“GEORGE FLOYD CİNAYETİ IRKÇILIĞIN ÇİRKİN BİR DIŞAVURUMUDUR”
HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz’ın da katıldığı açıklamayı okuyan İl Eş Başkanı Nurşat Yeşil, “Son günlerde gerek ülkemizde gerekse çok uzaklarda ABD de ırkçı saldırıları sıklıkla duyar olduk” diyerek şunları dile getirdi.
“Polis şiddeti ve ırkçılık sadece Amerika’da yok. Türkiye dahil dünyanın birçok yerinde hukuk devletinin yerini polis devleti alıyor. Aşırı yetki ve dokunulmazlık zırhıyla donatılmış polis teşkilatları sınıfsal, dinsel, mezhepsel, etnik ve ırksal gerilimlerin yoğun olduğu toplumlarda kamu güvenliğini sağlamak bir yana, “azınlık” toplum ve topluluklara karşı ciddi bir tehdit ve tehlike teşkil ediyor. Arkasına devlet desteği alan polis kutsal yaşam hakkını dahi hiçe saymaktan çekinmiyor. ABD’de sistematik ırkçılığın baskın olduğu polis teşkilatı başta olmak üzere, ırkçılığı ve ayrımcılığı kurumsallaştıran tüm devlet bürokrasisi ve siyasiler George Floyd cinayetinden sorumludurlar. Bu cinayet bir hata veya istisna değil; yapısal ve kurumsal bir olgu olan ırkçılığın çirkin bir dışavurumudur.”
Irkçılığın sadece derinin rengi üzerinden yapılan bir şey olmadığını vurgulayan Yeşil, “Ta uzaklarda Amerika’daki ırkçılığı görüp takipçisi olacaklarını söyleyenler, maalesef yıllardır bu topraklarda kimliği ve konuştuğu dil nedeniyle gerek kamu görevlileri gerekse siviller tarafından öldürülen Kürt ve Ermeni vatandaşları göremiyorlar” dedi.
“YILLARDIR DİLLENDİRDİĞİMİZ İŞKENCE İDDİALARI BİR KEZ DAHA DOĞRULANMIŞ OLDU”
Yeşil, sözlerine şöyle devam etti:
“Adana’nın Seyhan ilçesinde 19 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan adlı genç polis kurşunuyla öldürüldü. Polis ilk ifadesinde Ali’yi Kürt’e benzettiği için vurduğunu söylemiştir. her zamanki gibi yandaş medyada çıkan yanlışlıkla vuruldu haberleri ÇHD ve İHD’den avukatların çalışmaları sonucunda, polis memurunun kasten ve hedef gözeterek Ali el Hemdan’ı göğsünden tek atışla vurduğu netlik kazanmış, polis memuru kasten adam öldürme suçu ile tutuklanmıştır. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde “dur” ihtarına uymadığı iddia edilen M.E.C. olay yerinden kaçarken polise ateş açtı. Açılan ateş sonucu Atakan Arslan isimli polis yaralandı. Hastaneye kaldırılan polis yaşamını yitirdi. M.E.C. ise daha sonra polise teslim oldu. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan M.E.C.’ye ait işkence fotoğrafları sosyal medyada paylaşıldı. Maalesef yıllardır dillendirdiğimiz işkence iddiaları bir kez daha doğrulanmış oldu.
“BARIŞ ÇAKAN KÜRTÇE ŞARKI DİNLEDİĞİ İÇİN IRKÇI BİR CİNAYETLE KATLEDİLDİ”
Yine son zamanlarda bölge illerinde mezarlıklara yönelik saldırılar arttığına ve saldırıları gerçekleştirenlerin cezalandırılması hukuken ve vicdanen zorladığını vurgulayan Yeşil, Barış Çakan’ın öldürülmesine ilişkin de şunları ifade etti:
“Dün sabah yine bir ırkçı cinayete uyandık. Ankara Etimesgut’ta Barış Çakan adlı genç kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Çakan’ın ailesi Kürtçe müzik dinlediği için üç saldırganın hedefi olduğunu açıkladı. Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada ise olayın Çakan ve arkadaşının bir araç içinde ezan dinleyen kişilere müdahalesi ile başladığı iddia edildi. Bizler neyin doğru olduğunu çok iyi biliyoruz. Barış Çakan Kürtçe şarkı dinlediği için ırkçı bir cinayetle katledildi. Biz Barış’ı katleden zihniyeti besleyenleri, Kürtçe eğitim veren okulları kapatan, Kürtçe tabelaları indiren anlayıştan tanıyoruz.”
Tüm bu saldırıların dünyayı yöneten bir avuç azınlığın hegamonik iktidarları için nefret söylemlerini yayarak ırkçılığı körüklemelerinden kaynaklandığını belirten Yeşil, “Dünya halklarının kardeşliği için ,insanlığın ortak değerleri için sömürüye ve talana dur demek için faşizm ve ırkçılığa karşı ortak mücadeleyi yükseltmek gerekiyor. Bizi nefessiz bırakmak isteyenlere karşı birlikte mücadele ederek kazanabiliriz” dedi.
“NEFRET VE KUTUPLAŞTIRMA DİLİNİ YAYGINLAŞTIRAN İKTİDARDIR”
Açıklamanın ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Dılşat Canbaz, dünyada ırkçı saldırıların devam ettiğini dile getirerek, “Diyarbakır Emniyetinde işkence görüntüsü hangi amaçla paylaşıldı? Ölülerimizden, dirilerimizden, yaşam alanlarımızdan bir kin ve nefret hali var. Barış’ın Kürtçe şarkı söylemesi bir bahane. Barış Kürt olduğu için. Cemevlerine baskın yapılıyor. Çünkü Alevi olduğu için. Bu nefret ve kutuplaştırma dilini yaygınlaştıran bir iktidar var. Ortaya çıkan tablodan da AKP iktidarı sorumludur. İktidarın bu dili değiştirmesi gerekiyor. Bu zihniyete karşı ortak mücadele yürüteceğiz” dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
