Nedir eleştirmek veya eleştiri?
İnsana mı saldırmak, bir suç mu? Yumruklaşarak dövüşmek mi? Göğüs göğse kavga etmek mi? Tartışırken vurup birbirimizi devirmek mi? Biz eleştiriyi ne yazık ki hep bu saydıklarım gibi algıladık. Sanki eleştiriyi adeta katletmek için doğrulmuş bir silah, ortalığı Allak bullak etmek için bir demir gülle gibi bildik. Belki de öyle bilmeye mecbur olduk.
Oysa bir amacı güder öyleyse eleştiri, eleştirebilmek bilimsel açıdan doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etmek. Amaç insanın, sistemlerin, kurumların daha iyi yönelmesi için, hatta ve eksiklerin giderilmesi olması gereğidir. Ağız altından veya dilaltından tavsiyelerde bulunmasıdır. Yani, tam bu noktada daha iyiye gidilmesidir veya bir teşviktir. Eleştiri, hemen bakıyorum ülke olarak şu son meşru müdafaası için bazı çevreler tarafından yapılan eleştirilere de, bunlar eleştiri değil, iyi niyetle de gütmüyor. Saldırı toplumdaki bireylere eleştiri ve öz eleştiri, eleştirebilmek sorular yöneltildiğinde sen beni eleştiremezsin, muazzam tepki gösterir. Adeta vurup kırmak, bağırmak, tepkileri ortaya koymak ister. Allah aşkına, bir konu üzerinde doğrular söylenirken bazı insanlar eleştiriye katiyen yanaşmaz, haklıyım der üstümüze gelir, neredeyse vurup kırmak ister. Ben haklıyım derse bu yetmez. Önemli olan haklı kalmaktır.
Peki nedir gerçekte eleştiri; bir çok kitaplarda eleştiri, herhangi bir kişiyi, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını eleştire eleştire gerçekleri ortaya koymaktır. Bu amaçla yazılan kısa metinler gibi, veya eser, kişiyi, durumu, o konuyu değerlendirmektir. Eksik, kusura ve yanlışlarımızı ortaya koymak en önemli düşüncedir ve böyle yazılan eserleri, insanları da eleştirmek mümkündür. Tüm bu tanılar ışığında vurgulanan ortak ve ana tema ise iyileştirme, doğrulama durumudur ve bu gelişmeyi gerçekleştirmek gerekir. Yani hiçbir olumsuz amaç güdülememektedir. Daima kişi, eser, durum ya da kurumların yararı esas alınmaktadır. İyi yada neden bu eleştiri kavramı hep olumsuz bir kavram gibi güdülüp, istenmiş eleştiriler.
Kendilerini kötü veya suçlu gibi hissetmeye gerek yoktur. Dolayısıyla da bunu hakaret gibi algılayıp sert bir şekilde karşı koymak yanlış bir davranıştır. Direnmeye başlarsanız eleştiri, eleştirilmekten çıkar. Yine bu noktada hep bu kavramın yanlış algılanışı ve uygulanışı söz konusu olmuş ve biraz da ölçüsüz, nesnetsiz
Yapıcı olmaktan çok yıkıcı bir fayda sağlamayan eleştiriler buna sebebiyet vermiştir. İnsanoğlu eleştiriye tahammülü yoktur. İlla odunum der, kabullenme imkânı da ortaya koymaz. Belki bu reflekse de itilmişizdir. Eleştiri kültürünü bilmez densizler tarafından seviyeli faydayı onarımı düzeltmeyi hedefleyen gereken bunları güden ve nesneti olan yapıcı bir eleştiri olsaydı günümüzde eleştirilmeyen kurum, kişi ve eser olamazdı. Eleştirel ama gelişen bir toplum olmayı hedeflerdik diye düşünüyorum. Çünkü daha iyiye varmayı belki ister. Kurumlarda eksik ve yanlışlarının az olup en az seviyede kalmasını herkes ister ve hayal eder. Buna hayır denilmez, herkes ister. Günümüzde eleştiriler maalesef olumsuz olarak algılanmakta ve istenmemektedir. Eleştiren de zaten bu şekilde eleştirmekte saldırı, hakareti, yakıp yıkmayı eleştiri etmektedir. Yine son süreçte hakaretlerimizi eleştirenlere, (güya eleştiri) ben şu anda yaptığım gibi eleştirin kendisi de dahil ölçüler bilip ve amaç edinir. Daha iyiye doğru haklarımızı ortaya koymaktadır. Olması koşulu ile dünya üzerinde eleştirilemeyecek hiçbir kişi, kurum ve eser olmadığına inanıyorum ve bu doğrultuda gerektiğini, eleştiri ve eleştirmenin ölçüsünü kaçırmamak. Soru yönelttiğimizde o an kızıp bozarmanın bir yararı yoktur. Çünkü şu önemli eleştiri ve eleştirmeyi yaparken doğru ile yanlışı birbirinden ayırma gereğini iyi bilmeli, doğru sınırsızdır. Amaç hiddetlenmeden ortada bir hata varsa konuşmanın adabına uyarak diyalog ile kusur ve yöntemleri ortaya koymaktır. Çünkü kritik edilmeyen hiçbir şey doğruları tam anlamıyla bulamaz. Ancak yakıp yıkmadan, sindirmeden, yuhalamadan, kastetmeden yoksa zaten bu eleştiri gibi görünüşe algılanırsa da eleştiri olmaz ve olması da mümkün değildir.
HUZUR EVİ YAŞLI BAKIM ve REHABİLİTASYON MERKEZİ
EĞİTİMCİ YAZAR
ADİL YETER