HIZIR ORUÇLARININ, Alevi inancına özgü, HIZIR PEYGAMBER için tutulan 3 günlük oruçlar, olduğu yazılır.
Sayın Valimizin, HIZIR oruçları ile ilgili yayınladığı mesajda ise ‘HIZIR ORUÇLARI, Anadolu, İslam inancında, kutsal olarak kabul edilen, daha geniş bir toplumda, coğrafyada, inanılan, bir inançtır. Tutulan bir oruçtur. Diye tarif edilir.
Sayın Valimizin mesajında,’ HIZIRIN, peygamber olarak ifade edilmediği, Yüce Allahlın, inayetiyle darda, zorda ve güç durumunda kalanların yardımına koşandır. İnsanların, tüm canlıların imdadına yetişendir. Kardeşliktir. Hoş görüdür. Dayanışmadır. Diye HIZIRI, ORUÇLARINI, tarif etmektedirler.
Aynı mesajında, ’Anadolu insanının, ortak değeri, dara düşenin, yardımına koşan kollayan, koruyan HIZIR aşkına tutulan oruçların, paylaşılan lokmaların, hak katında, kabulünü, huzur ve hoşgörü kenti TUNCELİ ilimizde, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının, daha da pekişmesine vesile olmasını dilerim.’ Diyor.
Bu mesaj, Alevi kenti Tunceli Halkının, inançlarına saygı duyan, paylaşan, birlik beraberliği isteyen, ön yargısız, bir devlet adamının, mesajıdır.
HIZIR, Özellikle, Alevi inancında, DERSİM Halkında, darda kalanların kurtarıcısıdır. Onu, O, kutsalı, rüyamda iki suyun birleştiği kutsal mekânda bütün haşmetiyle görmüştüm. Sevgisine doyamadığımızı kaybettiğimizde, yalvarmıştım. Yetişmemişti.
Çocukluğumuzda, köyde, GAĞANTLAR gibi HIZIR Oruçlarını da heyecanla beklerdik. HIZIR Orucu için Tereyağında, pişirilmiş niyazları büyük bir iştahla yerdik. Nehir kıyısında HIZIR için kesilen kurbanları da heyecanla beklerdik. Köyde ancak ayda yılda bir kesilen kurban etlerini tadardık.
Perşembe, sabahın erken saatlerinde aralıklarla çalan kapımızı her açtığımızda. Komşularımız, tereyağı kokan niyazlarını uzattılar. Allah kabul etsin ’Dedik. Kahvaltıda, iştahla yedik.
Bu kutsal günler için Tunceli Cem Evimizde, düzenlenen, panele katılan iki ünlü Profesör, ANADOLUDA HIZIR İNANCI konusunda sunum, bilgilendirme yaptılar. Sunum sonrası cem evinde cem tutuldu. HIZIR Lokması dağıtıldı.
Hızır orucunun, tutulduğu günlerde, gazete yerime gelen, oruçlularla, bu mübarek günleri konuştuğumuzda, hemen hepsi, ellerini açıp ,’ HIZIR BABA, pahalılık bizi çok dara sokmuştur. Bizi bu darlıktan kurtar.’ Diye HIZIR BABAYI çağırıyorlardı.
Bende ÂMİN diyordum.