‘Festival, milli parkı tehdit ediyor’
Munzur Vadisi’nde 1999’dan bu yana temmuz sonunda gerçekleştirilen Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ne bu yıl çevrecilerin itirazı var. Çevreciler, Türkiye’nin ve dünyanın hemen her yerinden binlerce insanın akın ettiği festivalin, milli park içindeki Munzur Vadisi’ne zarar verdiğini öne sürdü.
‘ADI MUNZUR AMA MUNZUR’A ZARAR VERİYOR’
Başta yaban hayatı olmak üzere Türkiye’nin en iyi içme suyuna sahip Munzur Gözeleri’nin insan yoğunluğu nedeniyle tahrip edildiğini belirten Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, Munzur’da düzenlecek festivale kesin olarak “Hayır” dediklerini söyledi. Yıldırım, festival günlerinde oluşan kalabalığın milli park içerisinde bilinçsizce davranışlar sergilediğini belirterek şunları söyledi: “Yeryüzünün hiçbir noktasında bir milli park festival gerekçesiyle bu kadar tahrip edilmiyor. Munzur Kültür ve Doğa Festivali insan baskısı ile başta Türkiye’nin en iyi içme suyu seçilen Munzur Gözeleri olmak üzere Munzur Vadisi’ne ve doğal hayata yüksek derecede zarar veriyor. Festivalin tüm emeği başta Munzur olmak üzere Dersim’in kültürel ve doğal mirasının korunmasına adanmalıdır.”
Festivalin organizasyon komitesi ise hazırlıklarını sürdürüyor. Komite bileşenlerinden Dersim Dernekler Federasyonu (DEDEF) Başkanı Ahmet Balkıs, Dersimin yıllarca köklü şekilde insansızlaştırma politikalarına maruz kaldığını belirterek “Çevrecilere bir yandan katılıyoruz, bir yandan katılmıyoruz. Festivalin tek bir amacı var; her yıl Dersimliler, memleketlerine gelsin, topraklarını ziyaret etsinler istiyoruz. Yurtiçinden ve yurtdışından binlerce Dersimli festival günlerinde kente geliyor. Evet, kentin kaldıramayacağı bir tüketim oluşuyor. Munzur ve Peri vadilerinde yetkililerle konuşup çöp konteynerlerinin getirilmesini talep ettik. Uyarılar da yapılacak. Festival katılımcılarının doğaya tahribat vermemesini rica ediyoruz” çağrısı yaptı.
Munzur Vadisi, Türkiye’nin en büyük milli parklarından biri. Endemik bitki türleri ve yöreye özgü çengel boynuzlu ve bezuvar adlarıyla bilinen 2 dağ keçisi, alabalığı ve ur kekliği gibi hayvan türleriyle zenginleşen bitki örtüsüyle bu unvanı aldı.