Dersim’de Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi 2. sınıf öğrencisi olan Gülistan Doku’dan kaybolduğu 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor.
Doku’ya dair Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada ilerleme kaydedilmezken, soruşturmaya yansıyan mobese kayıtlarında, Dinar Köprüsü yönünde ilerleyen kadının Doku olduğu öne sürülerek, Uzunçayır Baraj Gölü’ne atladığı iddia edildi. Soruşturmayı yürüten Başsavcılık, kentin eski valisi Tuncay Sonel ve diğer resmi kurum temsilcileri, “intihar algısı” üzerinde durarak, şüpheli konumdaki Zainal Abarakov’un suçsuz olduğuna dair beyanlarda bulundu. Neredeyse tüm cadde ve sokakların mobese kameraları ile izlendiği kente Doku’nun ortadan kaybolması olayının baş şüphesi durumundaki Abarakov’un kapsamlı bir ifadesi alınmadı.
“TEK DEDİKLERİ ŞEY ARAŞTIRIYORUZ”
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Diyarbakır’dan Dersim’e gelen Doku ailesi, yapılan açıklamanın ardından kadınlarla birlikte valilik binasına yürüdü. Vali Ali Özkan ile görüşmek için oturma eylemi yapan Doku ailesine valinin makamında olmadığı söylendi. Bunun üzerine Doku ailesi, savcılık ile görüşme gerçekleştirdi.
Abla Aygül Doku, görüşmenin yarım saat sürdüğünü belirterek, “Savcılığın tek dediği şey; ‘araştırıyoruz, gerek gördüğümüz yerde Zainal’ı çağırıp ifadesini alacağız’, o kadar. Ailemin, Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeden sonra yeni savcı dosyaya bakmaya başladı. Zamana dair bir şey yok. O dosyadan artık hiçbir şey çıkmaz. 432 gündür bulunmadı. Bundan sonra gökten zembille mi indirilecek. Karanfilimizi savcılığa bıraktık. Anlayabilmişlerdir umarım. Yaptığımız yarım saatlik görüşmeydi, hep aynı şeyleri konuştuk. Dosyanın geldiği aşama, valiliğin tutumudur. Eğer ‘biz bu kızı bulamıyoruz, bizim gücümüz yetmiyor’ diyorlarsa biz de tekrar Ankara’ya gideceğiz. Tek dedikleri şey araştırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“432 GÜNDÜR BİR KADIN BULUNAMIYORSA SIKINTI BÜYÜK”
Bir an önce dosyanın çözülmesi gerektiğini vurgulayan abla Doku, şunları söyledi:
“432 gündür bir kadın bulunmuyorsa sıkıntı büyük. 21’inci yüzyılda her türlü teknolojiye sahibiz. Bu ülkemizin ve hepimizin bir utancıdır. 21 yaşındaki bir kıza sahip çıkamıyorsak şu anda nerede olduğunu bilmiyorsak, bu hepimizin utancıdır. Şu an belki bir işkenceye maruz kalıyor. Bir şey bilmiyoruz bu konuda. Nihayetinde kendi halinde gencecik bir kadın. Ben sorgulamaktan bıktım. Bakalım bu savcı ne yapacak.”
MA / Ayşe Sürme