GÜZEL BİR GÜNDE - Fikri TAŞ

    Baraj canavarı, mevsime sıcaklara rağmen, çekilmeyip şehrimizin içine iyice yayıldı. Yaptığı tahribata şiddetle karşı olduğumuz halde şehrin içine taşıdığı yeşil mavi karışımı renkli göl, göle dökülen kanalizasyon pisliklerini yemek için sevinçten çığlıklar atıp gösteriler yapan, şiirlere romanlara ilham kaynağı olmuş martılar, baraj canavarının kötülüğünü unutturdu bize.
    Kaç gecedir, gece geç saatlere kadar uyumam. Saatlerce göle bakan balkonumdan gölü seyrederim. Mehtabın büyüleyici ışıkları altında küçük göl bir deniz gibidir. Doğudan esen yelin oluşturduğu küçük dalgalar sanki Munzur’un suyunu tersine akıtır. Bir kıyıdan öbür kıyıya uzanan, peş peşe sıralı dalgalar açık denizlerdeki yelken yarışlarını çağrıştırır. Kara yolunu aydınlatan elektrik ışıklarının göle yansıması gölde sıralı basamaklı merdivenler, gece gökkuşağını, oluşturur.
   Mehtabın büyüleyici ışıkları, gölde oynaşan dalgalar, ışıklar susmadan öterek gece sazını çalan, gece böcekleri, sizi adeta rüya âlemine götürür. Kendinizi koca bir şehirde değil ıssız, büyüleyici bir doğanın koynunda hissedersiniz. Ünlü bir tabloyu seyrederken uykunuz gelmez.
   Sabahleyin, gece geç saatlere kadar beni uyutmayan gölü görmek için balkona koşarım. Pislik yiyen martılar, kanalizasyonun döküldüğü yerde sabah kahvaltılarını yaparken, bağırır çağırırlar. Canı kahvaltı istemeyenler, gölde gösteriler yaparlar. Süzülerek daireler çizerek yüzerler. O kadar güzel yüzerler ki, tıpkı martılar gibi. Onların pislikle beslendiklerini, yazarlar, şairler gibi sizlerde unutursunuz.
   Apartmanın kapısı önünde toplanmış kadınlar, köyden yine kendileri gibi bir kadının getirdiği yerli üretim, organik sebzeleri satın alıyorlardı. Manavların sahiplenmediği yerli üreticileri mahalleli kadınlar sahipleniyor. Koruyorlardı. Güzel umut verici bir görüntüydü.
   Her zaman olduğu gibi, erken saatler olmasına rağmen, Kışla Meydanı, Seyit RIZA’nın çevresi ziyaretçileri ile doluydu.
    İlimizde yetişen, bir başka yerde yetişmeyen, üretilmeyen dağ sarımsaklarının, guliklerin, kokulu gultiklerin satıldığı ON ADIMLIK çarşıdan geçerek son günlerin ilgi odağı açlık çadırına yöneldim. Yolda karşılaştığım Vatandaş heyecanla, sevinçle ‘Hocam, toplu mezarlar açıldı. Kadın Bakan erkek kadınmış. Sözünde durdu. Helal olsun.’ dedi. Güldüm. Esperiyle, ‘senin haberin yok. Şimdiki Kadınlar erkeklerden daha çok duyarlı daha çok sözlerinin eridirler. Üstelik onlar annedirler.’ Yüzüme şaşkınlıkla bakarak, ‘Galiba haklısın hocam.’ dedi. Vatandaşı sevindiren haber, beni de bütün Tunceli halkını da, toplu mezarların açılmasını isteyen bütün insanları da sevindirmişti. Hukuk Devleti adına, insan hakları adına atılmış gelecekten yana umut verici güzel bir adımdı. Açlık çadırında 35 gündür bekleyen anne ile oğlu yoktu. Toplu mezarlardan çıkacak oğullarının kemiklerini almak için, toplu mezarların açıldığı, Çemişgezek ilçesine gitmişler. Çadırda, sesiz bekleyiş sona ermiş gibiydi.

Gazete yerine giderken Garanti Bankası Müdürü ile karşılaştım. Ekonomik krizi sordum. Bu günlerde vatandaşların yararına olacak karlı yatırımların ne olduğunu sordum ‘’Bankada işleriniz nasıl.’ dedim. Güldü ‘Garanti Bankasından ayrıldım.’ dedi. Nedenini sormama izin vermeden, ‘Yeni Banka, DENİZ BANKI Tunceli’ne getiriyorum.’ dedi. ‘Hayırlı olsun.’ dedim. Garanti bankasını kısa sürede başarılı kılan Müdürün, Yeni DENİZ BANKIDA başarılı kılacağı kesindi. Az sayıda olan bankaların nazı çekilmiyordu. Yeni özel bankaların gelmesi Tunceli ekonomisine büyük katkı, kolaylık, hareketlilik sağlayacaktır. Çalışanlarının Tuncelili olması kuralı azda olsa istihdam sağlayacak. Birkaç işsizimizi iş sahibi yapacaktır. Sevindirici bir haberdi.
Ankara Doğu Anadolu Bölgesi Odalar ve Borsalar Yönetim Kurulu Başkanlarının toplantısında, Tunceli Ticaret Ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf CENGİZ’İN yaptığı, konuşmanın metni elime geçti. İlimiz ve ülkemiz için doğru tespitlerde, önerilerde bulunan konuşması önemli paylaştığımız güzel bir konuşmaydı.
Batıdan gelen, Ankara, İstanbul’da sel baskınlarına yol açan yağışlar, kavurucu sıcakları sona erdirecek gibi.
Deniz sahillerine tatile gidecek imkânlarımız olmadığından, hafta sonunu Arya ile SİNAN PLAJ KÖYÜNDE piknik yapıp. Kumda oyunlar oynayarak geçireceğiz.


      Fikri TAŞ