Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davaya sanıklardan şikayetçi olan iki polis memurundan biri üniforma ile katıldı.
"SEYİT RIZA MEYDANI’NDA OLAN PANDEMİ SANAT SOKAĞI'NDA YOK MU?"
Üç sanık ve avukatların da hazır bulunduğu duruşma Dersim Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Ergin Tekin'in savunmasıyla başladı. Emniyet görevlilerinin pandemi gerekçesiyle açıklamanın yasaklandığını söylediklerini ifade eden Tekin, "Daha önce valiliğe başvuru yapılmıştı. Açıklamaya 2 gün kala valilikten olumsuz yanıt geldi. Arbede başlayınca polis bizlere açıklamayı Sanat Sokağı'nda yapmamızı söyledi. İşin garibi Seyit Rıza Meydanı’nda olan pandemi Sanat Sokağı'nda yok mu?" diye sordu.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasını (HAGB) kabul eden Ergin, Tunceli Valiliği'nin taleplerine olumsuz yanıt verme gerekçesini doğru bulmadığını belirterek beraatini talep etti.
"HABER YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜM ENGELLENDİ"
Serbest gazetecilik yaptığını söyleyen Doğancan Sarıataş, açıklamanın yapılacağı yerde gazeteci kimliğiyle bulunduğunu ve video çekim yaptığı sırada dağılma ihtarı yapılmadan polis müdahalesinin gerçekleştiğini söyledi. Sarıataş, "Görüntülerde çekim yaptığım da görülüyor. Haber yapma özgürlüğüm engellendi." dedi.
Emniyette verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirten Serhat Güneş de Anayasal hakkını kullanmak için açıklamaya katıldığını ifade etti. Engelli olduğunu belirtmesine rağmen polislerce darp edildiğini söyleyen Güneş, "Müşteki polisler darp raporu almış. Bizi darp eden onlar rapor alanlar da onlar. Dağılma uyarısı yapmadan kalkanlarla doğrudan müdahalede bulundular. HAGB kabul etmiyorum." diye konuştu.
"VALİLİĞİN KARARI ANAYASA'NIN ÜZERİNDE DEĞİLDİR"
Dersim Barosu Başkanı avukat Kenan Çetin, sanıkların Anayasal haklarını kullanmak için açıklamada yer aldıklarını belirterek, "Valiliğin kararı Anayasa'nın üzerinde değildir. Anayasa Mahkemesi, Ahmet Ilgan davasında özellikle siyasi partilerin hak arama hürriyetinin açık alanda korunması gerektiğini karara bağlamıştır. Hem iddia makamı hem mahkemeden karar aşamasında bu emsal kararı gözetmesini istiyoruz. Her bir sanık açısından değerlendirildiğinde kesin somut deliller bulunmadığından atılı suçlamalardan beraatlerini talep ediyoruz." dedi.
Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde polis memuru olan müşteki Ergin Ateş, şikayetinin devam ettiğini söyledi.
Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde Başkomiser olan Ramazan Bektaş ise olay günü güvenlik şubenin dağılma konusunda uyarı yaptığını belirterek, "Dağılmayınca önlerini kestik. Tespit edilen şahıslar tarafından darp edildik. Bizim o gün amacımız kimseyi darp etmek değildi sadece grubun alana girmesini engellemeye çalışıyorduk. Kesinlikle polis tarafından gruba müdahale edilmemiştir. Darp edenlerden şikayetçiyim, davaya katılma talebim var." dedi.
"Açıklamalara gösterilen hassasiyet her yerde gösterilsin ki Suruç gibi katliamlar yaşanmasın"
Tekrardan söz alan avukat Kenan Çetin, "Mahkeme aracılığıyla çağrımız olsun. Bu açıklamaya hassasiyet gösteren valilik ve emniyet dün İzmir Adliyesi'nde görülen Deniz Poyraz davasına uzun namlulu silahla giden kişiler konusunda da aynı hassasiyeti göstersin ki sonra Suruç Katliamı gibi katliamlar da yaşanmasın." diye konuştu.
Savcının eksik hususların giderilmesini talep ettiği davada mahkeme, müşteki polisin davaya katılma talebini kabul etti. Mahkeme, savunmaların hazırlanması için gelecek celseye kadar süre isteyen sanık avukatlarının taleplerini de kabul ederek davayı 11 Ekim'e erteledi.
KENAN KORKMAZ