GÖZ GÖRE GÖRE GELEN TEHLİKE

       
    Şehirden çekilmiş olan baraj canavarı şehrimizi yeniden bastı, sulara boğdu. Çekildiğinde geride bıraktığı kirliliği, örten daha büyük bir kirlilikle şehrimizi yeniden bastı. Arıtma tesisinin henüz hizmete girmediği şehrimizi basan sulara boğan baraj canavarı yeniden tehlike oluşturdu.
    Baraj gölüne bakan evimin balkonunda oturmuş, göle bakarak eskiden kurulu parkları, göğe yarışırcasına yükselmiş kavak ağaçlarını, o ağaçların üstüne üşüşmüş bağırıp çağıran karakargaları. Akşamları düzenlenen düğün törenlerini, çalınan şarkıları oynanan oyunları hepsini bir bir yeniden hatırlamaya, geçmiş hayalinde yaşamaya çalışıyordum. Hepsi içiçe geçmiş şölenlerdi. Düğün törenlerinde oynanan oyunlara balkondan katılır. Ronyayla mendil sallardık. Çalınan şarkılara eşlik ederdik. Her gece bir konser yaşardık. Munzur’un gecenin sessizliğinde söylediği şarkılar çocukları uyutan bir ninni gibiydi. Balkonlarımızda, açık pencerelerimizden onu dinleyerek derin uykulara, rüyalar âlemine dalardık. Mehtaplı gecelerde ay ışığı ile buluşan Munzur’da adeta ışıklı bir gösteri şöleni seyrederdik.
    Baraj Canavarı gelip o doğa harikalarımızı, şölenlerimizi, hepsini sulara boğdu şehrimizi işgal etti. Geceleri bize şarkılar söyleyen bülbülleri, kavgacı karakargaları, festivalde çadırlarını oralara kurup geceleri mini konserler veren, sabah kahvaltılarını, kumlar, çimenler üzerinde çömelerek yapan misafirlerimizi, parasız garibanlarımızı, hepsini oralardan kovdu. Bizi geceleri alıştığımız, her gece yaşadığımız şölenlerden mahrum bıraktı. Doğa harikalarımızı, çöle, pislik, yuvasına çevirdi.
    Bulanık kirli renkli göle bakıp bunları düşünürken, Hanım, ‘kanalizasyonun göle döküldüğü noktaya baksana dedi.’ Baktım. Şehir Merkezinin bütün pisliğinin kanalizasyonla göle döküldüğü nokta adeta siyah kap kara bir çöplük gibiydi. Hanımın tekrar, ‘Dürbünü getirip yakından bir baksana’ demesi üzerine, ‘Dürbünü getirip baktım. Göle dökülen pisliği kapmak için üşüşmüş, adeta bir kara bulut gibi kaynayan balık sürülerini gördüm. Binler, on binler, belki de milyonlarca vardı. Göle dökülen pislikleri kapıyorlardı. On metre ötesinde üç genç, karşı yakada dizili birkaç balıkçı gurubu, TIRAVIRA denilen yasaklanmış doğaya zararlı ağlarla balık avlıyorlardı. Kanalizasyonun döküldüğü noktaya yakın balıkçılar her ağ atışında dolu dolu balık yakalıyorlardı. Pislik yemeye gelen balıklar onlara daha yakındı. Gözlerinin önündeki pisliği yiyen balıkları avlıyorlardı. Kendileri yemese bile birilerine götürüp yedireceklerdi. Her gün şehrin pisliğinin aktığı gölün çevresinin balık avlayanlarla dolu olması her gün yeni bir virüsün insanlığı tehdit ettiği günümüzde GÖZ GÖRE GELEN BİR TEHLİKENİN TA KENDİSİYDİ.
    Sıcaklar arttıkça gölün yüzüne yayılacak pisliği yemek için sivrisinekler de üşüşecekler. Gölün yüzü onlarla kaplanacak. Yumurtalarını gölün yüzüne bırakacaklar. Yavruları orda çoğalarak çevreye yayılacaklardır. Pisliği yiyen sivrisinekler, şehre yayılarak evlerimize balkonlarımıza misafir olacaklar. Bir başka büyük tehlike tekrar kapımızı çalacak.
    Geçen yıl belediye Başkanlığının aralıksız yürüttüğü başarılı ilaçlama çalışmaları ile sağlığımızı tehdit eden tehlike büyük ölçüde giderilmişti. Belediyenin aynı duyarlılığı, aynı aralıksız ilaçlama çalışmalarını bu yılda sürdüreceğini beklediğimizden, tehlikenin ucuz atlatılacağını umuyoruz.
     Mikrop taşıyan balıkların avlanmasına izin verilmesi sağlığımızı tehdit eden bir tehlikedir. Hangi saat, hangi gün olursa olsun. Görevli kurumlar, Belediye, Emniyet, Çevre, Orman, Tarım Müdürlükleri kontrollerini aralıksız yapmalıdırlar. En çok hafta sonlarında, mesai saatleri dışında yasak avlanmalar yapıldığından Mesai saati dışı, Hafta sonu gerekçe gösterilmeden kontroller sürekli kılınmalıdır.
    Göz göre gelen tehlike, Sayın Valimizin konağı önündeki baraj gölünde yaşanmaktadır. Yoğun çalışmalarından zaman bulup gölü seyredemeyen Sayın Valimiz zaman bulup baktığında bizim gördüklerimizi oda görecektir.
   Şehrimizi bu tehlikelerden koruyan ARITMA TESİSİ yapıldığında, şehrimiz doğasına yakışan temiz sağlıklı bir şehir olacaktır. Belediye Başkanlığının, yeşil alanlarla, parklarla ilgili yaptığı başarılı çalışmalar, şehrimizi ayrıca yaşanır sağlıklı kılmaktadır. Mahallelerde gerçekleştirdikleri oyun, spor gibi parkların yanında, Atatürk Mahallesinde yapımı devam eden park Atatürk Mahallesinin GOLE ÇETUSU gibi.
  Park ve bahçeler, yeşil alanlar, temiz şehir, çağımız belediyelerin karnesidir. Kimliğidir. Yüzüdür.
  Şehrimizi tehdit eden tehlike gözümüzün önünde göz göre gelmektedir.
  Buna izin vermeyelim.

FİKRİ TAŞ