Anne Bedriye Doku, “Ben kızımı devletten istiyorum. Kızımın başına ne geldi bilmiyorum. Ben bir anneyim ve ölene kadar bu davadan vazgeçmeyeceğim” dedi.
Dersim’de 5 Ocak 2020’de kaybedilen Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesi ‘Adalet Nöbeti’ kapsamında Ankara’da kızları Gülistan Doku’nun akıbetini sormayı sürdürüyor.
Meclis’te muhalefet partileri ile görüşen aile Adalet Bakanlığı ile de görüşmek istiyor. Üç gündür bakanlıktan randevu almaya çalışan ancak polis müdahalesine maruz kalan Gülistan Doku’nun ailesi İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Gülistan Doku’nun fotoğraflarının taşındığı basın toplantısına, Ankara Kadın Platformu üyeleri de katıldı.
Basın toplantısında ilk olarak İHD Ankara Şubesi Eş Başkanı Sevil Turgut, söz aldı. Turgut, ailenin 3 gündür polis şiddetine maruz kaldığını ve bunun insan hakları başta olmak üzere hukuka da aykırı olduğunu vurguladı.
“MECLİS’TE KOMİSYON KURULMASINI BİR TEK AKP KABUL ETMEDİ”
Ardından sözü Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku’ya aldı. Gülistan’ın bulunması için Meclis’te bulunan 600 milletvekiline mektup göndererek komisyon kurulması talebinde bulunduğunu söyleyen abla Doku; “Bunun cevabını almak için siyasi parti temsilcileriyle görüştük. Hepsi komisyonun kurulması için ellerinden geleni yapacağını söyledi. MHP Grup Başkanvekili ile de görüştük, AKP tamam derse biz de komisyon kurulmasına olumlu bakarız mesajı verdi. AKP vekillerine çağrımdır, Gülistan gencecik bir kadın, bütün partiler kabul etti siz kaldınız siz de kabul edin. Gülistan’ı karanlıkta bırakmayın” ifadelerini kullandı.
“BİR AİLE OLARAK KIZIMIZI VE ADALETİ İSTİYORUZ”
3 gündür Ankara’da olduklarını ve polis müdahalesine maruz kaldıklarını hatırlatan abla Doku, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Dersim’de Vali ve Kaymakamlık tarafından sürekli Adalet Bakanlığı işaret edildi bize. O yüzden buraya geldik. Adalet Bakanlığı’nın özel kalemi ile üç gündür görüşüyorum. Adalet Bakanı’nın toplantılarda olduğunu söylüyorlar. Haber bekliyoruz yanımıza gelen polisler de bize, ‘sizinle sıkıntımız yok Adalet Bakanlığı sizinle görüşmek istemiyor’ diyorlar. Bir kadın kayıp ve baş şüphelinin neden sorgulanmadığını, adil yargılama yapılmadığını soracağız. Dönemin Valisi Tuncer Soner, Zeynal Abarakov’u kendi elleriyle Rusya’ya gönderdi. Bir idari amirin görevi bir suçluyu şehir dışına çıkarmak mıdır? Yeni başsavcısı ise bize arabada, evde ve telefonda kriminal inceleme yapılabilirdi ama yapılmadı, diyor. Zaynal Abarakov Rusya’ya gittikten sonra telefonunu imha etmiş. Gülistan’ın bulunması yönünde bütün delillerin yolları kapatıldı, diyor. Bir aile kızını ve adalet istiyor. Tek istedikleri adalet. Bir çözümsüzlük var. Bu çözümsüzlük ailenin sesini bastırarak çözülemez.”
“ÖLENE KADAR BU DAVADAN VAZGEÇMEYECEĞİM”
Eski Vali Tuncer Soner’in kendilerini kandırdığını dile getiren anne Bedriye Doku ise şunları kaydetti:
“Mobbese görüntülerini hep yok etmişler. İki yıldır çalmadığımız kapı kalmadı. İki yıldır tek bir sonuç alamadık. Kızıma ne oldu? Bize yardım edin, o kız buhar olup uçmadı. Dersim küçük şehir, bu kız nerede? Şüpheliyi gözaltına alsalardı bugün Gülistan’a ne olduğunu öğrenebilirdik ve Ankara’ya gelmezdik. Baş şüpheli ‘arkam sağlamdır’ dedi. Bunun arkasında kim var? Bütün vekiller Gülistan için bir komisyon kursun. Ben kızımı devletten istiyorum. Başına ne gelmiş bana söylesinler. Kızımın başına ne geldi bilmiyorum. Bunların cevabını istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Niye baş şüphelinin önünü kesmedi, neden onu çember altına almadılar. Ben bir anneyim. Yemedim, içmedim kızımı bugünlere getirmek için çok çalıştım. Ben ölene kadar bu davadan vazgeçmeyeceğim.”
“BEN KIZIMI OKULA GÖNDERDİM ÖLÜME DEĞİL”
Gülistan Doku’nun babası Halit Doku ise, polislerin kendilerini Adalet Bakanlığı ile görüştüreceklerini söylediklerini ama daha sonra darp edilerek alandan uzaklaştırdıklarını söyledi. Baba Doku; “Herkes bize yardım etsin. Ben burada babayım baba! Kızımı okula mı gönderdim, ölüme mi? Bütün milletvekillerine sesleniyorum. Bu koltuklar kimsenin babasının malı değil. Bizim oylarımızla, milletin oylarıyla oradalar. Komisyon kurulsun. Allah için öyle bir duruma geldim ki kızımın kemiklerini istiyorum” dedi.
‘Gülistan Doku Nerede?’ sloganıyla sona eren açıklamanın ardından Doku ailesi, Ankara Adliyesi’ne giderek, kendilerini darp eden polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Caner Aktan/Kenan Korkmaz