Sanat sokağında yapılan açıklamaya siyasi parti kurum temsilcileri katıldı.
“BİRÇOK DOSYA ZAMAN AŞIMINA UĞRADIĞI GEREKÇESİYLE KAPATILDI”
Platform adına açıklamayı okuyan İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, Türkiye’nin yakın tarihi, katliamlar, kayıplar, ölümler ve faili meçhul bırakılan cinayetler tarihi olduğuna dikkat çekerek, şunları dile getirdi:
“Binlerce insan hâlâ ‘kayıp’. Gözaltında zorla kaybettirmeler bu kadar yaygın ve sistematik bir biçimde yaşanmasına rağmen kaybettirmelere ilişkin devlet tarafından etkili bir soruşturma yürütülmemiş, dava dosyaları raflarda bekletilmek suretiyle sürüncemede bırakılmış ve birçoğu da zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle kapatılmıştır. İlimizde de başta Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri, Serin ve Işık Ailelerinin kaybedilmesi olmak üzere pek çok kayıp olayı yaşanmıştır. Akıbetleri hala meçhul bırakılmaktadır. Bir taraftan tüm bu yaşananlar normalleştirilirken diğer taraftan konuyu gündeme getirmeye çalışanlar baskı gördü, cezalandırıldı. Unutulmamalıdır ki kayıp yakınlarının mücadelesi aynı zamanda bir hakikat arayışıdır.”
“HAKİKATLERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULSUN”
Solmaz, kayıplara karşı mücadele esas olarak 1995 yılında, Hasan Ocak’ın gözaltına alınarak kaybedilmesi ve daha sonra işkence edilerek kimsesizler mezarlığına gömüldüğü ailesinin ve yoldaşlarının uzun soluklu mücadelesi ile ortaya çıkarıldı. O günden bugüne mücadele sürüyor” diyerek, şunları belirtti:
“Kayıp ailelerin ve kayıp yakınlarının çiçek koyabilecekleri, başında dua edebilecekleri, ziyaret edebilecekleri bir mezar taşı bile hala yok. Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi cezasızlığa karşı mücadelede annelerin kararlılığının, inancının ve direncinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.
Devletin ve devlet görevlilerinin karıştıkları suçların soruşturulmaması, soruşturulsa bile etkili bir şekilde kovuşturulmaması, yani cezalandırılmaması cezasızlıktır. Aileler ve insan hakları savunucuları her defasında devlete seslenerek; her şeyden önce zorla kaybettirilenlerin akıbetleri ortaya çıkarılması ve faili meçhul cinayetler sonucu katledilenlerin faillerinin ortaya çıkarılması için devletin arşivlerini açmasını istedik. Bu topraklarda bir daha benzer acıların yaşanmaması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve toplumsal barışın sağlanması için “Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu” kurulmasını talep ettik. Bu taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz.”
“ADALET ARAYIŞIMIZ DEVAM EDECEK”
147 gündür kayıp olan Gülistan Doku’nun durumuna da dikkat çeken Solmaz, son olarak şunları dile getirdi:
“Cumartesi Anneleri, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları 25 yıldır kesintisiz bir şekilde cezasızlığa karşı mücadele ediyor, adalet arıyor. Başta anneler olmak üzere, insan haklarıyla ilgili kuruluş ve örgütlerle duyarlı insanların çalışmaları sayesinde adalet arayışımız devam ediyor. İnsan hakları savunucuları elbette ki bu mücadelede annelerimizi asla yalnız bırakmayacaktır. Sorumlular bulunup, cezalandırılıncaya kadar mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Israrla ve hatta nedeniyle bir kez daha belirtiyoruz ki; ‘Kayıplarımız için adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz.”
Açıklamanın ardından 5 dakika oturma eylemi gerçekleştirildi.