Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç tarafından Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kaybolan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun akıbetinin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu önergesi verildi.
Mezopotamya Ajansında yer alan habere göre; Genel Kurul’da görüşülen önergenin gerekçesini HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun açıkladı. Coşkun, “Gülistan Doku, 21 yaşında, genç bir kadın. Üniversiteyi okuduğu Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana, bütün kentin kameralarla yirmi dört saat izlendiği kentte o tarihten bu yana kayıp ya da kaybettirildi. Oysaki o kentte herkesin takip edildiğini ve izlendiğini çok iyi biliyoruz. Yedi yüz seksen iki gündür ‘Gülistan’a ne oldu? Gülistan Doku nerede?’ diye sormaya devam ediyoruz” dedi.
‘KİMLER KORUYOR?’
Siyaset mafya ilişkilerinin bu kadar ortalığa saçıldığı bir dönemde Gülistan’ın kaybolmasını normal görmenin mümkün olmadığını dile getiren Coşkun, “Baş şüpheli Zainal Abarakov’un yurt dışına çıkartılmasına ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmelidir. Şüphelinin annesi Cemile Yücer, CİMER’e yazdığı dilekçede oğlunun, dönemin Tunceli Valisi Tuncay Sonel ve diğer yetkililerin bilgisi dahilinde Rusya’ya gönderildiğini ancak olayın açığa çıkarılması üzerine oğlunun Türkiye’ye getirildiğini iddia ediyor. Bir mülki amir, genç bir kadının kaybolmasındaki baş şüpheliyi neden gönderir? Gülistan Doku’ya ulaşılamamış olması faillerin korunmasına dair birilerinin büyük bir gayret içerisinde olduğunun göstergesi değil midir? Burada kimler korunuyor? Gülistan Doku’nun kaybolması normal görülmemeli ve araştırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘GELİN BELİRSİZLİĞE SON VERELİM’
Doku ailesinin adalet arayışına dikkat çeken Coşkun, “Doku ailesi, anne Bedriye, baba Halit ve abla Aygül Doku dün grup toplantımıza katıldı. Abla Aygül Doku kürsüden ‘Onların suçunu çok iyi bilmesini istiyorum. Biz Gülistan’ı bugün değil, teslim olduğumuz gün karanlıkta bırakmış olacağız. Biz Gülistan Doku’yu bulmadan, bize bu karanlığı yaşatanlar adalet önünde hesap vermeden teslim olmayacağız. Bugünlerin hesabını hepsinden teker teker soracağımızdan kuşkuları olmasın’ dedi. Devlet yetkililerine de çağrıda bulunan Aygül Doku ‘Benim tek istediğim; 21 yaşında gencecik bir kadını karanlıkta bırakmamanızdır, Gülistan’ı karanlıkta bırakırsak umudumuzu tüketeceğiz. Ben bu acıya teslim olduğum gün öleceğim’ ifadelerini kullandı. Bu belirsizliğe son vermek için herkesi empati kurmaya davet ediyorum” dedi.
HÜKÜMETE ÇAĞRI
İYİ Parti grubu adına söz alan Ayhan Erel de “Kaybolan Gülistan Doku kızımızın ailesi bugün gerçekleştirdiğimiz grup toplantısında bizlerle birlikteydi. Maalesef Gülistan kızımız 782 günden beri kayıp; gencecik bir üniversite öğrencisi kızımız 782 iki gündür kayıpsa ve bulunamıyorsa nasıl ‘Bu memlekette analarımız, bacılarımız, kadınlarımız güvende’ diyebiliriz, soruyorum size? Artan kadın cinayetlerinin önüne nasıl geçeceğiz ve artan kadına yönelik şiddete nasıl ‘Dur!’ diyeceğiz? Şu bir gerçek: Eğer kadınlarımızı koruyamıyorsak hiçbirimiz memlekette huzurlu yaşayamayız. Bu vesileyle, buradan Gülistan Doku’nun ailesinin feryadını duyarak Adalet Bakanımız ile İçişleri Bakanımızı göreve çağırmak istiyorum” dedi.
‘BİR MEZAR TAŞI İÇİN ADALET ARAYAN ANNELER VAR’
CHP Grubu adına söz alan Polat Şaroğlu da şunları söyledi: “Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku süreç boyunca yaşanan olayları içeren bir mektup kaleme alarak Meclisteki tüm milletvekili makamına yollamış ve bu araştırma komisyonunun kurularak bu karanlığın aydınlığa kavuşturulması çağrısında bulunmuştur. Ne acıdır ki ülkemizde, kaybolan evlatlarının bir mezar taşı olması için yıllarca adalet arayan anneler var. Tüm çabamız aynı acıların bir daha yaşanmaması ve Bedriye annemizin de bu kadere ortak olmamasıdır. Bu doğrultuda, Gülistan Doku olayının tüm yönüyle araştırılması, hakkında ulaşılması gereken konular için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu önergeye destek veriyoruz.”
‘AİLEYİ NİYE GÖZALTINA ALDINIZ?’
AKP Grubu adına söz alan Osman Nuri Gülaçar ise AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuya hassasiyetle yaklaştığını savundu. Doku’nun akıbetine dair bir şey bulmayan ve faillerini bulmayan İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’na teşekkür eden Gülaçar’a HDP sıralarından tepki geldi. HDP milletvekillerinin “Sonuç” sorusunu yanıtsız bırakan Gülaçar, HDP’yi konuyu istirmar etmekle suçladı. HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, “Ya, ne alakası var! İnsan kayıp ya, insan kayıp! Ayıptır, ayıptır! Aileyi onun için mi gözaltına aldınız” diye karşılık verdi.
‘ARAMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR’
AKP’li Gülaçar, Gülistan’ın akıbeti yerine “Ailemiz aylarca Tunceli’de misafir edilmiş. Bir dedikleri iki edilmemiş, her türlü misafirperverlik yerine getirilmiş” dedi. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin “Şüphelinin ifadesini niye almadınız?” sorusuna da Gülaçar, “Genç bir kızımızın kaybı veya vefatı -bilmiyoruz- ama vallahi istismar ediyorsunuz ya, istismar ediyorsunuz. Tunceli Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı araştırma neticesinde kızımızın Uzunçayır Baraj Gölü üzerinde bulunan Sarı Saltuk Viyadüğü Dinar Köprüsü üzerinde görüldüğüne ilişkin görgü tanıklarının beyanı ve araç kamerası görüntüsü tespit edilmiş. Ama bu konunun hassasiyetine binaen Cumhurbaşkanımın talimatı, İçişleri Bakanımın talimatıyla 261 gün devam etmiş, hâlâ devam ediyor” şeklinde konuştu.
AKP’Lİ ERONAT HDP’Yİ SUÇLADI
HDP Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, “Baş şüphelinin ifadesini al, ifadesini!” diye tepki gösterdi. AKP’li Oya Eronat ise Doku’nun kaybolması üzerinden hamasi sözlerle HDP’ye, “Belki de siz yaptırdınız! Dağa götürmüş olabilirsiniz” dedi.
AKP BAŞ ŞÜPHELİYİ SAVUNDU
AKP’li Gülaçar, Doku’nun baş şüphelisi Zaynal Abakarov’u şu sözlerle savundu: “Soruşturma aşamasında Zaynal Abakarov bu isimli şahıs iddia edildiği şekliyle – bu adam soruşturuluyor, telefonlarına ulaşılıyor. Telefonlardaki imaj alma ve inceleme işlemlerinin yapılmasından sonra sadece mesajlaştığı, olayın vuku bulmasıyla alakalı olarak bir bilginin olmadığı sonucuna varılmıştır.”
HDP’li Mahmut Toğrul’un, “Kaç kez gözaltına aldınız, kaç kez?” sorusuna yanıt veremeyen Gülaçar, “Niye çocuğumuzu istismar ediyorsunuz?” sözlerini sarf edebildi. Gülaçar, hızını alamayarak, “Ama ben, bunun perde arkasında yine bir HDP provokasyonu olduğunu düşünüyorum” dedi.
‘DERSİM’DE HER TARAF KAMERALARLA DOLU’
Söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AKP’nin iktidar olduğunu son zamanlarda unuttuğunu belirtti. Beştaş, “Biz ‘AK PARTİ bunu kaybettirdi’ demedik ki; ‘Bulunmuyor’ dedik, ‘Aramıyor’ dedik, ‘Yeterince soruşturmuyor’ dedik. Ve size açık çağrı yaptık: ‘Gelin, birlikte bir araştırma komisyonu kuralım ve bu kızımızın kaybolduğunu mu öldürüldüğünü mü kaçırıldığını mı… Varsa cenazesi nerede bunu bulalım’ dedik. Siz öyle bir hikâye anlattınız ki ya, Gülistan Doku’nun ailesi defalarca Dersim’de gözaltına alındı. Valinin Zaynal Abarakov’u yurt dışına kaçırdığını söyledi. Gülistan Doku’nun telefonunda son görüştüğü erkek arkadaşının telefonunda inceleme yapılmadı. Adam yok ortada Rusya’ya götürülmüş. Babası emniyetçi ve ‘Özel olarak korunuyor’ diyor aile. Biz bu soruların yanıtını ne soruşturmada ne İçişlerinin araştırmasında görmedik ve Dersim’de her taraf kameralarla dolu, MOBESE’lerle dolu. ‘Bir kadın, bir insan, bir kedi bile kaybolsa istenirse, irade olursa bulunur’ diyoruz. ‘Siz irademiz var’ diyorsanız, buyurun ‘Araştıralım’ diyoruz. Niye bize suçlayarak işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
Aileye randevu vermeyen AKP adına söz alan Osman Nuri Gülaçar, “Biz de görüşüyoruz” dedi.
AKP’Lİ AKBAŞOĞLU: GÖZALTI DEĞİL, UZAKLAŞTIRMA
Söz alan AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise ailenin Adalet Bakanlığı önünde sürüklenerek, gözaltına almasını “Emniyet görevlilerinin burada bir gözaltı işlemi olarak değil, oradan uzaklaştırma olarak bu işlemi gerçekleştirdiği bilgisi bize şu anda bilgi olarak verildi” sözleriyle savundu.
‘YAPTIĞINIZ GÖZALTININ ARKASINDA BİLE DURMUYORSUNUZ’
Doku’nun akıbetini Meclis’in araştırması gerektiğini savunan Beştaş, “Ya, Zaynal Abakarov temel şüpheli. Neden hâlâ tutuklu değil? İfadesi nerede? Vali neden kaçırdı onu? Zaynal Abakarov’un babası, Emniyette çalışıyor, Emniyet görevlisi. Bu nedenle neden korunuyor? Bizim sorularımız var; bu sorular sadece bizim değil, ailenin soruları. Peki, biz Meclis olarak ne işe yarıyoruz? Ne iş yaparız burada? Bir kadın… Bir aile diyor ki ‘Çocuğumu bulun’ Diyor ki ‘Adalet Bakanlığının önünden uzaklaştırıldılar’ Ya, yalancı demek çok zoruma giden bir şeydir ama ispatlı ya! Biraz önce avukatla görüştüm -sağlık kontrolü için hastanedeydi- burada konuştum, dediler ki ‘Tamam, misafir edeceğiz’ Gözaltı yapıyorsunuz, bunun arkasında bile durmuyorsunuz. Bütün politikanız, böyle temelsiz, böyle yalan, böyle mesnetsiz” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmalar ardından önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.