Tanıdık Biriydi. Gazete yerime geldi. Ayakta, ellerini açarak, tepkili bir ifade ile ’hocam, siz aynı zamanda eğitimcisiniz. Yeni gençlik böyle olmamalıdır. Hem geleceğin dünyasına, yakışmıyor. Hem de Çağdaş, aydın, Tunceli halkına yakışmıyor. Çok üzüldüm. Minibüsle, geliyoruz. Minibüs, yolcu dolu. Kadın, iki küçük çocuğu ile ayakta. Geçlerimiz, koltuklarında, oturmuşlar, umurlarında değil. Yaşlılar, kalkıp kadına yer verirken, genç yolcukların, kılı kıpırdamıyor. Bu çok üzücü bir manzaraydı. Bu kadar, bencil bir nesil, çağımız insanına, kültürüne, hiç Yakışmıyor. Sıkça karşılaştığım, gördüğüm, bu toplumsal eksikliği, dile getirmeniz için, minibüsten inerek doğruca size geldim. Lütfen dile getirirseniz, sevinirim. ’ Dedi.. Oturmasını, istediğim halde kızgınlığını üstünden atamamış bir halde, oturmadan çıkıp gitti.
Hemen herkesin, hemen her gün, şehir içi toplu taşıt araçlarında karşılaştığı, tepki çeken bir görüntüdür. Şehir içi minibüslerine bindiğimde benimde birkaç kez karşılaştığım, gençlere yakışmayan bir manzaraydı. Yaşlılar, bana yer vermeye kalkmışlardı. Gençlerin ellerinde telefonları, işleri vardı.
Yaşlılara, kadınlara, büyüklere saygı, aslında, kendilerine, gençlere, yakışanıdır. Beklenenidir. Annelerine, babalarına duydukları saygının benzeridir.
Ne yazık ki, gençlerimiz, ellerinden düşürmedikleri cep telefonları ile çevresini, geleceğini, görememektedirler. Çıkar, menfaat, egoizm, öncelikli tercihleri olmuştur. Hâlbuki çağın gençliği, insanı, süsleyen değerlerle yetişmiş olmalıdırlar. Uygarlık, insanı değerlerin kendisidir. Bu değerleri, üstünde taşıyan nesil, geleceğin uygar, toplumudur.
Yeni neslin insanı değerlerle süslü uygar bir kimliğe sahip olması için, aileye, anne, babaya, okulda öğretmenlere, çok iş düşmektedir. Bilimsel eğitimin yanında bu değerlerde, yeni nesle, kazandırılmalıdır.
ANNELER GÜNÜ,
Bu gün, anneler, gününde, bütün gün, hep annemin yanında oldum. Onun yüzüne baktım gülümseyen, yüzünü gözlerini, seyrettim. Onunla birlikte tarlada, bağda bahçede gezindim. Sık, sık ‘Anne, sana karşı bir kusurum olduysa affet beni.’Dedim Yalvardım. Ağladım. Olmuşsa, bir kusurum. Affedeceğini biliyordum.
Annem, bir melektir. Mutlak, cennet bahçesinde, meleklerle, birliktedir. Bütün anneler, birer melektirler. Cennet, onların ayakları altındadır. Tanrının yarattığı en kutsal varlıklardır. Degerlerdir.
Annemin, sonsuza dek yattığı mekânına, gidemedim. Uzaktan, el salladım.’Seni çok seviyorum.Anne,’Dedim. Onun, beni göreceğini, duyacağını biliyordum.
‘Mekânın, cennet olsun. Anneciğim. Seni çok, çok seviyorum.’
Nur içinde yat.