• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C
  • Tunceli 10 °C

ELİF GÜNTAŞ OKULUNDA

Fikri TAŞ

   Onun yaşama, bizim ona, sevgisine, doyamadığımızın, bize bıraktığı DENİZ’İN, okuduğu okuldur.
  Yıllarca kapı komşumuz olan, rahmetli ELİF HANIMIN anısına çocukları, KAZİM GÜNTAŞ, ERDAL GÜNTAŞ, tarafından yaptırılmış, Milli Eğitime, bağışlanmış bir ilköğretim okuludur.
 Bu yıl yeni okula başlamış, DENİZ’İ, okul kıyafetleriyle, okul sırasında görmek istemiştim.
  Yaşamımın Otuz yılı, çocuk seslerinin, zil seslerinin, çınladığı bu mekânlarda, bu eğitim yuvalarında geçmişti. Bizim ikinci yuvamızdı. Geleceğin, toplumunu oluşturacak küçük fidanların, yetiştiği, şekillendiği ikinci yuvalarıydı.
   Okulun bahçesine girdiğimde, kendimi bir anda, yaşamımın geçmiş yıllarında buldum. Geçmişte çok dinlediğim Dünyanın en ünlü çok sesli korosu çalıyordu.
   Temiz koridorlarda, sanki renk, renk çiçekler açmıştı.
   Yöneticisi, Müdürü, Milli Eğitim bünyesinde başarılı hizmetlerde bulunmuş, kıdemli başarılı bir yönetici, tanıdık bir yüzdü.
  Müdür Beyin ısmarladığı çayları içip, Müdür Bey, yardımcısı, FİLİZ Hanımla birlikte, Denizi, sınıfında, sırasında, görmeye gittik. Heyecanım büyüktü. Deniz, büyük babasını karşısında görünce ne yapacaktı.
   Benim kadar o da heyecanlanmıştı. Baka kaldı. Gittim sırasında yanına oturdum. Ne yaptığına baktım. El yazısı yazıyordu. O kadar çok güzel yazmıştı ki, şaşkınlığım kat kat arttı. Kendisini tebrik ettim. Öptüm. Okşadım. Kokladım. Sınıftaki bütün örgencilere beraberimde götürdüğüm, kalem, çizgi film CD lerini dağıttık.
   Onun sevinci, kadar benim de sevincim büyüktü. Öğretmenine teşekkür ederek sınıftan ayrıldık.
   Okulla ilgili bilgileri, Müdür beyden aldım. Birinci sınıftan Dördüncü sınıfa kadar eğitim veren ilköğretim okuluymuş.17 derslikte,338 öğrenci,30 öğretmenle eğitim yapılıyormuş. Ayrıca, engelli örgenciler için özel eğitim sınıfı düzenlenmiş. Sınıflarda ortalama 20 öğrenci eğitim görmekteymiş.
   Okulun kocaman bir konferans salonunun yanında laboratuarı, varmış. Okul Müdürlüğü, okulunu halka da açmış. Veliler için takı tasarım, biçki dikiş, ahşap boya kurslarının yanında çocuklar için satranç, saz, kursları açmış. Bunları da yeterli görmeyen okul yönetimi, okuma yazma bilmeyenler için okuma yazma kursları da açmış.
   Çağın getirdiği yenilikleri içeren tam donanımlı, eğitim veren bir ilköğretim okuluydu.
   Rahmetli ELİF GÜNTAŞ adını taşıyan, onun anısına hizmet veren, onun adını ölümsüzleştiren okul, yönetimiyle, modern yapısıyla, başarılı eğitim hizmeti veren, ilgi odağı bir okul olmalıydı.
   Bu eğitim yuvasını kuran, annelerinin anısına, DERSİM Halkının hizmetine sunan, yatırımlarını, DERSİMDE, yapan, yapmak isteyen ELİF HANIMIN çocukları, İstanbul’da, büyük kentlerde, yurt dışında, şirketler, oteller, kuran DERSİMLİ, olduklarını iddia eden, para babalarına, iş adamlarına, güzel utandırıcı bir örnek olmuşlardı. Onlar, ölülerini, getirip DERSİMDE defnettikten sonra bir daha DERSİM’E, uğramayanlardan olmamışlardı. Onlar, DERSİMLİLERE, olduğu kadar, ölülerine de, mezarlarına da yakınlardı.
   Geleceğin toplumunu oluşturan binlerce, yüz binlerce yeni nesil fidanları eğitecek, şekillendirecek olan bu okul, ELİF GÜNTAŞ’I, gönüllerde yaşatacaktır.
   ELİF GÜNTAŞ Okulu,yöneticileriyle,öğretmenleriyle,düzeniyle,,başarıyı getirecek çok yönlü  eğitim programlarıyla,bende hayranlık uyandıran bir okul olmuştu.
   Bu okulu kuranları, yönetenlerini, çalışanlarını içtenlikle kutluyorum.
   Okulun  kapısına, kadar, bizi uğurlayan, Okul Müdürüne,’ Allahaısmarladık. Hoşça kal .’derken, komşum, ELİF HANIMADA,’hoşçakal.’ diyordum.
  
 +    +   +
  HASTAHANE İLE İLGİLİ
   ELAZIĞA GİTMEKTEN KURTULAMADIK. Başlıklı yazımda hastanemizde ihtiyaç duyulan, Elazığ’a, hasta sevkini önleyecek cihazların alınması çağrısında bulunmuştum. Özel hastanelerde, hatta küçük sağlık kliklerinde bulunduğunu yazmıştım.
   Konuya, hastanemizin, çok saygın, hastaları tarafından övgü alan, sevilen, başarılı çalışmaları, hizmetleri, olan, Elazığ’a hasta sevki yapmaktan kaçınan, kardolog  Doktor, SELVİ Hanım, açıklık getirdi. Bu önemli cihazların bir sağlık kurumunda hastanelerde bulunması için bakanlıkça, yasalar gereğince istenilen şartların olması gerekliymiş. Bu cihazların olması için nüfusun,150 bin olması,  hastanede en az 4 genel cerrah doktorun bulunması gerekiyormuş. O cihazların çalışacağı komple tesisle, profesyonel ekip gerekiyormuş.
   Bu şartlar burada olmadığından, bulundurulmasını istediğimiz, bunun için okurlarım tarafından Sayın Valimize, Hastanenin Sayın Genel Sekreterine yapılan çağrı boşa çıkmış oldu. Bu cihazların hastanemizde bulunmasını daha çok beklemiş olacağız.
   Anju olması gereken hastalarımız, şimdiye kadar olduğu gibi bundan böylede Elazığ işkencesini çekmeye devam edeceklerdir.

Bu yazı toplam 1911 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim