• BIST 9016.37
  • Altın 3059.631
  • Dolar 34.2874
  • Euro 37.094
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C
  • Tunceli 20 °C

Eğitim Hakkı İnsanlığın Hakkıdır

ALİ KAYA

Eğitim hakkı ile insan hakları eğitimi hakkı, insanın ve insanlığın geleceğini koşullandıran insan haklarıdır.

Eğitim geleceğin sayısız meydan okumalarına karşın insanlığın barış, özgürlük ve sosyal adalet ilkelerine doğru ilerlemesine olanak vermek için kaçınılmaz bir koz olarak görünmektedir. (UNESCO, Bilim ve Kültür Örgütü.)

Yoksulluğu kaldırmak, sürekli bir gelişme ve barışı yerleştirmek Eğitim Hakkının gerçekleştirilmesiyle olur. Eğitim Hakkı, Amerika Devletleri Örgütü, Afrika Birliği Örgütü, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi bölgesel kuruluşlarca kabul edilen belgelerde tanınan amaç ve ilkeleri belirterek tanımlanan insan haklarındandır.

Tüm bu insan hakları içinde eğitim hakkının çok boyutlu hak ya da kuşaklararası hak niteliğini de ortaya koymaktadır.

Eğitim hakkı tüm kişilerin hakkıdır. Cinsiyet, renk, dil, din, soy, köken vb. özelliklerin yanı sıra yaş yönünden de ayrım gözetmeksizin eğitim hakkı tüm insanlara tanınan haktır. Bu hak, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB) Ekonomik Sosyal ve Kültürel Hakları Uluslararası Sözleşmesi (NENSKHUS) ve Öğretim Anlamında Ayrımcılığa Karşı Savaşın Sözleşmesi (ÖAAKSS) olmak üzere tavsiye kararı nitelikli belgelerde de benimsenmiştir.

Bilgi Çağında eğitim hakkının kesintisiz ve sürekli niteliği ve tüm öteki hakları bilinmekte ve form olarak kullanmada da belirleyiciliği giderek artmaktadır. Eğitim Hakkı insan haklarının ve özgürlüklerinin de temelidir.

O halde insan hakları eğitimi tüm bireylere tamamen haktır.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 14 Mayıs 1985’te kabul ettiği okullarda İnsan Hakları Öğretimi ve Öğretimi Tavsiyesi ve Eki “çocukların yanı sıra gençleri” de “insan hakları eğitimi” hakkının özneleri arasında saymıştır.

Eğitim, çok sayıda uluslararası ve bölgesel belgede insanın kişiliğini geliştirme, siyasal, sosyal ve kültürel yaşama etkin biçimde katılma türü, insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine ve kullanılmasına bilinçle katkıda bulunma olanağı veren bir hak olarak güvenceye alınmıştır. Anne-babaya kendi inançlarına göre çocuklarını yetiştirme, okul açma hakkı tanınırken öte yandan ilköğretimde öngörülen zorunluluk ve parasız eğitim hakkını gerçekleştirme yükümlülüğü devlete gösterilmiştir. Bu özelliği eğitim hakkının aynı zamanda çok boyutlu ve kuşaklararası bir insan hakkı olduğunu gösterir.

Eğitim hakkının bir başka özelliği diğer insan haklarının bilinçli ve etkin kullanılmasının bir başka aracı olmasıdır.

İyi eğitilmiş kişinin inanç, örgütlenme, anlatım özgürlüklerinden çalışma, sosyal, siyasal ve kültürel haklarından daha iyi yararlanacağı kuşku götürmez. Bilinçli eğitilmiş insan, insan hakları ihlallerine karşı direnerek ulusal ve uluslararası korunma mekanizmalarını işletmenin başta gelen araçlarındandır.

İnsan haklarını geliştirmenin tek koşulu eğitim haklarından gereğince yararlanmaktır. Bu nedenle eğitim hakkına saygı göstermemek, Kurum ve devletlerin o kişiyi tüm başka haklarından dışlamasına eşdeğerdir. O kişinin sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel yaşama katılmaktan alıkonulmasıdır.

Eğitim hakkını tüm düzeylerde nitelikli olarak gerçekleştirmenin ön koşulu da ülkelerin Sosyo-ekonomik gelişmesine bağlıdır.

Eğitim hakkının herkese uygulanması da insan hakları demokrasisinin gelişmesi ve dünyada barışın temel güvencesidir.

O halde devlet diğer hak ve özgürlükler gibi anadil ile eğitim hakkının kullanılmasına karışmamalı ve kısıtlamaktan da kaçınmalıdır. Ancak devlet kamusal mali destek sağladığı oranda eğitim hakkı da gerçek anlamda hayata geçirilir. Devlet ayrım gözetmeksizin herkes için parasız olarak eğitim kurumları açma yükümlülüğünü yerine getirmekle insan haklarının temeli olan eğitim hakkını hakkıyla yerine getirebilir.

O halde insan hakları eğitimi; bilgi, yetenek, anlayış, davranışlardan oluşan evrensel bir insan hakları kültürü aşılayıp yerleştirmeyi amaçlayan bilgilendirme ve eğitim etkinliklerinin tümüdür.

Bu nedenle kişi tüm yönleriyle kendini geliştirebilir, yaşadığı çevreyi toplumu kavrayabilir. Sorunlara karşı duyarlı olup çözümüne düşünsel ve eylemsel olarak katılmalı, etkin ve yararlı rol üstlenmeli, bu amaçla sorumluluklarını yerine getirebilmeli; hak belgesi ve hak bilincine sahip olabilmelidir.

Uluslararası eğitim hakkına ilişkin uluslararası belgelerde yinelenen amaçlar şunlardır;

İnsan kişiliğinin zihinsel ve bedensel yeti ve yeteneklerinin serpilip geliştirilmesi,
İnsan haklarına ve temel özgürlüklere saygının güçlendirilmesi,
Herkesin toplumun yararlı bir üyesi olma yeteneği kazanması,
Tüm uluslar ve tüm ırksal, etnik ve dinsel gruplar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğun geliştirilmesi ve Birleşmiş Milletler’in barışın sürdürülmesi etkinliklerinin desteklenip geliştirilmesi,
Kültürel varlığının genel olarak iletilmesi,
Topluluğun ekonomik ve sosyal gelişimine katkı,
Ahlak ve sosyal sorumluluk duygusunun geliştirilmesi,
Eleştiri yeteneğinin ve kişisel yargı gücünün geliştirilmesi,
Doğal çevreye saygının geliştirilmesi.
İnsan hakları eğitimi sonunda, hukuksal, eğitsel, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla yüzeyselliğin ötesine geçilememiştir. Bu nedenle;

Bilimsel incelemeler yapılması ve çözümler üretme,
Eğitim ve insan hakları disiplinler arası bir yaklaşımla değişik kurum ve kuruluşların uzmanlarından oluşan amaç, yöntem ve ilkeler yönünden özerk olarak çalışmalarını yürüten siyasal değişmelere karşın güvenceye gerekli kaynakları sağlamış danışsal nitelikte bir komisyon kurulmalı.
Bugün dünyada en önemli sorun eğitim ve öğretim özgürlüğüdür. Eğitim-öğretim özgürlüğünü kaybeden toplumlar geleceğini kaybeder.

Bilimsel, demokratik eğitim insan merkezli eğitimdir. İnsan, topluma eğitim politikası geliştirenlere eğitim bilim emekçilerine, öğretmen yetiştiren kurumlara ve eğitim alanındaki örgütlere, öneriler getirirken mutlaka özgür ve eşitlikçi bir toplum için kendi alternatifini ortaya koyan eğitimdir. Asıl hedef toplumu gerçek bir değişime hazırlamak olmalıdır. Eğitimle ilişkili her düzeyde geliştireceğimiz çözümler nitelikli ve kamusal eğitimin bütün toplum kapsamına da hizmet etmelidir. Esas olan demokratik, katılımcı, bilimsel, eşitlikçi ve adaletli bir kültür inşa etmektir. Demokratik ve bilimsel eğitimin yaygın ölçeği toplumla esasında özgür toplumların oluşmasında katkı sağlar.

Eğitim yatırımlarını diğer yatırımlardan ayıran temel özellik, eğitime yapılan yatırımların diğer yatırımların toplumsal getirisini bireysel getirisinden daha yüksek olmasıdır. Bu nedenle eğitim hizmetinin özünde toplumsal bir zenginlik olduğunu ve bireylere fırsat eşitliği temelinde verilmesi gerektiğini göstermektedir. Bunun için eğitime yönelik politikalar planlanırken eğitimin toplumsal boyutuna özne göstermek gerekir. Gelir düzeyi ile yaşam kalitesi arasındaki bağın oluşturulmasında eğitimin önemli bir rolü vardır.

Evrensel eğitim, üretim boyutunda verimlilik artışına katkı sağlayarak kişi başına düşen gelir düzeyini yükseltmektedir. Ayrıca sosyal boyutta üretilen değerlerin adil bir şekilde paylaştırılmasına neden olmaktadır. Özgürlüklerin geliştirilmesine sağlıklı bir çevreye kavuşturulmasında önemli katkılar sağlar.

Evrensel eğitim, demokratikleşme, katılımcılık, insan hakları, hayvan hakları ve sosyal uyum gibi çağdaş toplumsal değerlerin yerleşmesinde ve politik uyumun oluşmasında büyük önem taşır. Eğitim bir ülkenin daha bilinçli anneler, babalar, çocuklar, seçmenler ve vatandaşlara sahip olunmasını sağlar. Eğitim komşuluk ilişkilerinde suç oranlarındaki azalmaya demokratik süreçlerdeki iyileşmelere kadar birçok alanda toplumsal ilişkilere olumlu katkılar sağlar. Eğitim seviyesiyle ortalama yaşam süresi, bebek ölüm oranı, kadına şiddet, nüfus artış hızı arasında yakın ilişki vardır. Yoksulluğun en önemli nedenlerinin başında eğitim seviyesinin düşüklüğü gelmektedir. Bu yetersizliğin nedenlerini incelediğimizde eğitimde fırsat eşitliğinin olmaması öne çıkmaktadır. Ekonomik gelişmişliğin en önemli göstergelerinden birisi de evrensel eğitim sisteminin yüksekliğidir.

Anayasal tercih din eğitimi, bir özgürlük konusu olarak ele alınıp sosyal bir hak olarak da yeniden düzenlenmelidir. Devlet laik olmalıdır. Çünkü devlet hukuktur! Adalettir, kamuculuktur, anayasadır, demokrasidir, laikliktir ve sosyal devlettir.

Devlet bir mezhep ya da dindar insan değildir. Bu nedenle eğitim sistemi ile ilgili karartıcısı bir yasa çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini karartacak bir yasadır. Hiçbir ayrım yapılmadan eğitimde fırsat eşitliği, üretim için eğitim, kaliteli eğitim, eğitim ile istihdam arasında geliştirilmiş olan bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesi zorunludur. Başta nitelikli insan gücü olmak üzere, fiziksel koşullar, eğitim kalitesi, öğretmen sorunları, okullaşma oranının arttırılması, bölgesel eşitsizlikler, cinsiyet ayrımı ve öğretim olmak üzere tüm sorunlar en yetkili ve sorumlu uzmanlarca tartışılmalı ve sorgulanmalıdır.

Bu yazı toplam 26809 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim