzeri idi. Bir minibüste, Elazığ’dan Tunceli’ye gidiyordum. Pertek feribot iskelesine vardığımızda, geceden önceki karanlık basmıştı. İskelede, feribotun yolun devamı tarafına geçmesini bekledik. Vakit rahat geçiyordu. Gölü ve martıları seyrettim. Martılar gölü terk edip karanlıkta kayboluyorlardı. Nedense bir çeşit terk edilmişlik yaşadım… Ama ay vardı. Öyle çeyrek veya yarım ay değildi; “dolunay”dı…

Pertek’ten çıkmış, o ünlü tepelerde yükseliyorduk. Bir de ne göreyim… Ay sanki yerdeydi…

Biz yolun dolanımlarını bitirip, Cankurtaran’ın önüne gelmiştik artık. Ama ay hala, derin bir “yar”da yerdeydi(.!.)

 

MERCAN

OVACIK küçük bir ilçemiz. Ama bir hayli namlı. Çünkü Tunceli’nin şimdiki Komünist Belediye Başkanı, bir devre önce oranın belediye başkanıydı. O nedenle, Munzur dağlarının esaretinden kurtuldu… Nedense, Ovacık bana, dünyanın sonu gibi gelir…

Ama ben, kendimle baş başa kaldığımda, oraya da gidiyorum. Evet, MERCAN vadisine gidiyorum…

Bir zamanlar, o vadinin derinlerindeki son köyüne kadar gitmiştim.

Vadi, özellikle bazı yerlerinde, bir “park” gibiydi… Ne ki, ıssızdı… Zamanı, yol üstündeki küçük bir kahve-bakkalda en çok birkaç kişi paylaşıyordu…

Birbirinden çok uzak olan iki üç evin müşterisi ancak o kadar olurdu…

Evlerin ikisi bir tepenin düzlüğündeydi. Küsmüş gibiydiler. Bana gurbeti yaşatmışlardı. O gurbeti hala yaşıyorum…

İnsan Mercan’a gider de Mercan suyunu seyretmez mi? Vadinin “cansuyu”dur o… Mavi-yeşil parıltıları zaman zaman içimi aydınlatır…

 

DEMİRKAPI

Vilayetle Hozat arasındaki yolun bir kesimi, sağlı-sollu genç meşelikler içinde kalıyor. Büyük kısmı ise, meşeliklerden yoksundur. Yol artık derinliğine inişli ve dikine yokuşludur. Kendinizi uçakta sanabilirsiniz…

Yolun zirvesi, DEMİRKAPI denilen yerdir. Sürücü, özellikle Hozat’a gidişte, orada biraz nefeslenir. Siz yolcular geride bıraktığınız yerlere doğru baktığınızda; uzayıp giden bir vadi görürsünüz.

Evet, abartmadık, kendinizi uçaktan aşağılara bakıyor sanırsınız…

Ben öyle sandım… Öyle bir durum yaşadım ve yaşıyorum…

Demirkapı, yöresiyle, yalnız doğa harikası bir yer değil. “Tarihi” bir yer.

Adını, Asya’daki bir yerden alıyor.

Buraya bir KERVANSARAY yapılıyor.

Kervansarayı Palu beylerinden CİMŞİT Bey yaptırıyor. Dört yüz-beş yüz yıllık bir geçmişi olsa gerek.

Bitlis’li ŞEREFHAN Şerefname’sinde, Cimşit Beyin olağanüstü zengin olduğunu yazar.

Görüldüğü gibi bir kervansaray yolu ve bir kervansaray söz konusu demektir. Üniversitemizin bunlardan haberdar olduğunu umuyorum…

Bu yazı toplam 26125 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim