Emek Partisi (EMEP) Dersim İl Örgütü bu sene yapılması planlanan 20. Munzur Kültür ve Doğa Festivaline ilişkin görüşlerini belirten basın metni yayımladı.
YASAKLARA RAĞMEN
Evrensel’de yer alan habere göre; OHAL’in sürdüğü yıllarda dayanışma gezileriyle festivalin altyapısı şekillenmeye başlandığını söyleyen İl Örgütü, “1999 yılında festivalin ilk resmi başvurusu yapıldı. 6-9 Ağustos tarihleri arasında yapılacak festival afişine ‘Bu Dünya Bize Atalarımızdan Miras Kalmadı, Biz Onu Çocuklarımızdan Ödünç Aldık’ ana teması yer aldı. Ancak başvuru, OHAL’in ilgili maddesi gerekçe gösterilerek yasaklandı! Yasağa rağmen binlerce Dersimli izinlerini Dersim’de geçiriyordu. 2000 yılının 28-30 Temmuz günlerinde ‘İnsan Yaşadığı Yere Benzer, O Yerin Suyuna, O Yerin Toprağına Benzer’ temasıyla yapılan festivalle süreç artık başlamıştı. O yıllardan bugüne yasaklamalar, çeşitli engellemelerle süren festivaller yapıldı. En nihayetinde bugüne gelindiğinde tartışmalarda epeyce mesafe kat ettiğimizi belirtmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“ARTIK VERİMSİZ”
Uzunca bir süredir festivalin ortaya çıkış amacından gittikçe uzaklaşmaya başladığını dile getiren İl Örgütü, “Kendini tekrar eden bir döngüye girdiği tespitinde bulunmuş bunu da çeşitli platformlarda dile getirmiştik. Bu anlamda yaklaşık on yıldır içeriğinin değişmesine yönelik sürdürülen tartışmalar sonuçsuz kalmıştır. 20. Festival’in de aynı döngü içinde gerçekleşeceği bilinmez değildir. Zira dört güne sığdırılmaya çalışılan birçok konu başlığının, panelist yoğunluğu ve kısa süreli söz hakkı ve bunaltıcı havanın da etkisiyle verimsizleştiği bilinen bir gerçektir. Yine uzun bir süredir yaptığımız gözlemler sonucu, konser etkinliklerini dışarda tutarsak, diğer etkinliklere Dersim’de yaşayan halkın özellikle de gençlerin ve kadınların katılımının siyasi temsiliyetten öteye geçmediği görülmüştür” dedi.
ETKİNLİKLER ZENGİNLEŞTİRİLMELİ
Açıklamada, “Bir örnek, 2019 yılı festivalinde her yıl yapılan geleneksel Munzur yürüyüşüne katılım 100 kişiyi aşmamıştır. Bu anlamda; sosyal, kültürel, sanatsal, çevre vb. etkinlikler bir plan ve organizasyon dahilinde bir yıla yayılarak gerçekleştirilmeli. Yapılan etkinlikler atölye çalışmalarıyla desteklenerek daha verimli hale getirilmelidir. Yine, yeterli gelecek süre içerisinde film ve tiyatro etkinlikleri düzenlenmeli yapımcı ve oyuncuları ile söyleşiler gerçekleştirilmeli, etkinlikler olanaklar dâhilinde köylere de kaydırılmalıdır. Gençliğin bu alana eğilimini artırmanın olanakları yaratılmalıdır” dedi.
“FESTİVAL AMAÇ DEĞİL ARAÇTIR”
Enerjilerin ve olanakların gençliğin, kadınların, çocukların ve bir bütün olarak halkın her alanda gelişimine olanak sağlayacak bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu söylenen açıklamada, “Bir kentin kültürel gelişimine, yukarıda özetle örnek verdiğimiz başlıkların üzerinden geniş kapsamlı çalışmalar yapılarak adım atabiliriz. Dışardan çok insan gelsin, kalabalık bir festival olsun bakış açısı bugün açısından popülizm hevesidir. İlçeler dahil dört güne sıkıştırılmaya çalışılan bu Festival döngüsünün artık ihtiyaca cevap olmadığı gibi misyonunu da büyük oranda yitirmiştir. Bölge illerinde düzenlenen festivaller, 5-6 yıl sürdükten sonra sonlandırılmıştır. Her dönemin ihtiyaç duyduğu mücadele araçları vardır. İhtiyaç hasıl olunca yerini yeni araçlara bırakır. Sür gitsin sonsuz bir festival ısrarı ne Dersim’in ne de mücadelenin ihtiyacı olamaz” denildi.