Yapılan açıklamayı Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri adına Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkez Yöneticisi Reyhan Kumru okudu.
Bir süre önce Ana Fatma Ziyaretine, Elazığ Milletvekili Gürsel Erol tarafından peyzaj çalışması adı altında bölgenin doğal yapısını bozan yapılaşmalar yapıldığını belirten Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkez Yöneticisi Reyhan Kumru, “Yapılaşma içinde görüldüğü üzere, Ana Fatma inanç merkezinin tarihsel birikimine ve halkımızın Ana Fatma’ya atfettiği tarihsel misyonla hiçbir alakası olmayan aslan heykeli konulmuş, yetmez kendi adının yazılı olduğu tabelayı da koymayı ihmal etmemiş. Halkımızın inanç alanına reklam amaçlı yapılan bu uygulamaya karşı, yurt içinde ve yurt dışında Dersimliler ve Alevi toplumundan gelen tepkiler sonucu isimlerin bulunduğu tabelalar kaldırıldı. Gürsel Erol, her ne kadar ‘Haberim yoktu, taş ustasının ismimi yazdığı tabela bilgim dışında’ demiş olsa da biz Gürsel Erol’un dokunduğu her yere imzasını bıraktığını biliyoruz” dedi.
Dersim başta olmak üzere Alevi halkı açısından kutsal sayılan inanç alanlarına geçmişten beri onarım-peyzaj adı altında tahribatların devam ettiğini vurgulayan Kumru, şöyle devam etti:
“Daha yakın zamanda Munzur Gözeleri’nde yaşananlar, ilimizdeki diğer ziyaret ve inanç alanlarındaki tahribatlar bugün Ana Fatma Ziyaretine taşınmıştır. Gürsel Erol, böyle bir düzenleme yapmak için ne Dersim halkından onay almıştır ne de Dersim de ki kurumlardan. Kendi siyasi çıkarı üzerinden planlanmış halkın inancını dikkate almaktan çok kendi isminin ön plana çıkmasını önemseyen bir zihniyetin ürünü olarak ortaya çıkmış bir tahribat söz konusudur. Halk için değer verilen inanç alanlarının reklama ve betona gömülmesini doğru bulmuyoruz. İnanç alanlarına dair bir hizmet, yardım, düzenleme vs. yapılacaksa herhangi bir isim öne çıkarılmamalıdır ve o alandaki halktan onay alınmalıdır. Bu nedenle Ana Fatma Ziyaretine yapılanları samimi bulmadığımızı belirtmek isteriz. Emek ve demokrasi güçleri olarak bir kez daha söylüyoruz, inanç alanlarının kişisel ve siyasi çıkarlara ‘malzeme’ olarak kullanılmasına karşı durmaya devam edeceğiz.”