Mevsiminde, karın çok az yağdığı İstanbul, Ankara beyaza bürünürken, karın bir zamanlar çok yağdığı Dersim, henüz beyaza bürünmedi. Basra Körfezine kadar bütün Mezopotamya’ya, hatta bütün ülkeye can veren, hayat veren akarsuların kaynağı Munzur Dağları, su kaynaklarını besleyecek kadar beyazla örtünemediler. Kışın, kar yığınları altında kaybolan, gözükmeyen Ovacık, hala görünmeyecek kadar örtünemedi.
İyice azalan, daralan küçük bir çay halini alan Munzur, Baraj Canavarının sulara, çamura boğduğu bir zamanların ünlü çay bahçelerinin arasından kıvrılarak süzülürken, Gökyüzünde beklenen beyaz kar taneciklerinin yerini beyaz martılar almıştı. Binlercesi bir araya toplanmış. Adeta gösteri yapıyorlardı. Kanat çırpmadan uçaklar gibi Munzur’a dalış yapıyorlardı. Karakargalar, ortalıkta yoktu.
Yeni yılla birlikte, yeni yılın yatırım planları, projeleri, masalara yatırıldı. Sayın Valimizin başkanlığında yatırımcı kurumların Bölge Müdürlerinin, ilçe kaymakamlarının, belediye başkanlarının, katıldığı büyük toplantıda, ilimizin de yatırım projeleri masaya yatırıldı. Toplantıda, Sayın Valimiz ilimizde gerçekleşmesi planlanan önemli projelerin, 2012 yılında tamamlanarak hizmete gireceği açıklamasını yaptı. Bu açıklama, Tunceli’ye daha çok hizmetin geleceği, Tunceli’nin daha çok imar edileceği anlamındaydı, sevindiriciydi.
Heyecanla beklediğimiz, Tunceli’ye ikinci bir Tunceli, katacak Atatürk Mahallesinin girişinde yapılacak olan, AKYÜNLÜ Köprüsünün proje ihalesi yapıldı. Tunceli’nin güzelliğine güzellik katacak, Kışla projesinin ihalesi, ayın 27 sinde yapılacakmış. Kışlada oturacak aileler, hazırlanmış afet konutlarına yerleştirilerek, kışlanın, onarımına, yapımına başlanacakmış. Yıllardır şehrin en güzel yerinde 5000 M2,lik bir alan üzerine kurulu kışla, bakımsızlıktan âdeta bir çöplük halindeydi. Sayın Valimizle, giden defterdarımızın, başlattığı bu güzel projeyi, yeni defterdarımız yakından takip ederek, gerekli işlemlerin yapılmasını sağlayarak, ihale aşamasına getirdi. Sayın Valimizle, her iki defterdarımızın ortak eseri olacak yeni kışla projesi, Tunceli’nin güzelliğine güzellik katacaktır. Gelecekte, O mekânda, yaşanacak güzelliklerde, bu güzel eseri, Tunceli’ye kazandıranlar, saygı ile hatırlanacaklardır.
*****
GÜZEL BİR İLKTE ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİNDEN
Anadolu Öğretmen Lisesi bir ilki gerçekleştirmiş. Okulda, öğrencilerin, velilerin, okulda hemen herkesin uğrak yeri, Kantine, bilimsel, kültürel dergilerin, eserlerin, yer aldığı, sergilendiği, bir stant kurmuşlar. Okulda görevli öğretmenlerin katıldığı kampanyada, öğretmenler, kendi paraları ile satın aldıkları aylık dergileri, eserleri, getirip stantta koymuşlar. Ülke kapsamında yayınlanan aylık bilimsel kültürel dergilerin yer aldığı stant, öğrencilerin ilgi odağı olmuş. Geniş, büyük, ferah oturmak için koltukların döşendiği kantin salonu, ders sonrası öğrencilerin, okulda hemen herkesin koştuğu, mekân olmuş. Öğretmenlerde, ayda bir dergi parası ile onlarca dergiyi okuma imkânına kavuşmuşlar. Stant vererek destek olduğum bu güzel projeyi, bu ilki, gerçekleştiren Anadolu Öğretmen Lisesi, okul Müdürü ile öğretmenlerini, kutluyorum.
*****
RONYANIN YENİ OKULU
Ronya, okul değiştirmiş. Zübeyde Hanım, Ana Okulundan, ÖZEL KALAN Lisesindeki Ana Okuluna gitmiş. Ankara’daydım. Uzun süre görmemiştim. Özlemiştim. Boynuma atılırken, hızlı, hızlı okulunu anlattı. Okuldaki yeni arkadaşlarını, isimleriyle anlatmaya başladı. Okulunu sordum. ‘Beğendin mi?’ dedim. Başını sallayarak, bağırırcasına, ‘Evet.’ dedi. ‘Öğretmenini de sevdin mi?’ dedim. Aynı ses tonu ile, ‘Evet.’ dedi. ‘Okuluna gelip görmemi ister misin?’ dedim. ‘Olur.’ dedi.
Okuluna, almaya gittim. Ronyanın dediklerinin hepsi doğruydu. Sevmekte haklıydı. Okulu, okul gibi okuldu. ÖZEL KALAN okulunun yöneticilerini doğrudan gidip kutlamak istedim. Ronyanın acelesi vardı. Tatilde İzmir’e
Anneannesinin yanına gitmenin heyecanı sarmıştı onu. Yerinde duramıyordu. Dönüşte okuldaki arkadaşlarına hediye getirecekmiş. Bana da kravat.
*****
YERALTI ÇARŞISI ESNAFINDAN
Yeraltı Çarşısı esnafı, akan çatılarından, dolayı iş yerlerinde, dükkânlarında, oturamaz halde olduklarından dertliler. Yıllardır. Dükkânları, iş yerleri akmaktaymış. Sorumlu kurum, Çarşının sahibi belediyeye, defalarca başvurdukları halde. Belediye bu akıntıları durduramamış.
Köşemde bu sorunun dile getirilmesini istediler.