Gülistan Doku ile ilgili 11 ilde eylem yapıldı. Baba Halit Doku, “Artık ben kendimi yakacağım. Başka hiçbir çarem yok” dedi.
Dersim'de 5 Ocak’tan bu yana kendisinden haber alınmayan Munzur Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Gülistan Doku soruşturmasında bir yıldır bir sonuç alınmadı. Uzunçayır Baraj Gölünde aylarca aranmasına rağmen bulunamayan Gülistan Doku’nun ailesi Dersim’de basın açıklaması yaptı. Açıklamaya baba Halit Doku ve anne Bedriye Doku da katıldı. Dersim Kadın Platformu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı; “Kız kardeşimiz Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020 gününden beri haber alamıyoruz. Gülistan hayatta mı, öldü mü, öldürüldü mü, hayattaysa nerede öldürüldüyse kim öldürdü bilmiyoruz. Biz kadınlar tam 1 yıldır Gülistan Doku nerede diye soruyoruz.
1 yıldır, yalnızca intihar ihtimalinin araştırıldığı soruşturma genişletilsin ve çok yönlü bir araştırma yapılsın, Z. A. şüpheli olarak soruşturmaya dahil edilsin diyoruz. Z. A. yargılansın istiyoruz çünkü kaybedildiği günden yalnızca 1 gün önce Z. A. Gülistanı zorla arabasına bindirmeye çalışmış, çevredekilerin çağırmasıyla gelen polisler ve Z. A.’nın polis babası bu kaçırma girişiminin üstünü kapatmıştı. 5 Ocak sabahı ise Z. A.’nın çalıştığı kafede Gülistan’a bağırdığı, üzerine yürüdüğü ve kafeden ayrılmasını engellediği kamera kayıtları ile sabit. Gülistan en son 12.25’te görüldü. Z. A. ise o gün geç bir saate kadar hiçbir telefona çıkmamış ve Gülistan’ın arkadaşına: “ O kendine bunu getirdi. Dün gece başıma bela oldu. Artistlik yapmaya başladı. Ondan insan gibi ayrılacaktım. Dün gece evde büyük kavga çıktı. Annemin bütün planları bozuluyordu. Babam çok sinirlendi.” diye itiraf niteliğinde bir mesaj atmıştır.
Tüm bunlar 4 ve 5 Ocak’ta yaşandığı bilinenlerin yalnızca bir kısmı. Peki, Gülistan Doku’nun kaybedilmesinden sorumlu faillerin kimler olabileceği bu kadar açıkken Dersim’de valilik, kolluk ve savcılık ne yaptı? Kayıp ihbarı yapmak için karakola giden Gülistan’ın arkadaşlarının ifadelerine “ Gülistan bana Baraj Gölü’ne atlamaya gideceğini söyledi.” gibi gerçekte hiç beyan edilmemiş cümleler eklendi. Köprüden atladı diyerek yazılan senaryolar uzmanlık raporlarıyla çürütüldü. Aylar süren sualtı araması sonuçsuz kaldı. Gülistan kaybedildikten sonra Z. A.’nın ifadesi evde alındı, ifadede eksik ve yanlış bilgiler olmasına rağmen Z. A.hiç sorgulanmadı. Z. A.’nın evinde ve babasının aracında kan, tükürük ve doku örnekleri araştırılmadı, ailenin bir gece yarısı şehirden kaçarcasına ayrılmasına izin verildi. Gülistan’ın ablası Aygül Doku ailenin şehirden çıkışını engellemek istediği için ceza tehdidi ile karşı karşıya bırakıldı. Gülistan’ın annesi ve ablası sadece evlatlarının akıbetini sordukları için, darp edilerek adeta bir utanç sahnesi yaşanarak gözaltına alındı. Bugüne gelindiğinde bizler Gülistan’ın ve kaybedilen, katledilen tüm kadınların esas failini iyi tanıyoruz. Kentimizde yaşanan sayısız cinsel suçtan, katledilen ve kaybedilen kadınlardan, Şule’den Duygu’dan, İpek’ten, Pınar’dan, Aylin’den, Esma’dan tanıyoruz. Kadınları ikincil cins olarak gören, yaşamı erkek egemenliği üzerine inşa eden, yargıdan medyaya kadar, öldürülse bile hep kadınları suçlayan düzeniniz, bu düzeni hevesle sürdüren iktidar suçludur. Biz kadınlar bugün bu meydanda daha güçlü soruyoruz: Gülistan’a ne oldu? Z. A. neden koruyorsunuz? Gülistan neden sadece suda arandı? Bugün bir çok farklı şehirden kadınlar ile aynı soruyu soruyoruz. İlk günden beridir sormaktan vazgeçmediğimiz gibi, Gülistan bulunana kadar akıbeti sormaktan da vazgeçmeyeceğiz.”
BABA HALİT DOKU: ARTIK BEN KENDİMİ YAKACAĞIM
Kızının bir yıldır bulanamadığını söyleyen baba Halit Doku, “Dediler sudadır. İki sefer suyu boşalttılar ama kız suda değil. Kızın katili de dışarıda geziyor. Ne tutukladılar, ne soruşturma yaptılar. Artık ben kendimi yakacağım. Başka hiçbir çarem yok. Savcı araştırdığını söylüyor. Dosya hakkında bilgi veriyorlar. Bir şeye rastlamadık diyorlar. Karada da aradılar. Bundan sonra ancak ben kendimi yakacağım ki kurtulayım. Bu acıda başka bir çarem yok. Vasiyetim olsun. Doku ailesi kız çocuklarını okula göndermesin. Ben bu acıyı çektim. Kimse çekmesin. Ölü olarak bize verselerdi Allah aldı bize verdi diyecektik. O da yok” dedi.
BARO BAŞKANI: SORUŞTURMADA SORU İŞARETLERİ VAR
Soruşturma dosyasında soru işaretleri olduğunu belirten Dersim Baro Başkanı Av. Kenan Çetin, “Oradaki arama yapan onlarca yüzlerce insan vardı. Bugün fiili anlamda o arama sonlandırıldığı için resmi olarak sualtı raporunun çıkarılmasını istemişti. Bunun da paylaşılmasını istemiştik. Soruşturmanın emniyetten alınması, jandarma veya başka bir birime vermesini talep etmişti. 4 ve 5 Ocak günü ne oldu? Soruşturmanın incelikleri var. Soruşturmada bazı titizlikler gösterilmiyor. Esaslı bir ifade alınır. Telefon sinyalinin başka bir yerden geldiğini tespit etmiştik. Bu soru işaretlerinin aydınlanması gerekir. Burada biz Dersim Barosu olarak 10 yılda geçse bu dosyanın takipçisi olacağız. Fail bulunmadığı anda devlet şüpheli konuma geçer. Eğer şüpheli konuma geçmek istemiyorlarsa gereğinin bir an önce yapmalıdırlar” dedi.