Uzun kapalı havalardan sonra aniden bastıran sıcaklar, Temmuz ayında olduğumuzu hatırlattı bize. Geceler sıcaktan uyunmaz oldu.
Balkonda kahvaltı yaparken, Önümüzdeki baraj canavarının oluşturduğu bataklık lağım gölünde şehrin pisliklerinin göle döküldüğü noktada martılarda toplanmış kahvaltı yapıyorlardı. Köpeklerde katılmışlardı onlara. Yüzerek gitmişlerdi. Yanlarına. Aradıklarını bulamayan köpekler, martılar gibi pislik yemek için kanalizasyonun döküldüğü noktada toplanmış balıkları da avlayamadıklarından geri döndüler. Birinin su hoşuna gitmiş olacak ki yüzerek karşı kıyıya geçti. Üstündeki ıslaklığı kendini silkeleyerek atan köpek, sevinçten olacak kıyıda koşmaya başladı.
Gölün suyu giderek çekildiğinden yer, yer bataklıklar açığa çıkmıştı. Bütün, ısrarlı uyarılarımıza rağmen, görevli kurumlar uyarılarımızı duymadıklarından, Gereğini yapmadıklarından, hala gölün çevresinde insanlar balık avlıyorlardı. Sivrisineklerin üreyip şehre yayılmasını önleyecek ilaçlama henüz yapılmamıştı.
***
Bir zamanlar öğretmenlerin lokal olarak kullandıkları gençlik merkezinde Tarım Müdürlüğünün açtığı TARIM ve İNSAN konulu fotoğraf sergisi vardı. Bizde çağrılmıştık. Evden çıkınca yolumun üstündeki sergiyi kaçıramazdım. Sergiye, fotoğraf çekmeyi çok seven, bir fotoğraf sergisi açacak kadar fotoğraflarının olduğunu bildiğim Sayın Valimiz, Vali Muavinimiz, Sanayi Ticaret Odası Başkanımız, Emniyet Müdürümüz, yeni Defterdarımız, fotoğraf meraklıları katılmıştı.
60 fotoğrafın sergilendiği sergi görülmeye değerdi. Sergiyi gezenlerin yaşantılarından karelerin fotoğraflandığı sergi adeta yurttan bir geziydi. Düzenlenmesinde payı olan, bir müddet önce Tarım Bakanlığına müşavir olarak atanan eski Tarım Müdürümüz Abdülkadir Beyin olmayışı bir eksiklikti.
***
Sergi sonrası gazete yerime döndüğümde beni bekleyenler vardı. ‘ELEKTRİK İDARESİNE HALKIN İSYANI’ başlıklı yazımı okuyup, benimle paylaşmak isteyenlerdi. Dile getirdiğim için teşekkür etmeye gelmişlerdi. Gazete köşesini bakanlığa göndereceklerini söylüyorlardı. Gazetecilik yapıyordum. Halkın gözü kulağı olduğumuzu iddia ediyorduk. Görevimizi yapmalıydık. Bizde öyle yapmıştık. Halkın dert ve dileklerini dile getirmiştik.
***
Atatürk Mahallesinden gelenler vardı. Şehirlerarası yolun geçtiği Atatürk Mahallesinde alt ve üst yaya geçitleri yapılmadığından sık, sık, trafik kazaları olmaktaymış. Bunu önlenmesi için görevli kurumlara Belediyeye, Karayollarına çağrıda bulunmamı istediler. Her gün giderek artan, yoğunlaşan trafik sorununun çözümünde, trafik kazalarının önlenmesin de yaya geçitleri bir zorunluluktu, olmazsa olmazıydı. Bir an önce kazaları önleyici yaya geçitlerinin yapılması Atatürk Mahallesi sakinlerinin isteğiydi. Topladıkları imzalarla ilgili kurumlara başvurmuşlardı.
***
Giderek Uluslar arası üne kavuşan MUNZUR DOĞA FESTİVALİMİZİN gerçekleşmesine az kaldı. Şehirde hareketlilik, yeni yüzler giderek arttı. Umarız her geçen yıl olduğu gibi bu yıl da düzenlenecek festivalimiz, beklentilerimizi karşılayacak güzellikte, zenginlikte gerçekleşir. Adına, ilkelerine kuruluş felsefesine uygun gerçekleşecek etkinliklerle şehrimizi bir kültür, doğa şehri yapar. Bizlerde doğamızla, şehrimizle haklı olarak övünürüz.
Geçen festivallerde yaşananlar, eksiklikler, festivali düzenleme komitesi tarafından bilinmiş, değerlendirilmiş olmalıdır. Aynı eksikliklerin bu yıl yaşanmasına izin vermemelidirler. Stantçıların, pazarlamacıların, esnafların, fahiş fiyatlarla satış yapmalarına izin verilmemelidir. Kontrol ekipleri, kontrollerini, sürekli yapmalıdırlar. Belediye, zabıta ekiplerini artırmalı, Emniyet Müdürlüğü, trafik ekipleri ile iş birliği yapılarak, trafik akışının düzenli olması sağlanmalıdır. Festivale katılacak misafirlerin konaklama sorunu önceden alınacak tedbirlerle, hazırlıklarla çözülmelidir. Temiz şehir resmi, günümüzde çok görülmek istenen resimdir. Bu resmi, şehrimizin her köşesine asmalıyız.
DOĞA, KÜLTÜR FESTİVALİMİZDE.