• BIST 9002.34
  • Altın 2960.806
  • Dolar 34.1727
  • Euro 37.0326
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 3 °C
  • Tunceli 6 °C

GELECEGİMİZİN, KORKUSU

Fikri TAŞ


   Gelecek, yaşamda, beklentilerin, hayallerin, gerçekleşeceği zamandır. Mevsimdir. Kurulan hayallerin, gerçekleşeceği veya Gerçekleşmeyeceği, korkusunun yaşanacağı yıllardır. Mevsimlerdir.
    Günümüzün dünyasında, koşullarında, kurulacak, düşlenecek, en büyük hayal, beklenti, Sağlıklı bir yaşamın yanında, geçimini sağlayacak bir meslek, bir iş sahibi olmak, halkın deyimi ile bir ekmek sahibi olmaktır.
    Günümüzde, yaşam koşulları, geçmişe oranla giderek ağırlaşmaktadır. Hemen her gün artan fiyatlar, yükselen enflasyon, alım gücünün, düşmesi, geçinmenin, zorlaşması, fakirliğin, işsizliğin giderek artması her alanda, yaşam koşullarını, zorlaştırmış, Ağırlaşmıştır.
   İşsizlik giderek artmakta, toplumu sarmaktadır. İşsizlik, çaresizlik, alıp başını gitmiştir. Bir belediyenin, çok az miktarda, zabıta, alımı için, binlerce başvurunun içinde, 100, tane hukuk mezunu, mühendisler, mastır yapmışlar, akademisyenler varmış.
    Üniversiteyi bitirenlere, Üniversite diploması ellerinde olanlara, ekmek kapısı açık olurdu. Hemen herkes, üniversiteyi okuyup diploma sahibi olmak isterdi. Şimdilerde, o kapılarda kapandı. Üniversite eğitimi yapmak istemeyenlerin, vaz, geçenlerin, sayısı, her geçen gün, giderek artmaktadır.
      TUSİAD Başkanı, aynı zamanda ünlü bir iş adamıdır. Bir endüstri Meslek Okulunu, ziyaret etmişler. Orada eğitimini almış, yetişmiş, meslek sahibi olmuş, örgencileri görmüş. Gelecekten yana umutlanmış. Sevinmiş.’ Ülkenin geleceği için, üniversitelerin, değil, bu meslek okulların, çoğaltılmasının, açılmasının, daha yararlı olacağını ifade etmişler.
    Tanıdık bir arkadaş, bir tamirat işi için Elazığ Sanayi çarşısına gitmiş. Oradaki esnafla sohbet etmiş. Esnaf,’ Koca Elazığ da aynı dalda 4 esnaf kalmışız. Bizlerde gidersek, bu işi yapacak esnaf kalmayacaktır. Çünkü meslek edinmiş, kimse yok. Gençlik, Üniversite diyor. Bitirip bon boş geziyorlar. Gelecekte esnaf kalmayacaktır.’Diyorlarmış. Bizde, Tunceli’de, de gençliğin, meslek, edindiği Yok. Bizde de, meslek edinenler, olmadığından, meslekli insanların bulunmadığı gelecekte, meslekle iş yapan esnaflarımız, kalmayacak, kapanacaklardır. Tamirciyi, döşemeciyi, berberi, terziyi, boyacıyı, bulamayacağız. Meslek sahibi olmak istemeyenler, diplomaları ile sokaklarda bon boş gezeceklerdir.
    Bu yıl bağda çalıştıracak işçi bulamamıştım. Köyler, adeta boşalmış. Gençler, yok. Hemen hepsi, yurt dışına kaçmışlar. Geleceğini, hayallerini, yabancı ülkelerde aramaya gitmişler.
   Gitmeyenler, işsizler, özellikle, şehirli yerleşim yerlerinde kalanlar, çaresizliğin bulanımı, içindedirler. Bulanım, toplum için, gelecek içinde tehdit, oluşturmaktadır. Bulanımda olan gençler, uyuşturucuyla, mafyayla, buluşmaktadırlar. Uyuşturucuların, mafyanın, sokaklarda halkın deyimi ile cirit attıkları söylenmektedir. Kavga, şiddet, sokakları, korkulu mekânlar, haline dönüştürmüştür.
   Uyuşturucunun büyük tehlikesi yanında, ahlaki bozulmalarda, tehlike yaratmaktadır. Sokakta, Toplu taşıt araçlarında, hemen her yerde, gençlere, yakışmayan davranışların, sergilendiği görülmektedir. Cep telefonu, internet, sosyal medya bağımlılığı, gençleri, meslek sahibi olmaktan, saygıdan, insani değerlerden uzaklaştırmıştır. Bunlar, bizleri anne, babaları, toplumu gelecekten yana üzen yaşananlardır.
  Cem evinde oturduğum bankın yanında bir aile oturmuştu.3 en çok 5 yaşında olan kız çocuğu, babasının telefonunu, elinden zorla aldı. İki elinin parmakları ile mahkeme daktilocusu, kâtibi gibi iki eliyle seri bir şekilde tuşları Karıştırdı. Durdu. Hayret ettim.
    Çocuklarımızı, Uygar ülkelerin çocukları gibi yetiştirelim. Her istediklerini, karşılamayalım. Yararlı olanları, yapmalarına, izin verelim, yararlı olan isteklerini, karşılayalım. Gelecek hayallerini gerçekleştirecek, kendisine, topluma yararlı değerlerle yetiştirelim.
  Onlar bizim, dünyamızın, geleceğidir.
   CEM EVİNDE CENAZE TÖRENİ
   İlimizin Saygın, ÇETİNDERE Ailesinin, cenaze töreni vardı. Biz komşuları, dostları da törendeydik. Sayın Valimizde törene katılmışlardı. Her zaman ki sıcak tavırları ile katılanlarla tokalaşmış, cenazeye katılan herkes gibi sıraya girerek, aileye baş sağlığı dilemişti. Alevi başkenti, Cem Evinde, güzel bir resimdi.
  Cem evinden çıkarken, tanıdık biri, koluma girerek konuşmak istedi. Cem Evinin, Munzur a bakan uç noktasına götürdü. ’Hocam, bakın.’Dedi.’ İki suyun birleştiği yer, HIZIRIN, kutsal ziyaret, mekânıdır. Tunceli Halkı için kutsal bir ziyaret, yeridir. Hemen her gün, mumlar yanar. Ziyaretçisi çok olur.
Gördüğünüz gibi ne yazık ki bakımsız, düzensiz bir şekildedir, Siz gazetecisiniz. Vali Beye, ulaşabilirsiniz. Orayı, güzel bir ziyaret mekânı yaptırabilirler. Oradan Bulunduğumuz yere, inilip çıkılabilecek bir merdiven inşa ettirebilirler. Cem Evi ile HIZIRIN mekânı için yapılmış büyük bir hayır, olur.’Dedi.
    Düşündüklerini, Vali Beyin bilgilerine, arz edeceğimi, sunacağımı, söyleyerek, duyarlılığından dolayı kendilerine, teşekkür, ettim.
 
  

   
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                

Bu yazı toplam 517 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim