• BIST 9462.89
  • Altın 3810.1
  • Dolar 37.9091
  • Euro 42.3115
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 9 °C
  • Tunceli 8 °C

GÜNTAŞLAR

YILMAZCAN ŞARE

Umutlu ve de güzel işler, umut ve güzellik dolu insanların işi derim. Hak edene hakkı teslim edilmeli. Hak ediyorlar. Çünkü onlar bu kentte âşık. Onların bu kentin geleceği nasıl olabilir? Ya da nasıl olmalı gibi dertleri var. Onlar, bu sevgiyi, bu insanlığı rahmetli anne ve babalarından öğrendiler. Çünkü anne ve babaları eski Kırmanç ruhuyla var olmuş insanlardı. Fakir fukarayı, garibi, yetimi, kimsesizi görmezden gelmeyen; sadece hep bana demeyip paylaşmayı seven insanlar. Maya sağlamsa; Dal budak da ona göre gelişiyor işte. Çocukları onların asıl mirası. Çocuklarının mirası ise, anne ve babalarından almış oldukları.

Kimden mi bahsediyorum? Tabi ki Güntaş ailesinden. Erdal ve Kazım Güntaş kardeşler, isteseler bu kentin zorluklarına katlanmak yerine başka yerlerde servetlerine servet katabilirlerdi. İkisi de iş insanı ve ikisinin de yüzü memlekete dönük.

Erdal Güntaş'ın insanlara verdiği desteği zaten bu kentte bilmeyen yoktur. Hiç pes etmedi. Bıkmadı. Onca talebe karşın kapısına gelen hiç kimseyi boş göndermedi. İyi insanların iyi niyetleri suiistimal edilir bu da hali vakti yerinde olan birçok kişiyi küstürür. Çünkü ihtiyacı olan da kapıya gider olmayan da. On kez “evet” de bir kez “hayır” dedin mi o bir hayır, on hayrı alır götürür. Hani bir söz vardır ya "Kırk yıl sırtında taşı bir gün indir senden kötüsü yoktur.” Tahminimce bu kardeşler benzeri sıkıntıları da yaşamışlardır. Ama yine de kırılıp, küsmeden insanını ve memleketini sevebilmek oldukça değerli. Halka o sıcaklığı ve sevgiyi Erdal Güntaş fazlası ile verdi. Çünkü Erdal, bu kentte yaşıyor ve hemen hemen her insanın hayatına bir şekilde dokunmuştur. Kazım Güntaş ise daha çok bu kentin dışında hayatını sürdürüyor. Ama ikisinin de insana dönük yüzleri ve o sıcacık yürekleri. Hal böyle olunca bu durum halkta karşılığını da buldu. Çünkü halkın sempatisini ve sevgisini kazandılar. Bunu da fazlası ile hak ediyorlar.

Kazım Güntaş'ın bir ayağı hep memleketinde. Anneleri adına bir okul yaptırdılar. Ardından babaları adına bir kütüphane ve konferans salonu. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Bütün bu güzelliklere rağmen beni üzen bir durum var. Nedir derseniz? Binlerce iş insanımız var ama maalesef gözlerini, kulaklarını memleket için kapatmış durumdalar. Ata dede toprağına bir çivi bile çakmayanlar var. Buradan kazanıp başka yerlere yatırım yapanlar var. El insaf, insan biraz elini vicdanına koyar. Hadi dışardakiler “bana ne ben oradan kazanmadım ki oraya harcayayım. Bana ne dilden, kültürden” diyebiliyorlar. Peki, buradan kazananların buraya bir çivi bile çakmamasına ne demeli. Oysa her biri iğne ucu kadar bir yatırım yapsa memleket de güzelleşecek.

Dersim’de sosyal yaşantı yok denecek kadar az. İnsanlar enerjilerini atacakları alanlar bulamıyorlar.

Bu konuda Dersim Belediyesi’nin çalışmaları dışında elle tutulur, gözle görülür bir hareketlilik de yok. Türkiye'nin en mutsuz ili seçildi Dersim. Bu acaba devlet kurumlarının yanı sıra Dersimli iş insanlarını da ilgilendirir mi?

Güntaş kardeşler, o yüzden kıymetliler. Çünkü memleketine değer veriyorlar. Neticede herkes ölüp gidecek ne kadar parası, pulu olursa olsun. Önemli olan insanın geride ne bıraktığıdır. Nazım Hikmet der ki; “Sen memleketim kadar güzelsin ve güzel kal.” Güzel kalmak, güzeldir. Tıpkı memleket Dersim gibi. O yüzden iyi ki varlar. Çünkü memleket gibi güzeller. Yönetmen Çağan Irmak da der ki; “Bazı şeyler unutulmaz işte. Doğduğun yer misal. Azıcık büyüdüğün, azıcık hatırladığın yer bile...” Mademki öyle o zaman kökümüzün olduğu yeri paraya değişmemek gerekmez mi? Tabi ki kimse zorunlu değil. Ama memleket, dil, kültür ile ilgili bir durum; bir akşam yemeği sofrasının masrafı bile etmiyorsa işte o zaman masayı kuranlar memleketi ruhlarının üzerine yıkmışlardır derim.

Bu yazı toplam 1173 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim