Aldığımız bir telefonla Tepebaşı, Gençlik Merkezindeki restorantta verilecek yemeğe çağrıldık. Yemeğin verileceği restoranın bahçesinde kuş sesleri benzeri, toplu çocuk sesleri geliyordu. Bahçe, renk renk giysileri ile okul çağındaki çocuklarla doluydu. Anlaşılan çocuklara yemek veriliyordu.
Yemek veren kuruluşu, merak ederken, tanıdığımız restoran sahibinin yanında tanımadığımız kişiler sıcak bir şekilde bizi karşıladılar. DÜZGÜN KÜÇÜK DOĞAN, 2007 yılında, Almanya’da kurulan yurt dışı Alman Topluluğunun (GEMEİNDE) kurucularından, Başkanı. HÜSEYİN AYDOĞDU, Almanya, DİSBURG Belediye Başkanı tarafından gurbetçi işçilerin Almanya’ya gelişlerinin 50.ci yıl kutlamalarında 100 bin göçmen işçi adına seçilip madalya ile onurlandırılan, derneğin kurucularından onur başkanı.
Her ikisiyle yanındakilerin yüzleri gülüyordu, heyecanlıydılar. Çocukların arasında gezip adeta hepsine ayrı, ayrı sevgiyle gülümsüyor, sevgi mesajları veriyorlardı.
Yanlarında, derneklerine proje bazında yardımcı olan bir Alman Derneğinin temsilcisi de vardı. Niçin geldiklerini, yemeği sordum. Başkan KÜÇÜK DOĞAN anlattı. ‘Derneğimizi, öncelikle Dersimi tanıtmak, Almanyada doğmuş, Dersimi tanıyamamış yeni nesillerimize atalarının yurdunu, Dersimi tanımalarını sağlamak. Dersim hasretini gidermek için kurduk. Derneğimiz kısa sürede Dersimlilerin yoğun katılımı ile büyüdü. Dersimi tanıtmanın ötesinde bir yardım derneği oldu. Almanya Aile Bakanlığı ile işbirliği yaparak, Almanya’da ikamet eden aileleri aydınlatma programları düzenledik. Almanya’da kurulu 150 dernek içinde ilk kez bizim derneğimiz Entegrasyon (uyum) çalışmalarını programlarına alarak başlattı. Önemli öncelikli gördüğümüz Dersimli yoksul öğrencilerin eğitimine destek için ‘SENDE DOST ELİNİ UZAT’ Eğitime destek kampanyaları başlattık. Dersimi görmemiş, merak eden çocuklarımızla, Alman dostlarımızla Dersimli, okuyan çocuklarla tanışmak, onları sevindirmek için çam sakızı çoban armağanı çikolata, elbise ayakkabı getirdik. Yoksul, üniversiteli öğrencilere burs vermeyi programımıza aldık. Tunceli Rehabilitasyon Merkezinin kuruluşuna katkıda bulunduk. Engelliler için tekerlekli sandalyeler aldık, gönderdik. Daha önemlisi, yaşlılarımıza Dersimin bütün ilçelerinde barınma evleri için, YAŞAM SAĞLIK EVLERİ projesini başlattık. Projemizin tamamlanması, hayata geçmesi ile bütün ilçelerimizde yaşlı, kimsesiz, insanlarımızın kalacakları, bakılacakları yerleri olacaktır.’ dedi.
Gelen misafirlerini karşılamak için, sık sık konuşmasına ara veren Hüseyin Bey. ‘Biz Dersime halkın sorunlarını dinlemek, taleplerini almak için geldik. Bütün ilçelerimizi gezdik. Halkımızla buluştuk onları dinledik. Bir sonraki gelişlerimizde onların sorunlarını çözecek projelerimizle hazırlıklarımızla geleceğiz. Sık sık Dersimde olacağız. Merak edenlerle, hasret gidermek isteyenlerle, geleceğiz.’ derken yüzü bir başka gülüyordu.
Almanya’da doğmuş. Dersimi görmemiş. Gazetelerde, dergilerde, kitaplarda okumuş, merek ederek geldiği söylenen, gençleri merak ettim. Üstlerinde ‘DERSİMLİ YOKSUL ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİNE DESTEK İÇİN SENDE DOST ELİNİ UZAT’ yazılı tişörtler giymiş. İki gençle, ZAFER’LE HAKAN’LA el sıkışarak tanıştık. Bunların yüzleri, gözleri bir başka gülüyordu. Sürekli koşturmaktan soluk soluğaydılar. ‘Merak ettiğiniz Dersimdesiniz. Merakınızı, özleminizi giderdiniz mi ? dedim. Olmaz, anlamında baş salladılar. ‘Dersimi tanıdıktan sonra bu sorulur mu bize.’ dediler. ‘Bu hasret bu özlem biter mi hiç. Artarak sürecektir.’ dediler. ‘Dersimi nasıl buldunuz. Anlatın bize.’ Soruma. ‘Anlatamayız. Kelimeler yetmez .’ dediler. Dumanlanan gözleri, yaşarmadan’ Lütfen.‘Dedim.’ bende dayanamam ağlarım sonra.’ dedim.
Yemek sonrası yapılan tanıtım ve teşekkür konuşmalarının ardından, yaklaşık 200 okullu çocuğa, önce Almanya’dan getirilmiş sevdikleri çikolatalar dağıtıldı. Renk, renk çikolatalara sevinen çocuklara, ihtiyaçları olan elbise ve ayakkabılar da dağıtıldı. Çikolataları, elbiseleri alan çocukların sevinçlerinin taştığı bahçe adeta bir çiçek tarlası gibiydi. Onları bir araya getirenlerse, çiçek tarlasında çiçekleri koklayan çiçekseverler gibiydiler.
Ovacık, Akpazar Belediye başkanları, çocukların sevinçlerine ortak olmak için, çocuklarla birlikte gelmişlerdi. Haber verilmeyen, çağrılmayan Milli Eğitim Müdürlüğünden kimselerin olmayışı önemli bir eksiklikti.
Ellerindeki çikolataları, bir birine göstererek sevinen çocuklar,
Bir çocuk gibiydiler.
+ + +
Van felaketi büyük bir yıkıma yol açarken, son günlerde ülkede giderek artan ayrışmayı, dağınıklığı, kardeş kavgasını, önlemesi, birlik ve bütünlüğü, kaderde tasa da bir araya gelmeyi yeniden sağlaması, büyük acının içinde ülkenin, milletin tesellisi oldu. Kardeşler bu acı günde kardeş olmanın örneğini sergilediler.
KARDEŞ KOKUSU, Van’dan bütün ülkeye yayılırken, kardeş kavgası da sona ersin istediler.
+ + +
Van, deprem felaketi sonrası Belediyemizin ve Halkımızın sergilediği yardımlaşma, dayanışma örneği, sevindirici gurur verici, yakışanıydı. Kısa sürede 6 kamyon yardım malzemesinin toplanıp gönderilmesi büyük bir dayanışma örneğiydi. Depremin ikinci günü Belediye Başkanının deprem bölgesine gitmesi, depremzedelerin acılarını halkımız adına paylaşması, dayanışmanın sıcak bir örneğiydi. Hozatlı meslektaşım, öğretmenimizi bu felakette kaybetmemiz, acımıza acı kattı.
KARDEŞLERİN, Hepimizin başı sağ olsun.
+ + +
‘ DERSİMİ VE DERSİM HALKINI BAĞRIMIZA BASACAĞIZ’
Üniversitelinin feryadı. Başlıklı yazımıza, okurlardan yoğun tepkiler aldık. Tepkilerini internet köşemizde dile getirenlerin yanında, telefonla, doğrudan gelip tepkilerini dile getirenler oldu.
Tunceli Üniversitesinde çalışan Tunceli, Dersimli Akademik Ve İdari Personelin ortaklaşa bize gönderdikleri açıklamada, üniversiteye kayıt yaptıran örgencilerin yurtlara yerleştirilmesi için Üniversite Rektörünün gösterdiği yoğun çabalar anlatılırken, bir süre önce bazı yerel basın organlarında rektörümüze yönelik mesnetsiz ithamların haksızca ve tutarsızca olduğunu, Sayın Rektörümüzün Üniversitemizin hızla gelişmesi için gösterdiği çabaların yanında ilimizin bütün sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, Sayın Rektörümüzün, açık ve özel toplantılarda sık, sık dile getirdiği, ‘DERSİMİ, DERSİM HALKINI, BAĞRIMIZA BASACAĞIZ.’ İfadelerine tanık olduklarını gönderdikleri açıklamada dile getirmişler.
Sayın Üniversite Rektörümüzün, üniversitemizin sorunlarının yanında İlimizin önemli sorunlarının çözümü içinde yoğun çaba sarf ettiğini, Dar gelirlilere ucuz, uzun vadeli ödemelerle konut yapılması için, büyük bir sorun olan işsizlik sorunun çözümü için, istihdam kadrosunun sağlanması için, Doğamızı katledecek Barajların yapılmaması için Devlet katında yoğun çabalar sarf ettiğini, görüşmeler yaptığını, bizlerde biliyoruz.
Üniversitemiz, bizim bacasız fabrikamızdır. İyi ki açıldı.