Halk Sağlığı Müdürlüğü, yeni doğanlarda Kistik Fibrozis tarama programının başladığını belirtti.Konu ile ilgili Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tüm yeni doğanların fenilketonüri,hipotroidi ve biyotinidaz yönünden taranması ve tanı konan bebeklerin geri dönüşümsüz zararların engellenmesi,topluma getirdiği yükün önlenmesi amacıyla ülke genelinde Neonatal Tarama Programı başlatmış ve 01.Ocak.2015 tarihi itibariyle tarama programına Kistik Fibrozis (KF) hastalığı dahil edilmiştir.
Kistik fibrozis (KF), tüm sistemlerdeki ekzokrin glandları etkileyen, beyaz ırkta otozomal resesif geçiş gösteren kalıtsal bir hastalıktır. Hastalarda salgı yapan hücrelerin yüzeylerinde klor iyonu salgılayan kanallar genetik olarak bozuktur. Bunun sonucunda salgı yapan hücrelerin salgıları koyu, yapışkan niteliktedir. Vücutta salgı yapan birçok sistemde bozukluk görülebilir. En sık akciğerler ve sindirim sistemi etkilenir.Sonuç olarak ishal (bol, yağlı ve kötü kokulu), karında gaz ve şişkinlik, kilo alamama, vitamin eksiklikleri ve büyüme-gelişme geriliği ortaya çıkar. KF hastalığında ter bezleri de etkilenir. Hastaların terleri daha tuzludur. Özellikle sıcak havalarda terle tuz ve su kaybı artar; hastalarda susuzluk ve tuzsuzluk belirtileri görülebilir. Beyaz ırkta sıklığının 2.500 canlı doğumda bir olduğu bilinmektedir ve 25 kişiden biri bu hastalığı taşımaktadır. Ülkemizde ise yapılan kısıtlı sayıdaki çalışmalarda insidansın 1/3000 olduğu belirtilmektedir. Kistik Fibrozis taraması ile aileye erken dönemde genetik danışmanlık vermek ve erken tanı ile uzun dönem prognozu olumlu etkilemek amaçlanmaktadır. Böyle bir hastalık şüphesi olduğunda ilk yapılacak olan terde klor değerinin ölçülmesidir. Bu testte hastanın ön kolundan ter bezleri uyarıldıktan sonra ter toplanır ve terde klor oranı ölçülür. Bu test hastanın canını yakmaz. KF’li bireylerin terlerindeki klor oranı yüksektir. Hastalığın tanısı için en az iki kez yüksek değer gösteren test sonucuna ihtiyaç vardır. Bazı hafif hastalığa sahip çocuklarda sınırda klor değerleri görülebilir.
Son yıllarda tarama oranları Ülkemiz genelinde % 98,5 düzeyinde seyretmektedir. Her yıl yaklaşık iki yüz FKÜ, üç yüz Biyotinidaz eksikliği ve iki bin Kongenital Hipotiroidili bebek saptanmakta ve bu bebekler uygun tedavi ile hayatlarına devam etmektedir. Bu konudaki başarılı çalışmalar 2015 yılı itibari ile Kistik Fibrozis taraması dahil edilerek devam edecektir.”