‘ELEKTRİK İDARESİNE HALKIN İSYANI’ başlıklı yazımızı okuyan okurlarım, her taraftan geldiler. Köylerden, ilçelerden, kurumlardan, mahallelerden geldiler. ‘Eline sağlık’ diyenlerin yanında, ‘Az yazmışsın diyenler de oldu. Özelleşen elektrik idaresinden, Tunceli FEDAŞ’tan o kadar çok şikâyet geldi ki. Adeta şikâyetçi olmayan kalmadı. Anlaşılan, bütün Tunceli Halkı yeni elektrik idaresinden şikâyetçiymiş.
Keyfi, kanunsuz uygulamalar diye tanımlanan sayısız uygulamalardan en ilgincini bir köy muhtarı anlattı. ‘İlçeden gelip evimin elektrik sayacına bakan görevlilerin verdikleri, ödeyeceğim miktarı belirleyen faturanın bedelini yatırmak için ikinci günü Tunceli’ye gittim. Ödemeyi yapıp makbuzumla köye döndüm. Hanım önüme ikinci tespit faturasını koydu. Ben Tunceli’ne ödeme yapmaya gittiğimde ikinci bir FEDAŞ ekibi gelmiş. Yeniden aynı miktarla örtüşen tespiti yapıp, faturayı bırakıp gitmişler. Hanımın, ‘daha dün elektrik saatine baktınız’ uyarısını duymadan bakıp gitmişler. Ödediğim makbuzla, ikinci gün tespit faturasını alıp işimi gücümü bırakıp, masraf edip ilçeye gittim. Elimdeki peşpeşe, hemen hemen aynı gün yapılmış tespit makbuzlarını, ödeme makbuzumu önlerine koydum. ‘Fark etmez dediler önümüzdeki aya sayarız.’ dediler. ‘Hakkınızda şikâyetçi olurum.’ dedim. Umursamadılar.
Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru anlattı. ‘Ayın 14’ünde sayaca baktılar. 15’inde gidip ödeme yaptım.’ Akşam eve geldim elektrikler yok. Her halde genel bir kesintidir diye uzun süre gelmesini bekledik. Bir türlü gelmedi. Yan komşuya soralım dedik. Onlarınki yanıyordu. Gidip sayaca baktım. Bizim elektrikler makaslanmış. Gece sabaha kadar elektriksiz kaldık. Buzdolabındaki bütün yiyecekler bozuldu. Ev koktu. Sabah erken saatlerde giyinmeden eşofmanla koşa koşa, FEDAŞ’a gittim. Bu yaptığınız keyfiliktir. Kanunsuzdur. dedim. Şikâyet edeceğim dedim. Dinleyen anlayan yok. Bağlamaları için ayrıca ödeme çıkardılar.
Avukat anlattı. Bir ayda 3 adet ödeme faturası geldi. Her tespitte 1.TL ücret alındığından habira tespit yapıyorlar. Bu keyfiliktir. Suçtur. Dolaylı olarak elektrik tüketicilerinden fazladan para almaktır. Bir önceki yönetim 2 ayda bir tespit yaparken, aynı kurallara neden uyulmuyor. Devlet, çokça tüketicisi olan bu önemli kurumları özel sektöre verirken, tüketicilerin, vatandaşların haklarını garantiye alacak sözleşmeler yaparak vermiş olmalıdır. Bu konuda şikâyetçi olacak vatandaşların, savcılıklara, mahkemelere verecekleri dilekçeleri ücretsiz yazmaya hazırız. Vatandaş, tüketici hakkını korumak için bize başvurduğunda her türlü adli hukuki yardımı ücretsiz yapacağız.’ diyordu.
Gittiğim köyde Köylüler’de dertliydi. ‘Sık sık gelen faturaların yanında, Gece köyümüzü aydınlatan sokak lambalarını kapatarak, Köyümüzü karanlığa boğdular. Gece karanlıkta dışarı çıkamıyoruz. Lambalar yanmadığından köyü yaban domuzları işgal etmiş. Komşudan komşuya gidemiyoruz. Yanlız bizim köyün değil, çevredeki bütün köylerin sokak lambaları kapatılmış. Bütün köyler karanlığa gömülmüş. Açmazlarsa şikâyetçi olacağız.’ diyerek isyan ediyorlardı.
Aynı şikâyeti şehirde oturanlar da yaptı. Şehirdeki kenar mahallelerdeki sokak lambaları da yeni yönetim tarafından kapatılmış. Kenar mahalle sokakları karanlığa terk edilmiş. Mahallenin güvenliği tehlikeye atıldığı gibi, şehrin güvenliği de tehlikeye atılmış. Sokaklarının lambası kapatılanlar, Emniyet Müdürlüğüne, Belediyeye çağrıda bulundular. ‘Bu keyfiliğe, bu kanunsuzluğa izin verip, şehrin güvenliğini, huzurunu tehlikeye atmalarına izin vermeyiniz. Günümüz koşullarında, toplumun huzuru güvenliği için bütün yerleşim alanları kameralarla, sokak lambaları ile donatılırken, bizim şehrimizi, sokaklarımızı yeni FEDAŞ Elektrik İdaresinin karanlığa boğmasına izin vermeyiniz.’ diyerek çağrıda bulundular.
O kadar çok şikâyet var ki, bu köşeye sığdırmak imkânsız. Devlet, tüketicileri korumakla da sorumludur. Enerji Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Devlet, Ankara’da ise, Devletin temsilcileri buradadır. Devlet burada da vardır. Bu kanunsuzluğa, bu keyfiliğe dur demelidir.
Eskiden üreticiler, örgütlü güçlerdi. Şimdi tüketiciler örgütlü güçler olmalıdırlar. FEDAŞ’a bağımlı olmayan alternatif enerji kaynakları yaratmalıdırlar. Çağımız alternatifler çağıdır. Belediye, bazı kuruluşlar buna öncülük etmelidir. Güneş enerjisi, Rüzgâr enerjisi bütün gelişmiş uygar ülkelerde çokça kullanılan enerji türleridir. Bizim ülkemizde de bunların kullanılmasına, elde edilmesine birileri öncülük edip, halkı, vatandaşları bu katı bağımlılıktan, kurtarmalıdırlar.
Halkın yaşamında önemli bir kurumu, özel sektöre devreden Devlette çıkıp bu keyfiliğe dur demelidir.
Biz iltihaplı yaraya neşter attık. Tedavisini o dalda uzman yetkili doktorlar yapmalıdır.
Fikri TAŞ