Güneşli bir gündü. Bu yıl bıktıran kuru kış soğukları etkisini biraz azaltmıştı. Bu kış, kar bütün yurda, hatta Akdeniz bölgesine, komşumuz, ovaları çok Elazığ iline yağarken, doğası ile ünlü DERSİM coğrafyasına, özelliklede şehir merkezine, yağmamıştı. Bir iki sefer birer santimetre kalınlığında şehir merkezine yağarken, kurku kış soğukları geçmiş yıllara oranla yaşamı etkileyecek ölçüde kış boyu artarak sürmüştü.
Kış boyu iki kez serpercesine kar yağmıştı. İlk yağdığında Ovacığı merak etmiş, sormuştum. Bizim şehir merkezine yağmadığı gibi oraya da yağmamıştı. Munzur azalacak, kuruyacak diye korkmuştum. İkinci kez Mart ayının başında yağan kar, şehir merkezini beyaza boyamak için serpiştirmişti. Yine korkarak, bir zamanlar metrelerce karın yağdığı Ovacığı, aradım. Aldığım haber beni sevindirmişti. İlçe merkezine bir metre, dağlara, iki metre kalınlığında kar yağmıştı. Bu çok sevindirici bir haberdi. Munzur’umuz, bir dere kadar azalmayacaktı. Doğamıza Mezopotamya’ya can veren Munzur’umuz, yine coşku ile akacaktı.
Muhabbet Hanımla, göz kontrolü için hastaneye gittik. Normal bir kalabalık vardı. İki tane göz doktoruna rağmen yoğunluk vardı. Tanıdık bir arkadaş eşi ile gelmişti. Başka bir doktordan randevu almıştı. Gözünden de rahatsızmış.’Gözden randevu almadım. Gelmiş iken gitsem doktora söylesem, beni kabul eder mi.’Diye sordu.’Git sor. Kabul edebilir. ’Dedim. Gitti sordu. Doktor kabul etti. Muayene oldu. Geçmişte yine hastanede olduğum bir sırada ilçeden gelen bir bayan hasta, randevu almadığı bir doktordan muayene olmak istemişti. Kabul etmemişti. Tepkimi köşemde dile getirmiştim
Nöroloji doktoru yoktu. Baş Hekim, Bey nöroloji doktoru olduğundan hastaların muayenesini de kendileri, yapıyordu. İlaç yazdırmak, ziyaret ettim. Yoğundu. Bize zaman ayırdılar. Hasta hanenin hizmet durumunu, sordum. İhtiyaç duyulan Nöroloji doktor kadrosu, bakanlık tarafından Tunceli Devlet Hastanesi için tahsis edilmiş. Atanması bekleniyormuş. Baş Hekim Bey,’Hastalarımıza en iyi hizmeti vermek için hastane personelimizle doktorlarımızla, birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz.’Diyordu. Hastanede hasta yakınlarını, refakatçileri rahatlatacak düzenlemeler yapılmış. Bütün gün bütün gece sağlık hizmeti veren ACİL SERFİSTE rekâketçiler için, oturup hastalarını bekleyecekleri yer düzenlenirken, serum verilen, hastalar için de yatak sayısı artırılmış. Yoğun bakımda yatan hastaların yakınları, doğrudan hastaları ile görüşemediklerinden onları, merak ederlerdi. Yapılan düzenlemelerle, Hasta yakınlarına tahsis edilen bekleme salonunda, önlerine konulan bir tabletten hastalarını görebilecekler, diyalog kurmuş olacaklardır.
Hastanemiz, bütün sağlık kurumlarımız, görevlerini başarılı bir şekilde yapmaktadırlar. Başka illere giden bütün Tunceliler, öncelikle sağlık kurumlarının farkını dile getirirler. Hepsinin ortak yorumları, Tunceli’de sağlık hizmetlerinin çok başarılı olduğu, erken ulaşıldığıdır. Almanya’da kardeşim anlattı. Aile hekimliklerinin dışında branşlardan randevu almak en erken 6 ayda alınabilir .’Diyordu.
BELEDİYE İŞ HANI SATLIK
Hastane dönüşü, Muhabbet Hanım eve giderken. Ben iş yerine geldim. Handaki bir komşum, heyecanla içeri girdi.’Komşu haberin olsun iş hanımızı belediye, SSK ya satıyor. Ekipler geldi. Bütün dükkânları, katları gezdiler. Resimlerini çektiler.’Dedi.
Daha öncede, belediye iş hanının, belediyenin, SSK ya olan borçları karşılığında, satılacağını, duymuştum. SSK da, görevli bir yetkiliyi aradım. Doğruymuş. Elazığ’dan bir ekip gelmiş. Düzenleyecekleri rapor, Ankara’ya gidecekmiş. Ankara onaylarsa satış gerçekleşecekmiş. Sonrasında da SSK hanı satmaya çalışacakmış.
Daha önceki yazımda da yazmıştım. Belediye iş hanı, belediyenin, aynı zamanda şehir halkını, önemli bir taşınmazıdır. Servetidir. Geleceğidir. Bu servetin elden çıkarılması, belediyenin, kazanımlarının, gelirlerinin, elden çıkarılması olacaktır. Belediye aynı zamanda devlet kurumudur. Devlet, borçlara, devlet katında çözüm bulmalıdır. Şehir halkının, belediyenin, geleceğini, malını, mülkünü elden çıkarmamalıdır. Vekâleten Belediye Başkanlığına bakan Sayın Valimiz, tarihe geçecek, imzayı atmamalıdırlar.
MUNZUR ÜNİVERSİTEMİZ
Aynı zamanda bilim adamı olan Sayın Rektörümüzün, atanması ile, Üniversitemizde, normal eğitimin yanında, toplumu, aydınlatan, bilgilendiren, dalında uzman akademisyenlerin, katılımcıların, katıldığı sayısız toplantılar düzenlendi.
Üniversitemiz,8 Mart DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDE, anma programının yanında, Aile ve toplumda bilge kadınların rolü başlıklı toplantı düzenlenmiş. Kadının, toplumda, siyasette, hukukta, ekonomide, güvenlikte, varlığı, rolü, konulu toplantı, sunum, Tarikat şeyhinin,’kadınlar okumamalıdır. Dediği açıklama yaptığı günümüz Türküye sinde, oldukça Anlamlıdır. Önemlidir.