“DERSİM’DE YUMURTA ÜRETİMİ OLMADIĞI İÇİN BU İŞE BAŞLADIM”
Tavukçuluk işine 2013’de başladığını söyleyen Fevzi Konak, “Bu işe başlamadan önce 2010’da biz burada büyükbaş hayvan işi yaptık. Daha sonrada kanatlı hayvan, yumurta üretimi işine başladık. Biraz arz talep meselesi. 1994’de İstanbul’a gittik, 2010’da ise Dersim merkeze döndük. Baktık ki piyasada yumurta üretimi yok. Dersim’in kendi yerli malı yok. O yüzden bu işe başladık ve 7 yıldır da yapıyoruz” dedi.
Konak, dönem dönem tavuk sayılarında değişimler olduğunu belirterek “3 ahırımız var. Şu anda 7 bin tavuk mevcut. Bu sayı kimi zaman 2 bine de düşüyor. Fakat 3-4 ay sonra 10 bine de yükselebiliyor. Yani sayılar periyodik olarak değişiyor. Dersim merkezde iyiyiz. Elazığ’da da bir pazarımız var. Ancak Türkiye’deki ekonomi ortada. Etiket ve paketleme de yapıyoruz ancak zaman zaman böyle sıkıntılar olabiliyor” bilgisini verdi.
“YERLİ ÜRETİM KADAR GÜZELİ YOK”
Fevzi Konak, tavuk sektörüne dair bilgiler de verdi. Konak, “Gezen tavuk ile kafes tavuğu hemen kendini belli eder” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Tavuklar, şu an kış olduğu için içerideler ama yazın hepsi dışarıda kalıyor. Ama kafeste öyle değil, geldiği günden itibaren kafesin içindedir. Çünkü kafesi dışarı çıkardığın zaman kendi doğasına aykırı. Mesela gezen tavuk kafese konulduğunda üretim alamazsınız. Çünkü o tavuğun doğasına aykırı. Dersim’de bu sektörde iki kişi varız. Bizim bölgede özellikle küçükbaş hayvan üzerine üretim var. Peynir, süt üretimi daha çok…
Şu an Dersim’de 5 çeşit yumurta var. 2 Çeşidini biz, yerli üretim olarak, 3 çeşit ise dışarıdan geliyor. O nedenle de mevcut üretim yetmiyor. Dersimli olup dışarıda yaşayan yaklaşık 500 bin kişi var. İnsanlarımız gelip kendi bölgelerine yatırım yapmalılar. Bundan daha güzel bir şey yoktur. Dersimlilerin bu bölgeye yatırım yapmaları lazım. Bölgede dut ağacı da ektik. Baktığınız zaman bu da bir sektör aslında. Bunun gibi yatırımlar yapılabilir. Biri de gelsin elma bahçesi kursun. Bir diğeri de gelip buğday eksin. Yerli üretim kadar güzeli yoktur.”
CİHAN BERK/PİRHA