Haber-Sen Dersim İl Temsilciliği tarafından basın açıklaması düzenlendi. Kasım Kara ve Erdal Kınaş'ın da katıldığı açıklamayı Songül Yıldız kamuoyuyla paylaştı. Onlarca PTT emekçisinin hastanede tedavi olduğu belirtilen açıklamada, “PTT işyerlerinde pandemi süresince alınmayan önlemler, pek çok emekçinin tedavi altına alınması ve kurumda yaşanan can kaybı acısı öfkemizi gittikçe arttırıyor. PTT yönetiminin kâr hırsına feda ettiği hayat, emekçi arkadaşımızın acısı içimizi sızlatıyor. Onlarcası da hastanelerde tedavi altında.” denildi.
Korona virüsün değil, alınmayan önlemlerin ölüme davetiye çıkardığını belirten Songül Yıldız, “Salgın sürecine uygun olmayan çalışma koşullarının bizleri öldüreceği gerçeği ile biz yüzleştik. Artık PTT yönetimi de bununla yüzleşmeli! Yeni acıların yaşanmaması için PTT yöneticilerinin ve siyasi iktidarın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Biz emekçiler, yöneticilere daha fazla uyarıda bulunmak, görevlerini eksiksiz yapmaları için daha da fazla mücadele etmek zorundayız.” dedi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı; “Sadece Tunceli PTT başmüdürlüğümüzde ekim-kasım 2020 ayları arasında 23 pozitif vaka görülmüş olup, bir personelimiz yoğun bakımda tedavisi yapılmış, evde solunum cihazı ile yaşam mücadelesi vermektedir, 26 personelimiz temaslı olarak karantinaya alınmıştır.
EMEKÇİ ARKADAŞLARIMIZI KAYBETTİK
Salgın nedeniyle onlarca emekçi arkadaşımız sevdiklerini kaybetti. Son olarak içimizden biri, Samsun Başmüdürlüğü’nde görev yapan PTT emekçisi Rafet Varan arkadaşımız yaşamını yitirdi. Arkadaşımızın yakınlarına ve sevenlerine sabır diliyoruz. Acımız büyük... Umarız daha fazla emekçi arkadaşımız yaşamını yitirmez. Bu dönem çalışma koşullarımızın daha da kötüleşmesinin yanında; ücret eşitsizliği, adaletsizliği içerisinde barındıran performansa göre ödeme, 399 sayılı KHK, İdari Hizmet Sözleşmesi (İHS), Taşeron çalıştırma biçimlerinin yaygınlaşması, liyakatin yerinin yandaşlığa bırakılması, yani kazanılmış haklarımızın gasp edildiği bir süreç olarak da yaşanmaktadır. İşte böylesi bir çalışma ortamında; 11 Mart’ta ilk Covid-19 vakasının görülmesi ile birlikte asli işleri dışında da görevler yüklenen ve gece geç saatlere kadar halka kamu hizmeti veren PTT emekçileri, daha da yoğun bir çalışma temposu içerisine girmiştir. Pandemi dönemi bize göstermiştir ki, kamu hizmeti gören PTT; özelleştirme, kurumun zararına sebep olan iştirakler kurma ve anonim şirket mantığından bir an önce uzaklaşılmalı, nitelikli bir kamu hizmeti verilebilmesi ve asırlık kurumun kamuoyunda itibarının da düzeltilebilmesi için, vakit kaybetmeden personel alımına gidilmelidir. Tüm kamu kurumlarında dönüşümlü çalışma uygulanırken, 60 yaş üstü, kronik rahatsızlığı olan, hamile ve engelli kamu çalışanları idari izinli sayılırken, yönetmelikler ve genelgeler PTT emekçilerini kapsamadı. Herkes istediği zamanda ve istediği süre de senelik iznini kullanırken, yoğun çalışma temposu ile çalışan PTT emekçileri senelik izinlerini kullanırken kısıtlama ile karşı karşıya kaldı. Acil olarak yapılması gereken tek bir şey vardır; o da PTT çalışanı sayısını OECD ülkelerindeki ortalamaya yaklaştırmak ve tüm PTT emekçilerinin kadrolu bir şekilde istihdam edilmesinin sağlanmasıdır. Yorulduk, tükendik, ölüyoruz… Artık yeter...Yaşamımızı Savunmak, Kurumumuza Sahip Çıkmak İçin Mücadele Cephemizi Güçlendireceğiz.