Halk Eğitim Müdürlüğü, eğitim yılı sonunda Halk Eğitim Merkez binasının eskiden o bina ilin 5 yıldızlı tabir edilen ünlü bir kütüphanesiydi. Bahçesinde bütün bir eğitim yılının çalışmalarını açılan kurslarda, üretilen ürünlerin sergilendiği ve görücüye çıktığı YILSONU etkinliği düzenlemişti.
Etkinliğe, biz, basın mensupları da, davetliydik. Beni ayrıca etkinlikte, flüt çalan, geçmiş yazılarımda, zaman, zaman, ilham kaynağım olan, torunum, RONYA’DA davet etmişti.
Dikili, bol çiçeklerin, güllerin, süslediği Halk Eğitim Müdürlüğünün bahçesi, adeta bir başka çiçek bahçesine dönmüştü. Bahçede çiçekler, renkler, çoğalmıştı. Bin bir çiçeğin, açtığı, bir masal bahçesi, gibiydi.
Renk, renk, giysileri ile çoğunluktaki bayanlar, çocuklar, bahçeyi doldurmuşlardı.
Bahçe, aynı zamanda el emeği ve göz nuru bin bir ürünün, bin bir değer biçilemeyecek, el emeği tabloların, sanat eserlerinin sergilendiği bir fuar ve bir sergi salonu gibiydi.
Şaşkındım.30 yıllık öğretmenliğim bu kentte geçmişti. Halk Eğitim Müdürlüğünün, çokça düzenlediği etkinlikleri, sergileri gezmiştim. Bu etkinlik onların hiç birine benzemiyordu. Halk Eğitim Müdürlüğünün, düzenlediği bir sergi değil de, çokça kuruluşların, şirketlerin, düzenlediği bir fuar, bir sergi olmalıydı.
Başta Sayın Valim olmak üzere, devlet katı ve Protokolü bahçedeydi. Görülmeye değer el emeği ve göz nuru o kadar çok ürün, o kadar çok ünlü tablolar ve resimler ile eserler vardı ki, izlemekle bitmeyecek gibiydi. O kadar güzel şeylerdi ki, dönüp dönüp tekrar izlenmek istenirdi.
Halk Eğitim Müdürü, Barış CAN’A, sordum.’ Sergilenen bu kadar çok ürünleri, nereden, hangi firmalardan, getirdiniz.’dedim.’ Hafif bir tebessümle yüzüme, bakarak,’misafirlere, ikramlarımızın yanında içecek olarak bulundurduğumuz kola v.s içeceklerin, dışında, bu bahçede sergilenen, bütün ürünlerin, hepsi, müdürlüğümüz, bünyesindeki, kursiyerlerin, el emeği, göz nurudur. ’derken, sevinci yüzüne yansımıştı.’ Bu kadar ürün için bu kadar, kurs, kursiyer, nereden buldunuz. dedim.’ Valiliğin, Milli Eğitim Müdürlüğünün, onayı, desteği, katkıları ile yıl içinde, dönüşümlü, aralıklarla, bir yıl içinde 241 kurs düzenledik ve düzenlediğimiz kurslara, büyük bir katılımla 3888 kişi katılarak kurs sonucu beceri meslek sahibi oldular.’ dedi.
Müdürün, verdiği, çok büyük bir rakamdı. Adeta şok oldum.4 bine yakın insan bu kurslara katılmış. Meslek eğitimi almış. Kursları, başarı ile bitirmişlerdi. Bu beni çok sevindirmişti. Yaşamda aklınıza gelen bütün dallarda kurslar açılmış. Emekli olmuş evinde sıkılmışların, yanında, bir meslek eğitimi alıp, işini kurmak veya bir iş yerinde çalışmak isteyen, çoğunluğu bayan olan yüzlerce binlerce işsiz insan, Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde açılan kurslara katılmış. Bahçeyi, bir fuar gibi süsleyen bu ürünlerde, o Kursları başarı ile bitiren kursiyerlerin, el emeği, göz nuru, ürünleriymiş. Eserleriymiş.
Bu büyük başarıyı gören Sayın Valimiz, kursiyerlere, kursiyerleri, organize eden yetkililere,’sizler, bu başarılı çalışmalarınızı, sürdürdükçe, yeni kursların açılması için size her türlü desteği sağlayacağız.’ diyordu. Sergilenen bu büyük fuarda, payı olan, Milli Eğitim Müdürü de, Sayın Valimize katılarak, her türlü desteği vereceklerini, sürdürecklerini, söylüyordu.
Okuma yazma, resim, sebze, süs bitkileri yetiştirme, av eğitimi, her türlü spor, müzik aletleri, bayanlar için gerekli olan el işi bütün meslek dalarlından, arıcılık, bilgisayar, elektrik, kaynakçı, hasta bakımı, yabancı dil kursları dallarında, iki yüzün üstünde kurs açılmış. Kurslar başarıyla tamamlanmış. Kursta yapılan ürünlerden örnekler, kurumun bahçesinde sergilenerek, davetlilerin, ziyaretçilerin, gözlemine sunulmuştu.
Açılmış kurslarda halk oyunları eğitimini almış kızların halk oyunları ile misafirlerini karşıladıkları etkinlikte, RONYA’NIN da içinde olduğu ve Sayın Valimizin izlediği, beğendiği müzik topluluğunun flüt çalma gösterisi bahçeye düşen bir başka renkli karelerdi.
Torunu RONYA’NIN, flüt çalma gösterisini izlemek için diğer iki torunu, ROŞFER ile ARYA’NIN ellerinden tutup etkinliğe gelen MUHABBET TAŞ, bahçede gördüğü manzara karşısında o da, benim gibi şaşkındı. Kursiyerlerin sergiledikleri el emeği göz nuru ürünler onu da büyülemişti.
Misafirlere ikram edilen tereyağında yapılmış yörenin en kıymetli yemeği zerafet yemeği, yanında ayran ve börek ile tatlı çeşitleri Halk Eğitim Müdürlüğü çalışanlarının, yani kursiyerlerinin hazırladıkları el emeği ürünleriydi.
Masa başı bürokrasi çalışmalarını, ikinci plana iten Halk Eğitim Müdürlüğü, adını aldığı Halka, hizmeti, ön plana almış. İstihdam sağlayan, kalifiye elaman yetiştiren, üreten, bacasız bir fabrika olmuş.
Tunceli Üniversitesi açıldığında ‘Fabrikası olmayan Tunceli’ye bacasız fabrika açıldı.’ demiştim.
İşsizi çok olan Tunceli’de binlerce kişiye istihdam kapısı açan, kalifiye elaman yetiştiren, üreten yeni bir bacasız fabrikamız oldu.
Halk Eğitim Müdürlüğü.
FİKRİ TAŞ